Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Evlilik Birliği İçinde Doğan Çocuklar İçin Koca Tarafından Yapılan Giderlerin Biyolojik Babadan Talebinin Hukukî Dayanağı

Legal Basis of the Demand from the Biological Father for the Expenses provided by the Husband for Children Born within the Marriage

Mehmet AKÇAAL

Evlilik, çocuk ile baba arasında soybağının kurulması için yeterlidir. Ancak, baba ile çocuk arasındaki soybağı mutlak değildir. Daha sonra gerçek (biyolojik) baba olmadığı anlaşılan koca ile çocuk arasındaki soybağı dava yoluyla ortadan kaldırılabilir. Bu takdirde, baba bakımından soybağı bulunmayan çocuk ile biyolojik baba arasında soybağı kurulması mümkündür. Ancak, çocuk ile soybağı sonradan kurulan baba bu zamana kadar çocuk için yapması gereken giderleri karşılayamamış olur. Zira, çocuğun bakım, eğitim ve korunma giderleri ana ve babaya aittir. Bunu ise, çocuk ile arasındaki soybağı kalkmadan önceki dönemde biyolojik baba olmayan koca yerine getirmiş olabilir. Böyle bir durumda, aslında yapmaması gerektiği düşünülen giderleri üstlenmiş olan önceki kocanın biyolojik baba karşısında herhangi bir talepte bulunup bulunamayacağı hususu izaha muhtaçtır. Üstelik, bu konu Hukuk Genel Kurulu’nun güncel bir kararıyla beraber daha da önem kazanmıştır. Zira, Yargıtay bahse konu olayda böyle bir talebin kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, burada hukukî dayanak olarak haksız fiil sorumluluğundan hareketle çözüm üretilmiş olması eleştiriye açıktır.

Çocuğun Giderlerini Karşılama Yükümlülüğü, Biyolojik Baba, Soybağı, Haksız Fiil, Sebepsiz Zenginleşme.

Marriage is enough for the formation of the parent-child relationship. However, the parent-child relationship between child and father is not absolute. The presumption of paternity may be challenged in court by the husband who is non-biological father. It is possible to form a parent-child relationship between the biological father and the child. However, the father who has the parent-child relationship with the child has not paid for the child because of the parents’ duty of maintenance. Because the maintenance is a duty of parents. This may have been done by the husband who was not the biological father in the period during the relation between him and the child. In such a case, it is necessary to clarify whether the previous husband, who had actually provided the maintenance he should not have made, could make any claims against the biological father. The Court of Appeal ruled that such a request should be accepted in a case. However, it is open to criticism that the judgment constitutes a solution based on the legal responsibility of the tort.

Parents’ Duty of Maintanence, Biological Father, Parent-Child Relationship, Tort, Unjust Enrichment.

Giriş

Evlilik içinde dünyaya gelen çocuğun biyolojik babasının koca olmaması muhtemeldir. Böyle bir durumda, koca aslında soybağının bulunmadığı anlaşılana kadar kendi çocuğu olduğunu düşündüğü küçük için bazı giderler yapmış olabilir. Bahse konu giderlerin aslında ana ve biyolojik baba tarafından yerine getirilmesi gerekirdi. Buradan hareketle, çocuk ile biyolojik baba arasında soybağı kurulmak kaydıyla, yapılan bu giderlerin ondan talep edilip edilemeyeceği hususunun belirlenmesi gerekir. Ancak, bunun için öncelikle çocuğun velâyeti, ana-babanın giderleri karşılama yükümlülüğü ve soybağının kurulması meseleleri konuyla bağlantılı olduğu ölçüde açıklanmıştır. Daha sonra ise, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından benimsenen haksız fiil sorumluluğu görüşü ele alınmıştır. Nihayet, doktrinde ileri sürülen sebepsiz zenginleşme ve vekâletsiz işgörme görüşleri incelenmiştir.

I. Ana Babanın Çocuğun Giderlerini Karşılama Yükümlülüğü

Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar ana ve babanın velayetine tâbidir (TMK m.335/II). Bunun haricinde ise, velayet hakkı, esas itibariyle sadece ergin olmayan çocuk üzerinde bahse konu olur. Ergin olmayan çocuk, kural gereğince hem ananın hem de babanın velayeti altındadır (TMK m.335/I, c.1). Kanunda öngörülen istisnalar haricinde, velayet ana ve babadan alınamaz (TMK m.335/I, c.2). Velayet hakkının varlığı ise ana ve baba ile çocuk arasında soybağının bulunmasına bağlıdır.1

Soybağının hükümleri TMK m.321 vd.’da düzenlenmiş olup, ikiye ayrılır. Bunlar, soybağının velayet hakkına bağlı olmayan hükümleri (TMK m.321 vd.) ile soybağının velayet hakkına bağlı hükümleridir (TMK m.335 vd.). Çocuk ile ana ve baba arasında soybağının bulunmasının velayet hakkına bağlı olmayan sonuçlarından biri, çocukların bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülüğüdür (TMK m.327 vd.). Bu itibarla, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır (TMK m.327/I). İstisna (TMK m.327/II) haricinde, ana ve babanın kendi malvarlıklarından harcama yapmaları gerekir. Çocuğun giderlerini karşılama yükümlülüğü, ana ve babaya birlikte aittir. Ana ve baba için bu yükümlülük, çocuk ile soybağının varlığı halinde kanun gereğince kendiliğinden doğar. Çocuğun giderlerini karşılama yükümlülüğünün kapsamının belirlenmesinde, çocuğun ihtiyaçları gibi, ana ve babanın ekonomik gücü de dikkate alınır.2

Ana ve babanın çocuğun giderlerini karşılama yükümlülüğü, kural olarak erginliğe kadar devam eder (TMK m.328/I). Bununla beraber, çocuk ergin olduğu halde eğitimine devam edebilir. Bu takdirde ise, ana ve baba durum ve şartlara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür (TMK m.328/II).3

Ana veya baba ya da her ikisi bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülüğünü yerine getirmemiş olabilir. Böyle bir durumda, çocuk nafaka davası açabilir. Keza, çocuğa fiilen bakan ana veya baba da yükümlülüğü yerine getirmeyen hangisi ise ona karşı çocuk adına dava açma hakkına sahiptir (TMK m.329). Ancak, ana veya baba çocuk adına nafaka davasını, çocuğun ayırt etme gücünün bulunmaması ve sadece taraflardan biri yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde açabilir. Bunun haricinde ise, ana veya baba kendi adına böyle bir nafakayı talep edemez. Meselâ, çocuk ayırt etme gücüne sahipse, nafaka davası çocuk adına da olsa ana veya baba tarafından açılamaz.4

II. Çocuk ile Baba Arasında Soybağının Kurulması ve Sona Ermesi

Kan bağına dayanan soybağı bakımından çocuk ve ana arasında soybağının kurulması ile çocuk ve baba arasında soybağının kurulması farklı esaslara tâbidir. Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur (TMK m.282/I). Bunun için, çocuğu, kendisi ile soybağı kurulacak kadının doğurduğunun belirlenmesi yeterlidir. Çocuk ile ana arasında soybağının kurulması için kadının evli olması şartı aranmaz.5

Çocuk ile baba arasında soybağının kurulması bakımından üç farklı imkân tanınmıştır. Bunlar, ana ile evlilik, tanıma ve mahkeme kararıdır (TMK m.282/II). Dolayısıyla, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır (TMK m.285/I). Başka bir deyişle, baba, evliliğin gösterdiği kişidir (pater is est quam nuptiae demonstrant). Buna, babalık karinesi denir.6

Babalık karinesinin çürütülmesi için soybağının reddi davasının kabul edilmiş olması gerekir (TMK m.286 vd.). Bunun için, çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren en geç bir yıllık hak düşürücü süre içinde soybağının reddi davası açmış olması gerekir (TMK m.289/II). Çocuk evlilik içinde ana rahmine düştüğü takdirde, ispat edilmesi gereken husus kocanın baba olmadığıdır (TMK m.287/I). Soybağının reddi davası, kural olarak koca veya çocuk tarafından açılır (TMK m.289/I-II). Dava çocuk tarafından açıldığı takdirde, davalı ana ve kocadır (TMK m.286/II, c.2).7

Yenilik doğurucu soybağının reddi davası sonucunda babalık karinesi çürütülür ve böylece çocuk ile baba arasındaki soybağı ortadan kalkar. Böylece, çocuk doğum tarihinden itibaren geçerli olmak üzere baba bakımından soybağına sahip olmayan çocuk konumuna girer. Bununla beraber, soybağının reddi davası çocuk ile ana arasındaki soybağını etkilemez. Soybağının reddi davası haricinde ise, çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığına yönelik tespit davasının açılması mümkün değildir. Nitekim, Yargıtay da aynı görüştedir.8 Aynı şekilde, soybağının bulunmadığına yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davası da açılamaz.9 Keza, görülmekte olan başka bir davada karinenin çürütülmesine yönelik bir savunmada bulunulamaz.10 Zira, ret sebepleri, süresi ve dava açma hakkına sahip kişiler kanun tarafından belirlenmiş bulunan soybağının reddi davası ancak buna imkân tanır. Gerçekten de, babalık karinesi sadece soybağının reddi davası sayesinde çürütülebilir. Hâlbuki, meselâ nüfus kaydının düzeltilmesi davası soybağında bir değişiklik oluşturamaz.11

Soybağının reddi davası kabul edildiği takdirde, çocuk ile baba arasındaki soybağı geçmişe etkili olarak ortadan kalkar. Böylece, kocanın çocuğa karşı soybağının varlığından kaynaklanan bakım ve eğitim giderlerini karşılama ile nafaka yükümlülükleri sona erer. Aynı şekilde, koca çocuk için daha önce yerine getirmiş olduğu edimlerin iadesini talep edebilir. Koca, iade talebini anneye karşı yöneltebilir. Keza, koca tarafından aynı talep gerçek (biyolojik) babaya karşı da ileri sürülebilir. Anneye karşı bahse konu talebin yöneltilmesi için biyolojik babayla soybağının belirlenmiş olması aranmaz. İade talebinin biyolojik babaya karşı yöneltilebilmesi için ise, çocuk ile biyolojik baba arasında soybağının kurulmuş olması gerekir. İade talebi, çocuğa karşı ise yöneltilemez. Zira, TBK m.79/I hükmü böyle bir talebin ileri sürülmesine engel oluşturur.12 Buna göre, sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin talep edilmesi halinde elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür.