Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kültürel Özerklik Uygulamasının Hukuki Çerçevesi

Legal Framework of Cultural Autonomy

Dilan MIZRAK

Farklı etnik gruplardan müteşekkil ve bu grupların birbirleriyle çatışma halinde olduğu pek çok devlet, sözkonusu çatışmaları sonlandırmanın bir yolu olarak ülke içinde özerklik uygulamayı benimsemiştir. Ülkede yaşayan etnik gruplar belli bölgelerde yoğun yaşamaktaysa bölgesel çözümler gündeme gelmiş, ancak bu gruplar, ülkenin farklı bölgelerine dağılmışsa; etnik, dilsel, dinsel farklılıkları olan gruplara bu alanlara özgü olarak kendilerini yönetme imkanı sağlanmıştır. Kültürel özerklik olarak adlandırılan bu uygulama Doğu Avrupa’da daha çok benimsenmiş olup, bu ülkelerde Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Kültürel özerklik, bir azınlık grubunun kimlik sorununda temel alanlar olan dil, kültür ve eğitim konusunda uygulanmakla birlikte bazı hallerde, kültürel kimlik haklarının sağlanması azınlık olan kişiler bakımından yeterli olmamakta, hukuken tanınmış, yetkili bir kamu kurumu olan kültürel özerk yapının varlığının azınlık için daha etkili bir güvence sağladığı görülmektedir.

Özerklik, Kültürel Özerklik, Bireysel Özerklik, Kültürel Kimlik Hakları, Azınlık Hakları.

Many states that are composed of different ethnic groups and where these groups are in conflict have adopted autonomy regulations in the country as a way to end these conflicts. In case these ethnic groups in the country live intensely in certain regions, regional solutions have come to agenda; however, if those groups that have ethnic, linguistic, religious diversities have been dispersed to different regions of the country, they have been granted the opportunity to govern themselves concerning these diversities. This implementation called as cultural autonomy is broadly adopted in East Europe countries where it is guaranteed constitutionally. While cultural autonomy is implemented mainly in those fundamental scopes of identity issue like language, culture and education, in some situations, ensuring just the cultural identity rights may not be sufficient. The existance of a cultural autonomous institution that is a legally authorised public body is seen to present a more effective security for the minority group.

Autonomy, Cultural Autonomy, Individual Autonomy, Cultural Identity Rights, Minority Rights.

Giriş

Bir siyasi tarih incelemesiyle, 1960’lardan itibaren devletlerin artan biçimde etnik temele dayanan gerilimler, çatışmalar yaşadığı ve özellikle 90’lardan başlayarak da bu tür iç çatışmaların sayısında hayli artış olduğu gözlenmektedir.1 Hatta şunu söylemek yanlış olmayacaktır ki, yaşadığımız yüzyıl devletlerarası çatışmaların çok ötesine geçen biçimde devlet içi etnik çatışmaların yaşandığı bir dönem olmuştur.2 Pek çok devlet, uzun yıllar alan yıpratıcı bir deneyim sonrasında bu çatışmaları sonlandırmak üzere, kimi politik çözüm yollarının karşı konulmazlığını kabul etmiştir. Bu yollardan biri de, bir yandan devletin bütünlüğünü korumaya çalışırken, diğer yandan o devletin vatandaşları arasındaki farklılıklara saygı göstermesi bakımından tercih edilen özerklik uygulaması olmuştur. Özerklik, heterojen yapıya sahip devletlerde etnik tansiyonu büyük oranda azaltmayı başarmıştır.3 Bunun nedeni de, genel olarak, ülkede yaşayan azınlıkların ya da etnik grupların, mutlak bir ayrılmayı kendi çıkarlarına zarar vereceği düşüncesiyle talep etmeyip, arzularının, ülkenin çoğunluğunu oluşturan vatandaşlar ile eşit muamele görmek, devletin ve yaşadıkları bölgenin kaynaklarının adil biçimde dağıtımının sağlanması olmasıdır.4 Özerkliğin daha çok etnik çatışmaları sonlandırmak noktasında uygulandığı bilinse de, farklı nedenlerden kaynaklanan heterojenliğin yarattığı sorunları çözmek noktasında da uygulanabilir.5 Buna en iyi örnek de Çin’in Hong Kong’a tanıdığı özerklik modelidir. 1997 yılında Hong Kong Büyük Britanya’dan Çin’e geri döndüğünde iki ülke arasında etnik bakımdan farklılık olmamasına rağmen, Hong Kong’un mevcut ekonomik sistemini koruyabilmek amacıyla Çin ve Birleşik Krallık arasında bir anlaşma yapılmış ve Hong Kong “özel idari bölge” kabul edilmiştir. Dolayısıyla Hong Kong’un özerk olma sebebi tamamen ekonomiktir.6 Yine, uluslararasılaşma rejimleri adı verilen sistem nedeniyle de özerklik kurulabilir.7

Özerkliğin başlıca uygulanan üç modeli; bölgesel/siyasi, kültürel/bireysel ve yerel/idari özerklik şeklindedir. Bu makalede tartışılacak olan da, daha uygulanabilir olduğu halde Liberal Batı Devletlerinde pek tercih edilmeyen, hatta çok fazla bilinmediği düşünülen kültürel özerklik modelidir.

I. Özerklik Kavramı

Özerkliğin pek çok tanımı mevcuttur, ancak kavramın kamu hukukunda kabul edilmiş net bir tanımı olmadığını, dolayısıyla “teknik bir hukuk terimi niteliğini de kazanmadığını”8 belirtmek gerekir. Özerklik öncelikle devlet olmayan bir kurumun kendi işlerini hukuk kuralları koymak suretiyle düzenleme yeteneğini ifade etmektedir. Devlet olmayan kuruluşların kendini organize etmesi, belirli sınırlar ölçeğinde kendi kendini yönetmesi özerklikle açıklanabilir.9 Tabii ki, bir idare hukuku ilkesi olarak özerklik ile siyaset biliminde yetki devrinin çeşitli biçimleri için kullanılan özerklik arasında ayrım yapmak gerekmektedir. Örneğin “il özel idaresi, belediye, köy gibi yerel yönetimler özerklik ilkesine göre çalışır”10 cümlesinde ifadesini bulan özerklik kavramı teknik bir idare hukuku terimidir. Buradaki anlamıyla özerklik kendi başına yürütülebilir, bir diğer deyişle, icrai kararlar alıp bunu uygulama yani yürütme gücüne malik olan tüzel kişilik sahibi ya da değil her kuruluş veya hukuksal varlık için kullanılmaktadır.11