Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Hukukta Diplomatik Koruma

Diplomatic Protection in International Law

Sümeyra Sena KURT

Uluslararası hukukun en önemli aktörlerinden olan devletler uluslararası hukuk kişisi kabul edilmelerinden dolayı sahip oldukları hakları korumak için kimi zaman etkin bir şekilde harekete geçmektedirler. Kendi vatandaşlarını koruma içgüdüsüyle hareket eden devletler, kendilerine doğrudan verilen bir zarar olmasa bile kendisi manevi bir zarar gördüğü düşüncesiyle vatandaşlarının gördüğü zararlardan dolayı harekete geçebilmektedir. Zaman içinde gelişen diplomatik koruma doktrini, bir devlet vatandaşının uluslararası arenada başka bir devlet karşısında haklarını tek başına savunabilecek durumda olmamasından dolayı uluslararası hukukta başvurulabilecek bir yol haline gelmiştir. Temel insan haklarına dünyanın her yerinde saygı gösterilmesinin sağlanması bakımından da yardımcı olabilecek ve devletleri buna uymaya daha çok sevk edecek itici bir güçtür denebilir. Nispeten gelişememiş veya gelişmekte olan bazı ülkeler bakımından güçlü devletlerin zayıf devletlere karşı baskı aracı olarak kullanıldığı görüşü mevcut olsa da dünya üzerinde büyük çoğunlukla kabul gören bir doktrin olarak uluslararası hukukta varlığını hissettirmektedir.

Diplomatik Koruma, Calvo Kaydı, Barcelona Traction Davası, Uluslararası Sorumluluk, Manevi Zarar.

States, which are the most important actors of international law, sometimes act effectively to protect their rights because they are considered persons of international law. States acting on the instinct to protect their own citizens can take action because of the harm suffered by their citizens in the belief that they have suffered a moral harm, even if it is not directly harmed to them. The doctrine of diplomatic protection, which has developed over time, has become a way to apply in international law because a citizen of a state is not in a position to defend his rights in the international arena against another state alone. It is also a driving force that can help to ensure that basic human rights are respected all over the world and will encourage states to comply more. Although there is a view in some relatively undeveloped or developing countries that strong states are used as a means of repression against weak states, it makes its presence felt in international law as a doctrine that is widely accepted throughout the world.

Diplomatic Protection, Calvo Clause, Barcelona Traction Case, International Responsibility, Moral Harm.

Uluslararası hukuk düzeninde haklara sahip olan ve yükümlülük altına giren; bunun yanında, bu haklarını uluslararası alanda da savunabilen varlıklar, uluslararası hukuk kişilerini oluşturur.1 Böyle olmasının da birtakım sonuçlar doğuracağı kesindir. Uluslararası hukuk kişileri denince ilk akla gelen devletler hak ve yükümlülüklere sahip olmasının sonucu olarak işlediği haksız ve hukuka aykırı fiillerinden sorumlu olacaktır. Bu çalışmada, bir uluslararası hukuk kişisi olarak devletleri uluslararası sorumluluklarının bir yansıması olarak kabul edilebilecek olan diplomatik koruma kurumu işlenecektir. Bu sorumluluğun nasıl doğacağı, hangi şartlar altında hak talep edilebileceği kişinin zararının giderilmesi bakımından önemlidir. Bu kapsamda; başta uluslararası hukukun temel kuralları ve uluslararası sorumluluk bakımından konu ele alınacak ve devamında diplomatik korumanın işleyişinden bahsedilecektir.

Bireyler uluslararası alanda bir devletten zarar gördükleri iddiasını kendiliklerinden ileri sürememektedirler. Bunun sonucunda vatandaşlık bağıyla bağlı olduğu devlet/devletler onlar adına zarara sebep olan devletten vatandaşının zararının giderilmesini talep etmektedir. Bu sürecin işleyişi ve şartları çalışmanın esas konusu olmasından dolayı uluslararası sorumluluğun genel olarak meydana gelmesi ve zararın tazmini çeşitlerine ağırlık verilmemiştir. Diplomatik korumanın dayandığı sorumluluk kurumunun genel esasları da dikkate alınarak ve fakat kendi işleyişi üzerine ağırlık verilmiştir.

Diplomatik koruma bir devletin uluslararası hukuktaki en eski haklarından biridir.2 Bu kavramdan yabancı öğelerin ve bu kişilerin mallarının korunması bakımından ilk kez bahseden kişi Vattel’dir.3 Diplomatik koruma aslında bir varsayıma dayanmaktadır. Bir zarar meydana geldiğinde bu zarar sanki kişinin vatandaşlık devletine verilmiş gibi, iddiayı benimsemeye de bu vatandaşlık devleti yetkilendirilmiş gibi davranılır. Bu oldukça karmaşık bir süreçtir: bireyin hakkının ihlali vatandaşlık devletinin diplomatik korumayı işletme hakkını ortaya çıkarmaktadır. Karışıklık esasen kimin haklarının korunduğu sorusundan kaynaklanmaktadır.4 Zarar bireye verilmiştir fakat bunu uluslararası alanda dile getirmeye bireyin vatandaşlık devleti yetkili kılınmıştır. Korunan aslında bireyin haklarıdır ancak bu hakların savunmasına gelindiğinde bunu bireyin kendisi ileri sürememektedir. Bu durum da akıllara aslında korunan hakkın kime ait olduğu sorusunu getirmektedir.