Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Mahkemesi ve AİHM Kararları Çerçevesinde Adil Yargılanma Hakkı

Right to a Fair Trial Within the Frame of Constitutional Court and European Court of Human Rights Decisions

Zamira HOŞTEN

Bu çalışmanın amacı, adil yargılanma hakkının kavramsal çerçevesini açıklamak ve konuya bir temel oluşturmak; iç hukukta adil yargılanma hakkını kararlar çerçevesinde ele almaktır. Hak, insan hakları, adalet, yargılama ve hakkaniyet kavramları, adil yargılanma hakkının anlaşılması için öncelikle ele alınması gereken konulardır. Bu kapsamda öncelikle temel kavramların açıklamasına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkı, uyuşmazlığın çözülmesi için iddia ve savunmaların fiili ve hukuki kapsamda eşit ve karşılıklı olduğu, dürüst yargılanma hakkı anlamına gelmektedir. İnsan hakları arasında belki de en önemli hak olan adil yargılanma hakkının bir ihtiyaç olarak doğması ve düzenlenmesi çok eski tarihlere dayansa da, bir kavram olarak hukuki belgelerde yer alması İkinci Dünya Savaşı sonrasını bulmuştur. Adil yargılanma hakkı, yargılamada medeni nitelikli hak ve yükümlülükler ya da cezai alanda meydana gelen uyuşmazlıkları kapsamaktadır. Adil yargılanma hakkının unsurları; mahkemeye erişim hakkı, yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma hakkı, makul sürede yargılanma hakkı, hakkaniyete uygun yargılanma hakkı, aleni ve duruşmalı yargılanma hakkı ile masumiyet karinesinden yararlanma hakkıdır. Bu hakların yanında adil yargılanma hakkı ile sanığa ceza yargılamasında güvenceler de sağlanmaktadır. Çalışmada bu unsurlar kavramsal olarak ele alınmış; Türkiye ve Avrupa’dan karar örnekleri ile açıklanmıştır. Bunun yanında adil yargılanma hakkının Türkiye’deki durumuna bir açıklık getirmek amacıyla istatistikler de yorumlanmıştır.

Adil Yargılanma Hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları.

The purpose of this paper is to explain the conceptual framework of the right to fair trial and to provide a basis for the issue, and to discuss the right to a fair trial in terms of domestic law based on decisions. The concepts of right, human rights, justice, trial and fairness are the primary issues those should be evaluated in order to have a comprehensive understanding of the right to a fair trial. Within this scope, first of all the explanations and definitions of the basic concepts are reviewed in this study. The right to a fair trial can be defined as the right to stand an uncorrupt trial in which the claims and pleas for the resolution of dispute are equal and reciprocal in actual and legal terms. Although the emergence and arrangement of the right to a fair trial, probably the most important right among human rights, dates back to the ancient ages, its inclusion in the legal documents as an independent concept could be seen after the Second World War. The right to a fair trial covers the civil rights and obligations as well as the controversies in the criminal field. The elements of the right to a fair trial include the right to access the court, the right to be judged before a legal, independent and unbiased court, the right to stand trial in accordance with the justice, the right to be judged in a reasonable time, the right to stand trial in a public hearing, and the right to benefit from the presumption of innocence. Apart from these rights, the right to a fair trial provides other securities for the defendant during criminal procedures. These elements are discussed in a conceptual framework in the study and they are explained with decision samples from Turkey and Europe. Furthermore, the statistics are also interpreted in order to clarify the status of the right to a fair trial in Turkey.

Right to a Fair Trial, European Court of Human Rights, European Convention on Human Rights, Human Rights.

Giriş

İnsan hakları, bireylerin yalnızca insan olmalarından kaynaklanan haklarıdır. Bu haklar tarihsel süreçte çok kez ele alınsa da, bir kavram olarak incelenmemiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan acı tecrübeler, insan haklarının öneminin artmasını sağlamıştır. Bu sebeple insan hakları, uluslararası sözleşmelerde düzenlenmeye başlanmıştır. Sözleşmelerde insan haklarının düzenlenmesinden sonra, bu hakların ihlali söz konusu olduğunda yaptırım gücüne sahip bir organ ihtiyacı doğmuştur. Bu güce sahip bir organ olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) pratikte de uygulanabilir, yaşayan bir sözleşme niteliği kazanmıştır. Görüldüğü gibi insan hakları, sözleşmelerde düzenlenme ve korunma bağlamında oldukça yeni bir kavramdır.

İnsan haklarının teoride düzenlenmesinden çok, uygulanabilmesi ve korunabilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda adil yargılanma hakkı, diğer hakların pratikte de uygulanabilir olmasını sağlayan, bu bağlamda koruyucu bir işlevi olan, en kapsamlı ve en önemli insan hakkıdır. AİHS’nin 6’ncı maddesinde düzenlenmiş olan adil yargılanma hakkı; Sözleşmedeki en kapsamlı insan hakkıdır. Bu çalışmanın amacı da, adil yargılanma hakkını Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları çerçevesinde ele almaktır.

Adil yargılanma hakkı; hak, insan hakları, adalet ve yargılama kavramlarıyla yakından ilişkilidir. Bu nedenle bu çalışmada, öncelikle bu kavramların açıklamasına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkının unsurları ele alınırken, açıklanan unsur kapsamında Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkının iç hukuktaki durumu incelenirken istatistiklerden faydalanılmıştır.