Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hak Taleplerinin Değişen Yüzleri

Changing Faces of Rights Demands

Şeyma SAĞDIÇ

Hukuk ve siyaset felsefesinin ortak çalışma alanlarından biri olan hak kavramına ilişkin güncel tartışmalar, hak mücadeleleri ortak zeminine taşınmıştır. Modern hak kavramının tartışılmaya açılması liberal hak kuramının dar ufkunu göstermekle beraber; güncel gelişmeler, hak mücadelesinin liberal anlayışın da gerisine götürüldüğünü gösteriyor. Her türlü arzunun ve talebin hak talebi olarak değerlendirildiği tartışmalar, hakkın öznesine ilişkin bir tartışma yapmayı gerekli kılmaktadır. Öznenin liberal hukuk kuramınca belirlenen bireyden; belirsiz, sınırsız ve haktan bağımsız varlığı olan özneye doğru evrilmesiyle ilişkili gelişmeler, modern hak mücadelesinin kazanımlarını yok edebilecek bir tehlikeyi barındırır. Aşı karşıtlığı, pedofililiğin cinsel kimlik olarak tanınması talepleri ve Türkiye’de yeni bir uygulama olan Müftü nikahı uygulaması tüm netliği ile bunu göstermektedir. Bu çalışma grup hakları adı altında yürütülen ve çoğulcu söylemlerden beslenen hak taleplerinin eleştirisini sunarken liberal hak kuramının da eleştirisini ortaya koymak amacındadır.

Hak Mücadeleleri, Bireysel Haklar, Kolektif Haklar, Corporate Haklar, Grup Hakları, Liberal Hak Kuramı.

The current debates on concept of rights, a common topic of both law and political philosophy, have moved to the common ground of the struggle for rights. While the opening up the concept of modern rights to the debate shows the narrow horizon of liberal rights theory, the recent developments however shows that the struggle for rights have deteriorated beyond the liberal understanding. The debates in which all kinds of desires and demands are regarded as a claim for rights, calls for a discussion on the subject of rights. The developments relating to the transition of the “subject”, from being “the individual”, as outlined by the liberal law theory; into having an ambiguous, unlimited and independent existence from rights, presents a danger that may hinder the gains of the modern rights struggle. Anti-vaccine movement demands of recognition of pedophilia as a sexual tendency and the new practice in Turkey: marriage ceremony officialized by Mufti, points clearly to this danger. This study aims to present the critique of right demands that are conducted in the name of group rights and are nourished from pluralist discourse while also criticizing liberal rights theory.

Rights Struggles, Personal Rights, Collective Rights, Corporate Rights, Group Rights, Liberal Rights Theory.

GİRİŞ

Nikah hizmetlerinin görülmesinde il ve ilçe müftülerine de yetki veren ve resmî gazetede yayınlanmasının ardından ilk uygulamasını da Cumhurbaşkanı’nın katılımı ile gerçekleşen bir nikah töreninde1 bulan yasal düzenleme, oldukça geniş bir alanda tartışıldı. Genel olarak tartışmalar söz konusu uygulamanın laiklik ilkesi ile nasıl bir ilişki kurduğu çerçevesinde değerlendirildi2. Din referanslı kurum temsilcilerine nikah kıyma yetkisinin verilmesini öngören düzenlemenin laiklik ilkesi çerçevesinde tartışılması doğaldır. Ancak bu çalışmada farklı olarak, bu düzenlemeyi ortaya çıkaran gelişmeler ve çatışmalara değinilmektedir. Zira toplumsal gerçek ve hukuksal gerçek arasındaki bağ, toplumsal gerçeğin hukuksal kurulumunda açığa çıkan sorunlarda belirginleşir.

Bu çalışmanın çıkış noktasını “müftü nikahı” olarak kamuoyunda tartışılan yasal düzenlemenin, bir hak talebinin hukuksal alanda karşılığını bulduğu değerlendirmesi oluşturur. Müftü nikahına ilişkin tartışmalar, çatışan hak talepleri kapsamında ve grup haklarına ilişkin belirlemeler ışığında ele alındığı için bu çalışmada da ilk olarak, hak kavramının açıklamak ve bu alandaki temel yaklaşımları aktarmak amaçlanmaktadır. Hak kavramına dair bir belirlemenin ardından ele alınan bir diğer mesele, müftü nikahında cisimleşen ancak daha genel ifadesiyle kamu hizmetlerinin dini nitelikte görülmesi talepleri olarak adlandırılabilecek hak taleplerinin, diğer güncel hak talepleri ile ilişkisinin kurulmasıdır. Bu kapsamda kimi hak taleplerinin, yasal düzlemde ifade edilip edilmemesinden bağımsız olarak; kamu hizmetlerinin dini nitelikte görülmesi talepleri ile tarihsellikleri ve taleplerin nitelikleri açısından ortak noktaları olduğu bu çalışmada ileri sürülmektedir. Söz konusu ortak noktalar, ilk bakışta birbirinden kopuk görülen taleplerin ifadesinde benzer “jargonun” kullanımı durumunda göze çarpar. Bu nedenle çalışmanın temel problematiğini göstermesi açısından, müftü nikahı örneğinde somutlaşan dini nitelikte kamu hizmeti alma talepleri ile aşı karşıtları ve pedofililiğin cinsel kimlik olarak tanınması talepleri arasında ilişki kurulacaktır.

Söz edilen talepler arasında kurulan ilişki, toptancı ve indirgeyici bir yaklaşımla bu talepleri dile getiren grupların her türlü söylemini birbirine eşitleme amacını içermemektedir. Burada dikkat çekilen nokta bu türden talepleri gündeme getiren grupların hak mücadelelerinin, grup hakları biçimine evrilerek her türlü modernliğin sorgulandığı bir eleştiriye karşılık gelmesidir. Zira burada ele alınan hak taleplerinin kendilerine bulduğu meşruluk zeminini, postmodern söylemin ortak söylem olarak konumlandırılmasıyla, modernliğin insana dair bakışının “evrenselci” ve “tümleştirici” olduğunun ilanı ve modern kavram ve kurumlara yönelik ret oluşturur3. Böylece hak talepleri “evrenselleştirici” ve “tümleştirici” nitelikten uzak, tikel bilgiler ve farklılıklara uygun olarak şekillenir.