Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Temelinde Şirketlere Karşı İnsan Haklarının Korunması Hakkında Somut Öneriler

Countries for the Protection of Human Rights Against the Companies on the Basis of the Global Principles of the United Nations

Ozan CAN,Recep YÜCEL

Geleneksel insan hakları öğretisi; devletin, insan hakları ihlali ve önlenmesi ile bireyler arasındaki insan hakları ihlalinde devletin yaptırım sistemi üzerine kuruludur. Ancak dünya genelinde evrensel, ileri düzeyde ve standart bir insan hakları korumasının olmadığı belirtilebilir. Halen, dünyanın birçok yerinde devletler; bu hakları ihlal etmekte ve vatandaşlarının insan hakları ihlalinin önüne geçmemekte veya geçememektedirler. Öte yandan, çokuluslu şirketlerin, birçok ülkede insan hakları ihlaline ortak olduğuna tanık olunmaktadır. Hal böyle olunca insan haklarının dünya çapında korunması yönünde, devletler yanında şirketlerin ve özellikle de küresel şirketlerin de etkin bir rol oynaması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu yönüyle sınır aşan nitelikte iş yapan şirketler için, bu haklara yönelik Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, küresel şirketlerin; şirket merkezinin dışındaki ülkelerdeki bu hakları ihlali nedeniyle, yerleşik olduğu ülkede yaptırıma tabi tutulması, insan haklarının korunmasında rol oynayacaktır. Böylesi şirketler; bu hakların korunmadığı ülkelere örnek bir model olmanın yanında, bu ülkelerin yaptırım uygulamamasından kurtulamayacak ve bu hakların koruması etkin şekilde sağlanabilecektir. Bu amaç çerçevesinde; Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin bu yönü ile ele alınması, alana katkısı bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışmada; söz konusu Sözleşme bağlamında, şirketler ve insan hakları ilişkisinde alınması gereken ve şirketler hukuku alanına yönelik bazı somut önerilere yer verilmeye çalışılacaktır.

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi, Küresel Şirketler, Ulusal Şirketler, İnsan Hakları İhlali, Şirketler Hukuku.

Traditional human rights doctrine is based on the state’s preventing enforcement system with regards to state’s human rights violation and prevention as well as the human rights violations between individuals. However, it should be noted that there is no universal, advanced and standard human rights protection in the world. Currently, many states around the world are violating these rights and do not, or cannot, prevent the violation of the human rights of their citizens. On the other hand, companies with multinational and supra national statues are witnessed to be partnering human rights violations in several states. When this is the case, the conclusion to be reached is that in addition to the states, companies and global companies in particular, need to be involved effectively in the worldwide protection of human rights. In this sense, the United Nations Global Compact has an important role with regards to these rights in companies operating in manners beyond the limits. Furthermore, global companies being sanctioned in the country of violation for violating these rights outside their home country shall play an important role in protecting human rights. A swell as setting an example for the countries where these rights are not protected, these companies will also not be able to escape sanctions, hence ensuring an effective protection of these rights. Under the scope of this purpose, it is highly important to address the United Nations Global Compact in this sense so that it can contribute to the field. In this study, the compact in question will be addressed to provide some concrete proposals with regards to the relations between companies and human rights as well as the corporate law.

United Nations Global Compact, Global Companies, National Companies, Human Rights Violation, Corporate Law.

GİRİŞ

Son dönemde, devletler yanında şirketlerin de insan hakları ihlaline karıştığına tanık olmaktayız. Şirketlerin insan haklarını ihlal ettiğinde buna karşı etkin bir çözüm mekanizması oluşturulması için uluslararası hukuk kapsamında çalışmalar başlamıştır. Bu çalışmaların bir yansıması olarak Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve buna dayanarak oluşturulan Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri ortaya konulmuştur. Etkin bir insan hakları mücadelesinde şirketlerin göz ardı edilmesi büyük bir eksiklik oluşturacağından uluslararası alandaki bu gelişmelerin önemi yadsınamaz. Çok kısa bir süre içinde gündemi meşgul eden bu çalışmaların iç hukuk metinlerine ne şekilde yansıyacağı merak konusudur.

Bu çalışmamızdaki amaç, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni ana hatları ile anlatıp, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda insan haklarının izleri ile Türk hukukunda şirketlerin insan hakları ihlali faili olduğu hallerde ortaya çıkabilecek koruma mekanizması ve olması gereken açısından da bazı somut önerileri tartışmaktır.

Çalışma metodu olarak öncelikle Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi hakkında kısaca bilgi verilecek, Türk Ticaret Kanunu’nda şirketlerin insan haklarına ilişkin sorumluluğunun izleri araştırılıp, Türk hukuku açısından ticaret şirketlerinin insan haklarına saygı duyma sorumluluğuna ilişkin yasal düzenlemeler araştırılacaktır. Özellikle temel hakların yatay etkisi öğretisinin insan hakları ihlalinde koruma mekanizmasındaki rolü ile ileri bir insan hakları hukuku oluşturulması için ek somut öneriler sunulacaktır.