Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnsan-Robot Etkileşimi ve Hukuk

Başak Ozan ÖZPARLAK

Büyük Veri Çağı, insanlar ile makineler arasında bir etkileşimi de içeren yeni bir atmosfer yaratmaktadır. Bu kısa çalışma, insan - robot etkileşiminin; mahremiyet, sorumluluk ve siber güvenlik gibi temel hukuki etkilerini tartışmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma kapsamında ele alınan sorunlar sadece var olan hukuk açısından değil, aynı zamanda uluslararası etik ilkeler açısından da değerlendirilmiştir.

I. Giriş: Korku ve Umudun Arasında

İnsanlık olarak zekamız ve becerilerimiz bizi bugüne kadar dünyanın hakimi yaptı, ya da en azından öyle sandık. Şimdi ise karşımızda yanıtlar vermemiz gereken iki büyük küresel konu var: ilki iklim değişikliği1 ikincisi ise robotlar ve yapay zeka (ya da daha somut bir ifade ile, akıllı ve otonom sistemler). Bunlardan ikincisi, uygulayacağımız politikalara ve etik değerlere ne kadar sadık kalacağımıza bağlı olarak ilkinin körükleyicisi olabileceği gibi,2 çözümü de olabilir.3 Robotlar ile insanların ilişkisinden insanlık olarak fayda sağlayabilmemiz, doğa ile ilişkimizden çıkaracağımız dersler ile doğru orantılıdır: Robotik ve yapay zeka (YZ) teknolojilerinden, sadece belirli bir grup insanın fayda sağlayacağı şekilde yaklaşırsak, Frankenstein’ı yaratmış olacağız. Aksine, tüm insanlığın ve doğanın refahı için kullanılmasını sağlayacak kurallar benimsersek, insanlığı yıldızlara taşıyacak Prometheus’tan bahsediyoruz olacağız. Özetle, ateşle kendimizi yakabilir veya ısınıp yemek pişirebiliriz. Ben, Robot kitabının yazarı Isaac Asimov Şu an yaşamın en hüzün verici yanı, bilimin bilgi toplama hızının toplumun bilgelik toplama hızından daha fazla olmasıdır.4 demiştir. Teknoloji hızla gelişirken ortaya çıkan sorunlara ve risklere bulduğumuz hukuki çözümler eskiyebilir, ancak ortak iyilik ve faydalı yapay zeka hedefi için evrensel etik ilkeler benimsenirse, bu ortak etik temelde her çağa cevap verebilecek bir bilgeliğe ve akla dayalı kurallar ve çözümler yaratma şansımız olabilir.

Robotlar ve yapay zekaya dair farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Max Tegmark bunları, umut duyanlar, korkanlar ve faydalı YZ için bir şeyler yapmak gerektiğini düşünenler olarak üçe ayırmıştır.5 Bu üç gruptan birincisi birazdan kısaca üzerinde duracağımız teknolojik tekilliğe kavuşmak için elinden geleni yaparken ikincisi sanayi devrimi başında tekstil makinalarını parçalayan Luddit hareketinin ardılı olmaya hazırlanıyor. Bu iki düşünce bizi aynı zamanda bekle ve gör eylemsizliğine de sürükleyebilir. Üçüncü yaklaşım ise işbirliği içinde faydacı bir düşünce olmakla birlikte bizi eyleme geçmeye teşvik ediyor: Teknoloji onları hükümsüz kılmadan önce yasalarımızı modernleştirmeli, en azından temel etik ilkeler üzerinde global ölçekte bir anlaşmaya varmalıyız6 diyen bu üçüncü yaklaşım doğrultusunda yapılan bir çok çalışma örnek gösterilebilir: bunlar örneğin Future of Life Enstitüsü’nün kurulması ve 2015 yılında Porto Riko’da düzenlenen YZ Konferansı sonucunda ortaya çıkan Research Priorities for Robust and Beneficial Artificial Intelligence,7 Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 22 Ocak 2019’da yayınlanan Çalışmanın Geleceği 2019 raporu,8 Avrupa Konseyi Büyük Veri Çağında Kişisel Verilerin İşlenmesine Dair Bireylerin Korunması Hakkında Rehber,9 8 Nisan 2019’da yayınlanan Avrupa Birliği (AB) Güvenilir Yapay Zeka İçin Etik Raporu10 ve ilk kez yapay zeka konusunda hükümetler arasında ortak bir yapay zeka standartlar seti olması niteliği taşıyan ve Türkiye tarafından da imzalanmış olan OECD Yapay Zeka İlkeleri11 ile diğer uluslararası kurumların bu alandaki çalışma ve ilke kararları12 gibi çalışmalardır. Bu metinlerin tümünde şeffaflık, insanlığın refahının hedeflenmesi ve güvenlik gibi ortak ilkeler yer almaktadır. Bu ilkeler, yapay zeka konulu bilimsel çalışmalar sırasında olduğu kadar, insanlar ile robotların giderek her alanda yaygınlaşacağına tanıklık edeceğimiz ilişkisini düzenleyecek yasama çalışmaları yapılırken göz önüne alınması gereken temel çerçeve olarak kabul edilebilir.

II. İnsan Robot Etkileşiminde Temel Kavramlar ve Hukuki Sorular

Robotlar ile insanlar arasındaki ilişki; sağlık, insan kaynakları ve ulaşım gibi birçok farklı alanda giderek yaygınlaşmaktadır: Bakım ve eğlence alanında kullanılan sosyal robotlar, üretim ilişkilerinde kullanılan cobot’lar gibi. Bu ikili (robot-insan) arasındaki etkileşimin yakın geleceğinde ise, beyin ve makine arayüzleri olacaktır.13 Birinin diğerinin yaratıcısı olduğu bu iki varlık arasındaki ilişkinin pek çok hukuki sonucu olacağı da kuşkusuzdur. İnsan robot etkileşiminin hukuki boyutlarına değinmeden önce, insanın ve robotun tanımını yapmaya çalışalım. Çünkü, insan ve makinanın ileride bir gün birbirinden ayrılmaz olacağı teknolojik tekillik gerçekleşmedikçe insanın ve robotun ayrı birer varlık olarak ortaya konulması, bu alandaki hukuki teori ve pratik için de oldukça önemlidir. Kavramları isimlendirmek önemlidir, özellikle üzerlerine yeni sistemler kuruyorsak.14