Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdarenin Manevi Tazminat Sorumluluğu ve Manevi Tazminatın Artırılması Sorunu

The Administration’s Responsibility and the Problem of Increasing Non-Pecuniary Compensation

Yücel ÖZDEMİR

Manevi tazminat sorumluluğu, malvarlığı zararı dışında kalan ve kişilik alanında oluşan zararlara yönelik olan hukuki kurumdur. Her ne kadar zarar manevi bir alana ilişkin olsa da, sorumluluk tazminatı gerektirdiğinden, bu zararın telafisi malvarlığı değerleriyle alakalıdır. Özel kişilerin manevi tazminat sorumluluğu söz konusu olduğu gibi idarenin manevi tazminat sorumluluğu da söz konusu olabilir. Bu noktada idarenin sorumluluğunda aranan fiil, zarar, illiyet gibi genel şartlar manevi tazminat sorumluluğu için de geçerlidir. Manevi tazminat miktarının arttırılması idare hukukunda bedelin arttırılması talebi ile olur. Yasada tazminatın arttırılması konusunda bir engel yoktur. Ancak doktrinel açıdan ve bazı yargı kararları doğrultusunda manevi tazminatın arttırılabilmesi tartışmalıdır.

İdarenin Sorumluluğu, Manevi Zarar, Manevi Tazminat, Islah, Bedelin Arttırılması, Manevi Tazminatın Bölünmezliği.

Responsibility for non-pecuniary damages is the legal institution for the damages that occur in the field of personality other than the loss of assets. Although the damage is related to a moral area, compensation for this loss is related to assets. The administration may also be responsible for moral compensation. At this point, the general conditions such as acts, damages and causality sought in the responsibility of the administration also apply to the responsibility for non-pecuniary damages is the legal institution for the damages that occur in the field of personality other than the loss of assets of moral compensation. Increasing the amount of non-pecuniary damage may be by request of increasing the amount in administrative law. There is no obstacle in the law to increase compensation. However, it was argued that the moral compensation should not be increased in terms of doctrinal and some judicial decisions.

Responsibility of the Administration, Non-Pecuniary Damage, Moral Compensation, Correction, Increasing the Litigation Value, Indivisibility of Non-Pecuniary Damage.

Giriş

Bir toplumda hukuk düzeninin sağlanabilmesi için eylem ve işlemlerde ya da yetki ve görevlerde sorumluluk esas, sorumsuzluk ise istisnadır. Bir fiilden ortaya çıkan etki, dış dünyada fiziksel bir tepkiye neden olur. Bu sonuç ise bazen kişilerin yararına bazen de zararına olabilir. Sorumluluk, kişiler için zarar doğuran fillerin etkisini ortadan kaldırmaya ya da azaltmaya yarar. Eğer bir toplumda hukuk düzeni çerçevesinde sorumluluk olgusu tam işletilemezse o toplumda ortaya çıkan zararlar artarak yıkıcı bir sonuca yol açar.

Kişilerin diğer gerçek kişilerle olan ilişkileri yanında tüzel kişilerle ilişkilerinde de çift yönlü bir sorumluluk mekanizması vardır. Bu soyut kişilerin başında devlet gelir. Devletin ve dolayısıyla idarenin gerçek kişilere karşı sorumluluğu önceleri “Kral kötülük yapmaz”1 anlayışıyla, kabul edilmemiştir. Ancak günümüz modern hukukunda idarenin kişilere verdiği zararlar için mali sorumluluğu kabul edilmektedir.

Hukukumuzda idarenin sorumluluğu ilk defa anayasal bir ilke olarak 1961 Anayasasında düzenlenmiş2 ve “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” denilmiştir. Bugün yürürlükte olan 1982 Anayasasına göre de idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açık tutulmuştur. Dolayısıyla kişilere bir zarar verilmesi durumunda, sorumluluğun hukuki yansıması olan tazminat yükümlülüğü idare için de geçerlidir.