Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Deniz Haydutlarının Yargılanması Sorunu: Uluslararası Hukuk ve Türk Mevzuatı

Problems Regarding the Prosecution of Pirates: International Law and Turkish Legislation

Sami DOĞRU

Deniz haydutluğu uluslararası hukuku ihlal eden ve bütün devletlerin üzerinde yargı yetkisini kullanabileceği bir suçtur. Deniz haydutluğu eylemleri, her ne kadar uluslararası toplumun, çerçevesi 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (1982 BMDHS) ve diğer uluslararası sözleşmelerle belirlenen mücadelesi ile geçmişte asgariye indirilse de, 2008 yılında Somali sahillerinde ve Aden Körfezi’nde saldırıların tekrar artmasıyla uluslararası ilginin odağı haline gelmiştir. Deniz haydutlarına karşı uluslararası toplumun bölgede yürüttüğü mücadele deniz haydutluğu eylemlerini azaltmakla beraber, yakalanan deniz haydutlarının yargılanmasında yaşanan sorunlar nedeniyle deniz haydutları uluslararası deniz taşımacılığına yönelik tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Bu çalışmanın amacı, öncelikle deniz haydutlarının yargılanması konusundaki -evrensel yargı yetkisi dâhil- uluslararası hukuk kurallarını incelemektir. Bu kapsamda, önce deniz haydutluğu tanımından kaynaklanan sorunlar tartışılacak, sonra deniz haydutlarının yargılanmasını düzenleyen, Türkiye dâhil, devletlerin iç hukuk kuralları incelenecektir. Ayrıca, bu sorunların giderilmesine yönelik bazı önerilerde bulunulacaktır.

Deniz Haydutluğu, Evrensel Yargı Yetkisi, 1982 BMDHS, Yargılama.

Piracy is a crime which violates international law and over which any state may exercise its national jurisdiction. Although the combat by the international community under the framework of 1982 United Nations Convention on the Law of the Sea (1982 UNCLOS) and subsequently other international conventions minimized piracy acts, it has become a current topic in 2008’s when the number of attacks increased along Somalia’s coastline and in the Gulf of Aden. Even though the combat by the international community against maritime piracy in the region reduced acts of piracy, it still continues to be a threat to international shipping mainly due to the failure of effective prosecution. The aim of this paper is first to examine international law regarding prosecuting pirates including universal jurisdiction. In this regard, first, the problems originating from the definition of piracy will be discussed, and then the national laws of states, including Turkey, concerning the prosecution of pirates will be examined. This paper will also put forward specific recommendations as to how to remedy them.

Piracy, Universal Jurisdiction, 1982 UNCLOS, Prosecution.

GİRİŞ

Uluslararası toplumun uzun yıllardır rahatsız olduğu ve esasında 18. yüzyıl fenomeni olarak algılanan ama 20. yüzyılın başından beri kaybolmaya yüz tutan deniz haydutlarının 2008’den bu yana Somali sahilleri ve Aden Körfezi ile Batı Hint Okyanusunda eylemlerini arttırması, uluslararası toplumun dikkatini tekrar deniz haydutluğu eylemlerine çekmiştir.1

Dünyada üretilen petrolün %12’sinin taşındığı deniz yolunun geçtiği bu bölgede artan eylemlere karşı uluslararası toplum, 2008’den itibaren başta Birleşmiş Milletler (BM), Kuzey Atlantik Andlaşması Örgütü (North Atlantic Treaty Organization / NATO) ve Avrupa Birliği (AB) olmak üzere çeşitli uluslararası örgütlerin ve 40’tan fazla devletin iştiraki ile bir mücadele başlatmıştır.2 Bu kapsamda, uluslararası toplum bölgede deniz haydutlarına karşı mücadele3 için belirli bölgelerde donanma bulundurmakta ve bu amaçla da milyarlarca dolar harcamaktadır.4 Bu mücadele sonunda deniz haydutlarının saldırılarında 2012 yılından beri belirgin bir azalma yaşansa da deniz haydutluğu, uluslararası denizcilik, deniz ticareti ve deniz güvenliği için sürekli bir küresel tehdit olmayı sürdürmektedir. Zira yakalanan deniz haydutlarının çoğunluğu yargılanıp cezalandırılmadan serbest bırakılmaktadır. Böylece bir “dokunulmazlık kültürü” oluşmuştur. Uluslararası toplumun son dönemde başlattığı bu mücadelede de, yakalanan on hayduttan dokuzu kovuşturma yapılmadan serbest bırakılmıştır.5 Bu nedenle de deniz haydutları, bölgede görevli deniz güçleri tarafından yakalanarak cezalandırılacakları korkusu yaşamadan eylemlerine devam etmektedir.6 Hâlbuki deniz haydutluğu faaliyetlerine karıştığı iddia edilen kişiler hakkında cezai kovuşturma başlatılması ve yargılanması, deniz haydutluğunun yok edilmesi mücadelesinin vazgeçilmez parçasıdır.7

Deniz haydutlarının yargılanması konusunda ortaya çıkan bu dokunulmazlık kültürünün en önemli nedeni, diğerlerinin yanında, yakalanan deniz haydutları hakkında işlem yapacak devletlerin ulusal mevzuatının eksikliğidir. Hâlbuki uluslararası hukukta deniz haydutları ile ilgili “evrensel yargı yetkisi” 100 yıldan fazla süredir mevcuttur. Hatta çoğu devlet, haydutların yargılanması konusunda imzacılarını deniz haydutluğu ile mücadelede iş birliği yapmaya çağıran 1982 BMDHS8 ile 1988 tarihli Denizde Yasadışı Eylemlerin Önlenmesi Sözleşmesi’nin (Convention for the Suppression of Unlawful Acts against the Safety of Maritime Navigation - 1988 SUA Sözleşmesi) tarafıdır.9