Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Borçlar Kanunu Düzenlemeleri Işığında İş Hukukunda İbra Sözleşmesi (ibraname) ve İspat Gücü

Pınar UZUN

Uygulama alanı oldukça geniş olan ibra sözleşmesi (ibraname) 4857 sayılı İş Kanununda düzenlenmemiş ve mevzuattaki bu eksiklik Yargıtay kararları ile giderilmeye çalışılmıştır. Nitekim, özellikle işçiler bakımından önemine binaen özen ve itina ile yaklaşılması gereken hususlardan biri olan ibra sözleşmesi, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile doğrudan düzenlenerek yasal bir zemine kavuşmuştur. Her ne kadar, Yargıtay içtihatları ile çözüme ulaşılmış ibranameye ait yasal boşluklara ilişkin esaslarla, TBK m. 420 ile yasal düzenlemeye kavuşan ibra sözleşmesine ait mevcut hüküm birbiriyle uyum içinde olsa da, uygulamada kabul edilmiş bazı esaslarda farklılıklar olduğu görülmektedir.

İbra Sözleşmesi (İbraname) , İbra, Miktar İçeren-İçermeyen İbraname , İbranamenin Geçerliliği , İspat Gücü .

Release agreement (certificate of release) having a very large area in practice life did not form in the Labour Law No. 4857 and the lack in the legislation has been attempted to solve through the Supreme Court decisions. Hence, especially given the importance of in terms of employees, release agreement to be treated with care and attention has gained legal basis on Turkish Code of Obligations No. 6098 which has come to force on the date of 1 July 2012. Even though, the principles regarding to legal gap concerning the certificate of release achieved a solution via Supreme Court practice and the current provision gained the legal regulation by Turkish Code of Obligation via Article 420 are in harmony with each other, there are any differences seen that some of the principles accepted in the practice.

Release Agreement (Certificate of Release), Release, Release Letter Including-Not Including an Amount, Validity of Release Letter, Strength of Proof.

I. GİRİŞ

Çalışma yaşamı bakımından büyük önem taşıyan 818 sayılı Borçlar Kanunu, 4857 sayılı İş Kanununun kapsamı dışındaki kişiler ve işler için (İş Kanunu m. 4; m. 10) işçi ve işveren ilişkileri Borçlar Kanunundaki hükümlere tabidir1. Böylece, İş Kanununa uygun düştüğü takdirde, genel kanun niteliğindeki Borçlar Kanunu, İş Kanununun kapsamı dışında kalan işçiler bakımından doğrudan uygulanırken, İş Kanununa dahil olmayan işçiler bakımından ise boşlukları doldurucu işleve sahip olmaktadır2.

1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK), eski kanun hükümlerine kıyasen hizmet sözleşmesine ilişkin olarak oldukça ayrıntılı hükümler içermekte ve İş Kanununda düzenlenen konuların büyük bir kısmını da düzenlemektedir. Bunlardan biri de İş Kanununda yer almayan, ancak uygulamada son derecede önemli bir konuma sahip olan ibranamedir.

TBK genel gerekçesinde, Kanunun hizmet sözleşmelerine ilişkin hükümlerinin 4857 sayılı İş Kanununun kapsamı dışında kalan işçileri kapsayacağı belirtilmektedir; her iki kanun arasında çelişen durumlarda özel kanun olarak İş Kanununun uygulanacağı açıkça anlaşılmaktadır. Nitekim, bu açıdan bakıldığında, İş Kanununda açıkça düzenlenmiş konularda özel kanun olarak İş Kanunu uygulanacak iken, ibraname gibi İş Kanununda hüküm bulunmayan hallerde Türk Borçlar Kanununa gidileceği hususunda şüphe yoktur3.