Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnovasyonun Önünde Aşırı Fiyat Engeli: Kâr Beklenmeksizin Teknolojik Gelişim Mümkün mü?

Excessive Price Obstacle in Front of Innovation: Is Technological Development Possible Without Expecting Profit?

Şahin ARDIYOK,Evren SESLİ,Ramiz ARSLAN

Rekabetin Koruması Hakkında Kanun, bir piyasada hâkim durumdaki teşebbüsün bu hâkim durumunu kötüye kullanmasını ve rekabeti zedelemesini yasaklamaktadır. ABD’de bir ihlal türü olarak kabul edilmeyen aşırı fiyatlama, Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de hâkim durumun sömürücü davranışlarla kötüye kullanılması olarak kabul edilmektedir. Aşırı fiyatlamayla ilgili Türkiye’de verilen son Rekabet Kurulu kararı da Sahibinden.com hakkındadır. Söz konusu kararda ilk olarak Sahibinden.com’un çok taraflı platform yapısı dikkate alınmış, şebeke etkisi de değerlendirilerek pazar yapısı incelenmiş ve hâkim durum tespiti yapılmıştır. Kararda daha sonra Ekonomik Değer Testi uygulanarak fiyatların aşırı olduğu tespit edilmiş ve bu kapsamda Sahibinden.com’a idari para cezası uygulanmıştır. Söz konusu karar dijital platformlara Rekabet Kurulu’nun bakışını yansıtmak açısından önemli nüanslar içermektedir. Bu yazımızda öncelikle hâkim durumun kötüye kullanılması ve aşırı fiyatlama kavramlarına değinilecek, akabinde Rekabet Kurulu’nun Sahibinden.com kararı çok taraflı platform ve inovasyon yönleri de dikkate alınarak incelenecek, son olarak da kararın dijital platformlara verdiği mesajlar tartışılacaktır.

Aşırı Fiyat, Sahibinden, Çok Taraflı Platform, Ekonomik Değer Testi, Dijital, İnovasyon.

The Law on the Protection of Competition prohibits the dominant undertaking from abusing its dominant position and damaging competition in a market. Excessive pricing is not recognized as an antitrust violation in the USA, however, the European Union and the Turkey consider excessive pricing as an exploitative behavior, hence, an abuse of a dominant position. The latest case of the Turkish Competition Authority in relation to excessive pricing is the Sahibinden.com decision. In the said decision, first of all multi-sidedness and platform structure of Sahibinden.com is taken into consideration and its market structure has been assessed and dominance in the market is declared. Afterwards, in the decision it is determined that the prices are excessive with the application of Economic Value Test and within this scope an administrative fine is imposed on Sahibinden.com. This decision includes important nuances to reflect the views of the Competition Board on digital platforms. In this article, we will first look at the concepts of abuse of dominance and excessive pricing, then Sahibinden.com decision will be examined taking into consideration the concept of innovation and multi-sidedness, and finally the messages given to the digital platforms with the decision will be discussed.

Excessive Pricing, Sahibinden, Multi-Sided Platforms, Economic Value Test, Digital, Innovation.

Giriş

Rekabet hukukunun temel metinleri çok eski dönemlere kadar götürülebilmekle birlikte, modern anlamda rekabeti düzenleyen ilk metin 1891 yılında kabul edilen Sherman Kanunu’dur (Sherman Act). Yaşanan hızlı sanayileşme ve atılımlar ile iktisadi gücün belirli endüstrilerde yoğunlaşması söz konusu olmuş, bu yoğunlaşmış iktisadi gücün korunması yönünde güç sahibi teşebbüslerce alınan kısıtlayıcı tedbirler ve anlaşmalar ise ABD’de küçük işletmeler tarafından tepkiyle karşılanmış1 ve Sherman Act doğmuştur.2

Modern rekabet hukuku düzenlemelerinin öncüsü sayılan Sherman Act’in ortaya çıkışında en çok etkisi olan sektörlerin başında tartışmasız şekilde eyaletler arası ulaşımı sağlayan demiryolu işletmeciliği gelmektedir. Demiryolu sektörü, çağa damga vuran bir inovasyon örneği sergilemiş; ancak buradaki yoğunlaşmaların piyasa üzerindeki olumsuz etkileri yalnız bir sektörün değil, genel olarak piyasaların rekabetçi yapısının korunması gerekliliğini ortaya koymuştur. Ancak, o yıllarda eyaletler arası demiryolu ile kolay ulaşımın sağlanmasını mümkün kılan inovasyon, serbest piyasa ekonomisinin rekabete aykırı davranışlarla zarar görmesini makul kılamamıştır. İnovasyon ile rekabet düzenlemeleri arasındaki bu gelgit, rekabet hukuku ve rekabet iktisadı doktrininde de çokça yer bulmuş3 ve halen de yer bulmaya devam etmektedir. Demiryolları ile başlayan inovasyon-rekabet serüveni, aradan geçen 120 yılı aşkın zamana rağmen bugün de dijitalleşme ve yüksek teknolojiyle gelen iktisadi yoğunlaşmalar ekseninde sürmektedir.

Rekabet hukuku ve rekabet politikası mecralarında son zamanların belki de en çok tartışılan süjesi, Big Tech olarak ifade edilen teknoloji tabanlı büyük işletmelerdir. Özellikle Avrupa Komisyonunun (“Komisyon”) 2017 yılında alışveriş platformu faaliyetleri,4 2018 yılında ise Android yazılımı ve arama motoru faaliyetleri5 ekseninde Google’a milyarlarca Avro para cezası yaptırımı uygulamış olması, Facebook’un WhatsApp devralmasının rekabet mecralarında yarattığı endişe6 gibi konular, dünya gündemini teknoloji tabanlı büyük şirketlerin rekabetçi yönü açısından meşgul etmeye devam etmektedir.