Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk-İsviçre ve Alman Hukukunda Eser ve Eser Teslim Sözleşmeleri: Tarihsel Gelişim, Kavram, Unsurlar ve Benzer Sözleşme Tiplerinden Ayırt Edilmesi

Contract of Work and Work Delivery Contracts in Consideration of Turkish, Swiss and German Law: Historical Evolution, Terminology Elements and Differentiation from Similar Contract Types

Sinan OKUR

Bu çalışmada, eser sözleşmesi ve eser teslim sözleşmesi kavramı, Türk hukuku merkeze alınarak, mukayeseli bir bakış açısıyla incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmayla bir taraftan eser kavramına ayrıntılı olarak değinilmiş, diğer taraftan eser sözleşmesinin diğer sözleşme tiplerinden ayırt edilmesi hedeflenmiştir. Çalışmanın bir diğer amacı, hukuk sistemlerinin mukayesesi suretiyle, Türk hukukuna da tatbik edilebilecek, birtakım sonuçlara ulaşmaktır. Türk hukukunda, malzemenin yüklenici tarafından sağlandığı ve eser teslim sözleşmesi olarak isimlendirilen sözleşme, pek çok soruna sebebiyet vermektedir. Söz konusu sözleşme TBK m.470 vd. bağlamında bir eser sözleşmesi olarak düzenlenmiştir. Buna karşın Birleşmiş Milletler Taşınır Eşya Satım Hukuku (CISG), Avrupa Sözleşme Hukuku ve Alman Medeni Kanunu (BGB) farklı bir yol seçmiş ve eser teslim sözleşmelerini satış hükümlerine tabi kılmıştır. Türk kanun koyucusu da eser teslim sözleşmelerini, satış hükümlerine tabi kılsaydı, bugün eser sözleşmesinin satıştan ayırt edilmesine ilişkin birçok tartışma anlamını yitirecekti. Bu yüzden çalışmanın sonuç bölümünde eser teslim sözleşmelerinin satış sözleşmesi hükümlerine tabi tutulması önerilmiştir. Eser sözleşmesi ile ilgili bir diğer tartışma noktası, gayri maddi neticelerin de eser olup olamayacakları sorusudur. Sorun mukayeseli ve ayrıntılı biçimde işlendikten sonra, gayri maddi neticelerin de eser olabileceği sonucuna varılmıştır.

Eser Teslim Sözleşmesi, Eser Sözleşmesi, Manevi Eser Sözleşmesi, Eser Sözleşmesinin Diğer Sözleşme Tiplerinden Ayırt Edilmesi, BGB, Roma Hukuku, CISG, Avrupa Sözleşme Hukuku.

In this essay, an attempt has been made to describe the concept of a contract of work and work delivery contracts from a comparative legal point of view, in which Turkish law takes centre stage. The purpose of the paper is to discuss the concept of the contract of work in detail on the one hand, and to distinguish the contract of work from the other types of contract on the other hand, which is not always easy. Furthermore, the aim is to reach conclusions from the comparison of the legal systems that might be applicable in Turkish law as well. In Turkish law, the work delivery contract in which the material is provided by the contractor, causes many problems. This type of contract is regulated as a type of contract of work according to Art.470 et seq. of the Turkish Code of Obligations (tCO). On the contrary, the UN Convention on Contracts for the International Sale of Goods (CISG), European contract law and the German Civil Code take a different approach, - in contrast to tCO - and subject work delivery contracts to the sales law. If Turkish law had subjected work delivery contracts to the sales law many discussions about the distinction between contract of work and sale would have been meaningless. As a result, it is proposed to subject the work delivery contract to the provisions of the sales contract. A further point of discussion about the contract of work is related to the question of whether the incorporeal successes of contract might be considered as a work. After the comparative and detailed assessing of the problem, it can be concluded that incorporeal successes of contract can also be a work.

Work Delivery Contract, Contract of Work, Contract of Intangible Work, Differentiation of the Contract of Work from the Other Contract Types, BGB, Roman Law, CISG, European Contract Law.

I. Giriş, Sorunun Ortaya Konması ve Konunun Önemi

Alman hukukçu WEYERS eser sözleşmesini konu edinen makalesine, ne Alman Medeni Kanunu’nda ne de başka kanunlarda, eser sözleşmesi kadar geniş kapsamlı, çok çeşitli hadiseleri kuşatan ve düzenlemek zorunda olan başka bir sözleşme modelinin mevcut olmadığını belirterek başlar.1 Eser sözleşmesinin pratik önemine işaret eden bu tespitin, Türk hukuku için de geçerli olduğu söylenebilir. Hakikaten, bugün Türk-İsviçre ve Alman hukukunda, kanunda açıkça düzenlenmemiş birçok isimsiz sözleşme, eser sözleşmesi olarak nitelendirilmekte, birçok sözleşmeye de başka sözleşmelerle birlikte eser sözleşmesi hükümleri uygulanmaktadır.2

Pratik önemi oldukça yüksek olan3 eser sözleşmesinin madde sayısı itibariyle az sayılabilecek kurallarla düzenlenmiş olması, doktrinde ve yargı kararlarında eser sözleşmesine özel bir önem atfedilmesine ve konuya ilişkin geniş tartışmalar yapılmasına sebebiyet vermiştir.4 Tarihsel olarak Roma hukukuna kadar uzanan eser sözleşmesi zaman içinde çeşitli değişimler geçirmiş ve birçok modern kodifikasyonda bağımsız bir sözleşme tipi olarak, iş görme sözleşmeleri içinde düzenlenmiştir.

Halihazırda, eser sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.470-486, İsviçre Borçlar Kanunu (OR) m.363-379, Alman Medeni Kanunu (BGB) m.631-651 hükümleri arasında düzenlenmiştir.5 Kanunda açık bir düzenlemeye bağlanmış olan sözleşmeler (isimli sözleşmeler) grubunda yer alan eser sözleşmesi hakkındaki hükümlerin Türk Borçlar Kanunu açısından asıl ve dolaylı kaynağı, 1881 tarihli eski İsviçre Borçlar Kanunu (aOR) olup, bu hükümler küçük değişikliklerle 1911 tarihli İsviçre Borçlar Kanunu’na (OR) da alınmış oradan da iktibas yoluyla Türk hukukuna intikal etmiştir. Neredeyse 140 yıla varan hükümlerin büyük ölçüde ilk şekline bağlı kaldığı ve pek az değişikliğe maruz kaldığı söylenebilir.6