Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Çerçevesinde Zamanaşımının İşlemeye Başlaması İçin Gerekli Koşullardan Olan “Zararın Öğrenilmesi” Olgusu (TBK m.72)

The Concept of “Becoming Aware of the Loss” as a Requisite for a Statute of Limitations to Start (Turkish Code of Obligations Art.72)

Murat TOPUZ

Zamanaşımının işlemeye başlaması için zararın öğrenilmesinden amaç, zarar verici olayı değil, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında dava açmaya, bu davayı objektif şekilde desteklemeye ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli, yeterli hak ve koşulların öğrenilmesi demektir. Bunlar öğrenilmedikçe, zarar gören dava yoluyla talep edebileceği tazminatın sebep ve şartlarını değerlendiremez. Zarar veya zarar verici fiil devam ettiği sürece zarar görenin zararı öğrendiği kabul edilemez.

Zamanaşımı, Zarar, Zarar Veren, Zarar ve Tazminat Yükümlüsü, Zararın Öğrenilmesi.

The purpose of becoming aware of the loss in order for a statute of limitations to start refers not to the incident causing the loss but becoming aware of the rights and conditions adequate to file a lawsuit about the existence, attribution and essential components of the loss, to support this lawsuit objectively and to represent the grounds of the case. As long as these haven’t been found out the injured party cannot assess the causes and conditions of the damages those can be claimed by remedies. As long as the action causing the loss continues it cannot be accepted as the injured party is aware of the loss.

Statute of Limitations, The Loss, Tortfeasor, The Person Liable for the Loss or Damage, Becoming Aware of the Loss.

Giriş

TBK m.72 uyarınca, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Zamanaşımı, alacak hakkının belirli bir süre içinde ileri sürülmemesi nedeniyle söz konusu alacağın dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade etmektedir. Bu şekilde zamanaşımına uğramış olan alacak, aslında sona ermemekte; sadece bu alacağı talep etme imkânını ortadan kaldırmakta ve böylece eksik borç halini almaktadır. Zararın öğrenilmesinden kastedilen, zarar verici olay değil; zararın varlığını ve mahiyetini, unsurlarını, kapsamını öğrenmektir. Bunlar öğrenilmedikçe, zarar gören, dava yoluyla talep edeceği tazminatın sebeplerini ve şartlarını değerlendiremez. Gerçekten de, olayın meydana gelmesi ve zararın doğmuş olması, dava açma hakkının oluşması için yeterli değildir. Zararın, zarar gören tarafından öğrenilmesi gerekir. Öğrenebilecek durumda olmak tek başına zamanaşımı süresinin işlemesine yetmez. Diğer yandan, bu öğrenme kesin bir mahiyette olmalıdır. Zarar konusunda bir kuşkunun bulunması, öğrenme olarak nitelendirilemez. Ancak açık olan ve herkesçe bilinen bir olayın varlığı, zararın bilinmemesini veya zararda kuşkuyu önler. Belirtelim ki, zararın öğrenilmesi için, zarar verici fiilin veya olayın da sona ermiş olması gerektiği belirtilmektedir. Hukuka aykırı davranışın veya zararın devam ettiği durumlarda zamanaşımının başlamasının da söz konusu olamayacağı dile getirilmektedir.

Zararın öğrenilmesinden kastedilen, zarar verici olay değil; zararın varlığını ve mahiyetini, unsurlarını, kapsamını öğrenmektir. Zarar, zarar verici fiilin veya olayın zarar görenin hukuki varlık ve değerleri üzerindeki olumsuz etkileri ve sonuçlarıdır. Görülüyor ki, burada sürenin başlaması için TBK m.149/1’de olduğu gibi, sadece tazminat alacağının muaccel olması yeterli değildir.

Biz bu çalışmamızda, özellikle zararın tekliği ilkesinden hareketle tazminat istemi için zamanaşımının işlemeye başlaması için gerekli koşullardan olan zararın öğrenilmesi olgusu üzerinde duracağız. Burada, özellikle zararın öğrenilmesinde önemli bir sorun teşkil eden zararın belli bir sürece yayılarak gerçekleşmesi üzerinde de durularak “gelişen durum” kavramı üzerinde durulacaktır. Tüm bu değerlendirmeler Yargıtay kararları çerçevesinde ele alınacaktır. Çalışmamıza, haksız fiillerde zamanaşımı süreleri ve zamanaşımının işlevi ile başlayıp, arkasından da zararın öğrenilmesi olgusundan ne anlaşılması gerektiği üzerinde durulacaktır.