Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukuku ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmeleri Kapsamında Evlenme Hakkı

The Right to the Marriage within the Scope of Turkish Law and International Human Rights Conventions

Aysu ÖZCAN

Bu çalışmada evlenme hakkının ne anlama geldiği, evlenme hakkının neleri kapsadığının üzerinde durularak Türk hukukunda ve uluslararası insan hakları sözleşmeleri kapsamında evlenme hakkına ilişkin düzenlemeler incelenecektir. Türk hukukunda, evlenme hakkıyla ilgili olarak düzenleme bulunmaması durumunda ise Anayasanın hakları düzenleyen ilgili bölümlerinden hangisinde yer alması gerektiği ve bunların dayanağının neler olduğu doktrindeki tartışmalar çerçevesinde açıklanacaktır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden örnek olaylar ele alınarak değerlendirmeler yapılacaktır. Uluslararası hukukta ise hangi sözleşmelerin evlenme hakkı kavramına yer verdiğine değinilecektir.

Evlenme, Evlenme hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye Anayasa Mahkemesi, Evlenme Engelleri, Evlenme Şartları.

In this study, the regulations on the right to marry under Turkish law and international human rights conventions will be examined with an emphasis on what the right of marriage means and what the right to marry is covered. In the Turkish law, if there is no regulation on the right to marry, it will be explained in the context of the doctrine about which of the relevant sections of the Constitution which regulate rights and what their basis is. In addition, case studies from the Constitutional Court and the European Court of Human Rights will be evaluated. In international law, it will be mentioned which conventions involve the concept of the right to marry.

Marriage, The Right to Marry, European Court of Human Rights, Turkish Constitutional Court, Marriage Barriers, Marriage Conditions.

I. Türk Hukukunda Evlenme Hakkı

Evlenme, iki farklı cinsten kişinin uzun süreli olarak, hayatı paylaşma amacıyla hukuken geçerli şekilde yapılmak koşuluyla meydana getirdikleri bir sözleşmedir. Hem 743 sayılı eski Medeni Kanun’da,1 hem de 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu’nda2 evlenme açıkça tanımlanmamıştır. Ancak TMK m. 185/1’deki “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur” şeklindeki hükmü gereğince evliliğin tanımını şu şekilde yapabiliriz: Nişanlı3 çiftlerin, evlendirme memurunun ve iki tanığın huzurunda karşılıklı olarak irade beyanlarını birbirlerine karşı uygun bir şekilde açıklamalarıyla evlilik birliği kurulmuş olur.4 Tanımdan da anlaşılacağı üzere, Türk hukuk sisteminde evlenmenin geçerlilik şartlarından ilki, evlenmenin iki ayrı cinsin yani kadın ve erkeğin arasında yapılıyor olmasıdır. Kanunun öngördüğü şekilde yapılmayan evlilikler hukuken yokluk ya da butlan yaptırımına tabidirler. Örneğin, aynı iki cins arasında yapılan evlilikler ya da resmi memur önünde yapılmayan nikah akdi, Türk hukukunda yokluk yaptırımına tabi iken ayırt etme gücünden yoksun biri ile yapılan evlilikler mutlak butlak5 yaptırımına tabidir. Şeklin dışında evlilik birliğinin önemi toplumun en temel taşı olan aile birliğinin korunması hususunda ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki, evliliğin temel amacı iki kişi arasında sadece cinsel ortaklığı sağlamak değil hayat birliği kurmaktır.6

Evliliğin bir hak olup olmadığı uzun yıllardır tartışılmış, eski dönemlerde kraldan izinsiz evlilik yapılamıyor olması ise evliliğin bir hak olarak düzenlenmesi gereğini gündeme getirmiştir. Özellikle 19. yüzyıldan sonra evlilik bir hak olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır. Evlilik birliği ile ilgili şartlar toplumdan topluma farklılıklar göstermekte, bunun yanında her ülkenin iç hukukunda farklı sonuçlar doğurmaktadır. Evliliğin dışında evlilik birliğine son verilmesi noktasında da farklı düzenlemeler mevcuttur. Bunlardan en önemlisi ve ülkemizde de tartışılanı boşanmanın maddi sonuçlarından olan yoksulluk nafakası konusudur. Özellikle her ülke, kendi iç hukukunda yoksulluk nafakasına ilişkin farklı farklı hükümler düzenlemiş ve bu hükümlerin uygulanış biçimlerinde de farklılıklar yaratmıştır. Türk hukukunda yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu m. 175 vd. düzenlenmiştir. Tartışma konusu yaratılan nokta ise süresiz verilen yoksulluk nafakasının, nafaka ödeyen eşin aleyhine ekonomik açıdan sorun yaratıp yaratmayacağıdır. Kaynak kanunumuz olan İsviçre Medeni Kanunu bakımından, yoksulluk nafakasının belirlenmesinde kullanılan temel kriterler evlilik birliğine eşlerin katkısı, evliliğin yasal süresi gibi durumlardır. Bu kriterler, nafakanın süresine ve miktarına karar verilirken dikkate alınmaktadır. Çünkü İsviçre’de eşlerin evlilik akdini sonlandırdıktan sonra kendi hayatlarını devam ettirebilecekleri kabul edilmekte ancak bu mümkün değilse nafaka çare olarak görülmektedir. İsviçre Medeni Kanunu’nda nafaka sürelerine ilişkin düzenlemeler evliliğin süresine göre değişmektedir.7 Almanya’da ise yoksulluk nafakası sıkı ve sınırlı sayıda şarta bağlanmıştır. Gerekçe olarak ise eşler arasındaki dayanışma ilkesinin değil, eşlerin kendi hayatlarını kendi imkanları dahilinde devam ettirmeleri gerektiği düşüncesidir. Fransa’da İsviçre’deki düzenlemeye benzer şartlar aranmıştır.8 Burada nafaka ödemesi 8 yıllık bir ödeme süresine tabi tutulmuştur. Ancak bu sürenin uzatılması da mümkündür. Hollanda’da düzenleniş biçimi ise evlilik süresi beş yıldan azsa ve bu evlilikten çocuk dünyaya gelmediyse, nafaka süresi evlilik süresine eş değer olacaktır. Örneğin taraflar iki sene evli kalmışsa, nafaka süresi de iki yıldır.9

Evlenmek isteyen kişiler, Türk hukuku açısından gerekli şartları10 taşımaları durumunda yetkili makamlara başvuru yaparlar. Bu başvuru makamlarca incelenir ve kişilere evlenmeye izin belgesi verilir. Bu başvuruya pek tabi itiraz mümkündür. 10/07/1985 tarihinde kabul edilen Evlendirme Yönetmeliği m. 24 bu itiraz usulünü düzenlemiştir. Buna göre “Evlenme dosyası hazırlanırken evlenme gününden önceki günün mesai saati bitimine kadar ilgililerce, tarafların evlenmeye ehil olmadıkları veya evlenme manilerinden birinin bulunduğunu ileri sürerek evlenmenin yapılmasına yazılı olarak itiraz edebilirler”.11