Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunununsigorta Şirketlerinin Kuruluşu ve Ruhsatnameye İlişkin Esaslarının Değerlendirilmesi

Zehra Şeker Öğün

14.6.2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun Sigorta şirketlerinin kuruluşu ve ruhsatnameye ilişkin hükümleri, yürürlükten kalkan mevzuatla karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.

Sigortacılık, Sigorta Şirketleri, Kuruluş İzni , Sermaye Miktarı, Reasürans Şirketleri, Kurucular, Hisse Senetleri, Ruhsatname.

Genel Olarak

Sigortacılık Kanunu 1, sigortacılığın gelişmesini sağlamak, sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumak ve sigortacılık sektörünün güvenli ve istikrarlı biçimde çalışmasını sağlamak için yürürlüğe konulmuştur2. Sigortacılığın güvene dayalı olması, sigortanın günlük hayat ve ülkenin ekonomik dengesi üzerinde etkisinin bulunması, sigortacılık faaliyetinin belirli esaslara tabi tutulmasını ve bu alanda çalışan şirketlerin denetimini zorunlu hale getirmektedir3.

İncelememiz, Sigortacılık Kanununun sigorta şirketlerinin kuruluşu ve ruhsatnameye ilişkin esaslar ile sınırlıdır. Konuya ilişkin açıklamalarda, yürürlükten kalkan düzenleme ile öğretide ileri sürülen görüşlere de yer verilmiştir.

1- Sigorta Şirketinin Kurulmasına İlişkin Düzenleme

Sigortacılık Kanununda sigorta şirketleri nin kuruluşuna ilişkin olarak yürürlükten kalkan düzenlemeye nazaran getirilen en önemli değişiklik sigorta şirketlerinin “kuruluş izni” alma koşulunun kaldırılmış olmasıdır. Yürürlükten kalkan Sigorta Murakabe Kanunu nun 2. maddesinin 1. fıkrasında Türkiye’de sigorta veya reasürans şirketinin kurulması veya yabancı sigorta ve reasürans şirketlerinin Türkiye’de faaliyette bulunması için Bakanlığın izin vermesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştı. Söz konusu bu hüküm, sigorta denetim hukukunda sigorta şirketlerinin çalışmaya başlarken ruhsatname almalarının temel prensip olarak kabul edildiği, kuruluş izni şartının aranmasının hukuki ve ekonomik gerekçesinin ne olduğunun anlaşılamadığı ileri sürülerek haklı olarak eleştirilmekte idi4. Kanunkoyucunun, bu yöndeki eleştirileri dikkate alarak düzenleme yapması olumlu bir gelişmedir.