Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukuku Bakımından Götürü Tazminat Kavramının Gerekliliği

Necessity of the Concept of Liquidated Damages in Turkish Law

Ş. Deren GÜNDÜZ

Götürü tazminat ve ceza koşulu kavramlarının her ikisi de sözleşmeye aykırılık olması halinde oluşabilecek zararın tazminine ilişkin, önceden belirlenmiş meblağları içermektedirler. Esasen ceza koşulunun düzenlenmediği Anglo-Amerikan hukukunda ortaya çıkan götürü tazminat kurumu, ceza koşulunun kabul edildiği bazı Kıta Avrupası ülkelerinde de ceza koşulundan ayrı bir kurum olarak ele alınmıştır. Fakat birbirine benzer ve farklı özellikleri bulunan bu iki kavram açısından asıl cevaplanması gereken soru, ceza koşulunun düzenlenmiş olduğu sistemlerde, ceza koşuluna ilişkin hükümlerin emredici olmamasından hareketle, götürü tazminat adı altında yeni bir kurumun yer edinmesine gerek olup olmadığıdır. Çalışmamızda bu husus üzerinde durulmuştur.

Ceza Koşulu, Götürü Tazminat, Zarar.

Both of liquidated damages and penalty clauses concepts contain predetermined amounts for the compensation of the loss that may arise in case of breach of contract. Essentially the concept of liquidated damages was accepted in Anglo-American Law, while the term of penalty clauses were not accepted. But the concept of liquidated damages was also considered as a different institution in some Continental European countries where the penalty clauses were accepted. The provisions on penalty clauses are not mandatory. Each party of a contract can change the provisions of penalty clauses in Turkish Law. Therefore the question to be answered in terms of these two concepts, having similar and different characteristics, is whether “is there any necessity for a new institution under the term of liquidated damages in the systems where penalty clauses are regulated. This issue was emphasized in this study.

Penalty Clauses, Liquidated Damages, Damage.

Giriş

Götürü tazminat, son yıllarda, sözleşmeler hukukunda özellikle inşaat sözleşmelerinde yaygın olarak karşımıza çıkan bir kavramdır. Ancak bu kavram hakkında, Türk hukukunda ve Kıta Avrupası hukukunda derinlemesine çalışmalara sıklıkla rastlanmamaktadır. Bunun temel nedeni, bu sistemlerde ceza koşulunun kabul görmesi ve bu kurumun götürü tazminatın önüne geçmesidir. Ceza koşulu anlaşmasının kabul edilmediği1 Anglo Amerikan hukuk sisteminde ise, götürü tazminat kavramı önem arz etmektedir.

Götürü tazminat anlaşması, sözleşmeye aykırılık halinde doğacak zarara ilişkin tazminatı önceden2 belirleyen, asıl sözleşmeye bağlı nitelikte, kendisine özgü yapısı olan bir yan anlaşmadır.3 Zira TBK m.50 vd. hükümleri emredici değil, aksine tamamlayıcı hükümlerdir.4 Götürü tazminat anlaşması yapılmasının, ceza koşulu belirlenmesinden farklı bir kurum olduğu kabul edilirse,5 Türk Borçlar Kanunu’nda özel bir düzenleme yer almadığından, bu anlaşmayı, kendine özgü (sui generis) bir anlaşma olarak nitelendirmek gerekecektir.6

Götürü tazminat ve ceza koşulu kavramlarının her ikisi de sözleşmeye aykırılık olması halinde oluşabilecek zararın tazminine ilişkin, “önceden belirlenmiş” meblağları içermektedirler. Bu sebeple, Yargıtay kararları ve doktrinde bu iki kavramın sıklıkla karıştırıldığı görülmektedir. Konumuz açısından önem arz eden husus, sözleşmeye aykırılık sonucu oluşan zararın tazminine yönelik olarak yapılan götürü tazminat anlaşmalarının, ceza koşulundan ayırt edilmesi ve bu farklılıkların Türk hukukunda kabul edilen ceza koşulu kurumu varken yeni bir kavram yaratılmasına yol açıp açmayacağıdır.