Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ticari İşletme Devrinin Muvazaa Sebebiyle İptali

Cancelation of the Transfer of Commercial Enterprise Due to Collusion

Sümeyye ERKALAN COŞKUNSU

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 11. maddesi ticari işletmeyi tanımlamaktadır. başlıklı 11. maddede kanun koyucu, ticari işletmeyi tanımladıktan sonra ticari işletmenin hukuki işlemlere konu olması bakımından bir sistem öngörmüştür. Buna göre ticari işletme, kendisini meydana getiren unsurlarla birlikte bir bütündür ve bu bütünlük dolayısıyla ticari işletme işleten kimseler işletmenin içerdiği malvarlığı unsurlarının tamamı hakkında tek bir hukuki işlemle tasarrufta bulunabilecektir. Ticari işletmenin malvarlığı unsurlarını konu edinen hukuki işlemler şeklinde ifade edilmiştir (TTK m. 11/3). Kanunda açıkça ifade edilen hukuki işlemlerden ticari işletmenin devri konusu, özellikle ticari işletmenin borçları dolayısıyla alacaklıların korunması bakımından önem taşımaktadır. Ticari işletmenin devredilmesiyle işletme borçlarının alacaklıları alacaklarını tahsil yoluna başvurduklarında çeşitli sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Bu sıkıntılardan birisi uygulamada sıkça karşımıza çıkan, ticari işletme devrinin alacaklıya zarar verme kastıyla gerçekleştirilmesidir. Ticari işletmenin devri sonucunda alacağını tahsil için işletmeyi devralana başvuran alacaklının karşı karşıya kaldığı istihkak iddiası alacaklıları devir işleminin muvazaalı olduğu yönünde savunma yapmaya sevk etmektedir. Bu çalışmada, ticari işletmenin devri ile gündeme gelen bu konu ticari işletmeyi devralanın iddiaları, işletme borçlarının alacaklısı tarafından yapılan savunmalar ve kanun koyucunun alacaklıların korunması bakımından sağladığı hukukî yollar, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu kapsamında ele alınacaktır.

Ticari İşletmenin Devri, Muvazaa, Tasarrufun İptali Davası.

Article 11, of Turkish Commercial Code no 6102 presents the definition of a commercial enterprise. In the Article 11 titled , the law-makers set forth a system in which the commercial enterprise becomes the issue of legal acts after defining the “commercial enterprise”. In this regard, a commercial enterprise is an integrity along with the elements constituting the enterprise; and, due to this integrity, persons operating a commercial enterprise dispose any act regarding all the assets of the enterprise upon a single legal action. The legal actions regarding the assets of the commercial enterprise are regarded as (TCC 11/3). The issue of the transfer of commercial enterprise, which is clearly stated in the law, is of importance especially with regards to the protection of the claimants of the debts of the commercial enterprise. Upon the transfer of the commercial enterprise, the claimants of the debts of the enterprise encounter many problems while collecting their debts. One of these problems commonly observed in practice is that the transfer of the commercial enterprise is realized in order to harm the claimant. Replevin claims directed to the claimants upon requesting the recovery of their debts from the transferee to whom the commercial enterprise is transferred drive the claimants towards defending themselves by claiming that the transfer act is collusion. This study examines this issue becoming the main agenda after the transfer of the commercial enterprise in the light of the claims of the transferee, defenses of the claimants, the legal ways established by the law-makers to protect the claimants within the scope of Turkish Commercial Code, Turkish Code of Obligations, and Enforcement and Bankruptcy Act.

Transfer of a Commercial Enterprises, Collusion, Action for Nullity of Disposal.

Giriş

Ticari işletmeler, malvarlığı unsurlarına ilişkin hukuki işlemlerin gerektirdiği özel tasarruf işlemleri ayrı ayrı yapılmaksızın tek bir tasarruf işlemi ile devredilebilmektedir. Bunda, ticari hayatın işleyişindeki hız ihtiyacının önemli bir yeri vardır. Ne var ki ticari hayattaki bu ihtiyacı karşılamak bakımından gerçekleştirilen yasama faaliyetlerinin yanında, ticari işletme ile ilişkisi bulunan üçüncü kişilerin hakları da dikkate değer bir konudur. Bu durum, menfaatler dengesinin göz önünde bulundurulmasını gerekli kılar. Kanunkoyucu bu dengeyi göz önünde bulundurarak, özellikle alacaklı üçüncü kişilerin korunması kapsamında birtakım hükümler öngörmüştür.

Ticari işletme kapsamında pasif malvarlığı olan borçların devri esasında Türk borçlar hukuku anlamında borcun nakli hükmündedir. Hal böyle iken, Türk Borçlar Kanunu m.202 ile, Türk Ticaret Kanunu m.11’e atıf yaparak, borcun nakli işleminin gerektirdiği şartlara bir istisna getirilmiş ve işletmenin devriyle borçların da devralana geçeceği kabul edilmiştir. Aynı maddenin devamında devreden ve devralanın, devredilen borçlar bakımından müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Söz konusu ticari işletmenin borçları olduğunda, çoğu zaman devir işleminin alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığı görülebilmektedir. Bu durum muvazaayı gündeme getirmektedir. Gerek borçlardan müteselsilen sorumlu olunması gerek işlemin muvazaalı olmasına bağlı olarak, takip hukuku anlamında istihkak ve tasarrufun iptaline ilişkin iddialar ile karşılaşılmaktadır.

Ticari işletmenin pasifinin de devri sonucunda üçüncü kişiler ticari işletmeyi işleten tacirden olan alacakları sebebiyle kimi zaman sorunlarla karşılaşırlar. Kanunkoyucu tarafından bu sorunlar öngörülmüş, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununda ticari işletmenin devrine ilişkin birtakım düzenlemeler yer almıştır. Uygulamada, özellikle ispat bakımından, yaşanan sıkıntılara karşı hükümler yer almaktadır. Bunlardan birisi, ticari işletme devrinde ticari işletmeyi işleten tacirin, işletmesi dolayısıyla borçlandığı alacaklıya zarar verme kastına ilişkin çift yönlü olarak öngörülen karinenin yer aldığı İcra ve İflâs Kanunu m.280/3 hükmüdür.