Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Şirketlerin Vergi Mahkemelerinde
katma Değer Vergisi İade İşlemlerine İlişkin Manevi Tazminat İstemlerinin Hukuksal Bir Değerlendirilmesi

Cansın DEĞİRMENCİOĞLU

Vergi mükellefleri, katma değer vergisi iadesi sürecinden zarar gördüklerini iddia edip vergi mahkemeleri nezdinde, bilhassa ortağı bulundukları şirketler lehine dava açmakta ve manevi tazminat talebinde bulunmaktadır. Gerek katma değer vergisi iade sürecinin Katma Değer Vergisi Kanununa dayanması ve hukuki bir uygulama olması nedeniyle gerek manevi tazminat talebinin tüzel kişiler için öngörülememesi nedeniyle bu taleplerin kabul görmesi mümkün bulunmamaktadır.

Katma Değer Vergisi İadesi, Manevi Tazminat, Özel Esaslar.

I. GİRİŞ

Son zamanlarda Maliye Bakanlığının, özellikle katma değer vergisi iade işlemlerine ilişkin olarak mükellefler tarafından açılan davalarda, bilhassa şirketlerin lehine manevi tazminat talebinde bulunduklarını görmekteyiz. Genellikle katma değer vergisi iade işlemlerinin bir uzantısı olan özel esaslar uygulaması ile ilgili olarak mükellefler bu işlerden ve işlemlerden manevi zarar gördüklerini ileri sürerek tazminat talebinde bulunmaktadır. Yazımızda bu taleplerin yerindeliğini ve hukuksal boyutunu inceleyeceğiz.

II. MANEVİ TAZMİNAT MÜESSESESİ

Hukuka aykırı işlemler nedeniyle manevi bir zarardan söz edilebilmesi, dolayısıyla manevi zarara hükmedilebilmesi için öncelikle ilgilinin kişisel varlığına ve haklarına hukuka aykırı ağır bir saldırıda bulunularak kişinin fizik yapısının zedelenmesi, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi veya bu tür bir işlem ya da eylem sonucunda ağır bir elemin, üzüntünün duyulmuş olması ya da kişinin şerefinin ve haysiyetinin zedelenmesi, rencide edilmesi gerekmektedir.

Manevi zarar ve manevi tazminat konusunda doktrinde ağırlıklı olarak “tatmin görüşü” kabul görmekte olup, bu görüşe göre manevi tazminata yol açan olaylarda, kişiye miktar olarak ölçülemeyen maddi veya manevi bir acı verilmesinin ya da kişinin toplum içinde küçük düşürülmesinin söz konusu olduğu; manevi tazminatın amacının bu acıyı unutturmak, kişinin toplum içinde sarsılan itibarını düzeltmeye çalışmak olduğu ve dolayısıyla, manevi tazminatın bir tatmin niteliği taşıdığı kabul edilmektedir.