Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Heller Kararı Üzerine Düşünceler: Silahlanma (Anayasal) Bir Hak mıdır?

Thoughts on the Case of Heller: Is Armament a (Constitutional) Right?

Ümit GÜVEYİ

ABD Yüce Mahkemesi, 2008 yılında verdiği Heller Kararında, Anayasanın İkinci Değişikliği kapsamında aktivist bir yorumda bulunmuştur. Mahkemenin yorumuna göre, İkinci Değişiklik bireysel silahlanma hakkını anayasal bir hak olarak düzenlemektedir. Mahkemenin söz konusu yorumu ise kamuoyunca hatalı ve aktivist bir yorum olmakla yoğun biçimde eleştirilmiştir. ABD Yüce Mahkemesinin Heller Kararında takındığı bahse konu aktivist tutum ve Mahkemece izlenen yorum teknikleri, hukuk mantığı çerçevesinde irdelenmeye değer bir örnek teşkil etmektedir. Zira günümüzde silahlanma neredeyse tüm devletler ve toplumlar için gündemden düşmeyen yaygın bir problem olarak varlığını sürdürmektedir. Buna karşın, Heller Kararında Yüce Mahkeme silahlanmayı anayasal boyutta bir hak olarak nitelemektedir. Mahkemenin bu tutumu ise hukukta hak ve yorum gibi temel konuların bir kez daha sorgulanmasına zemin hazırlamaktadır.

Silahlanma, Bireysel Silahlanma Hakkı, Hak Kavramı, Hukukta Yorum, Heller Kararı, ABD Yüce Mahkemesi.

In the Case of Heller, The U.S. Supreme Court interpreted the Second Amendment in an activist way. According to the Court’s interpretation, the Second Amendment guarantees the personal right to keep and bear arms as a constitutional right. Court’s aforesaid interpretation got a lot of stick by the public as a wrong and activist posture. The U.S. Supreme Court’s activist posture and interpretation techniques in the Case of Heller is a precious leading case for scrutinise within the logic of law. Yet armament still exists as a current and common problem for almost all the states and societies. However in the Case of Heller the Supreme Court modifies armament as a constitutional right. This posture of the Court forms a basis for questioning the concepts like right and interpretation in law.

Armament, Personal Right to Keep and Bear Arms, Concept of Right, Interpretation in Law, Case of Heller, US Supreme Court.

Giriş

Heller Kararının önemi, ABD Yüce Mahkemesinin o zamana kadar tanınmamış olan bireysel silahlanma hakkını anayasal bir hak olarak tanımasından kaynaklanmaktadır. Mahkemeye göre bireysel silahlanma hakkı, meşru savunmanın doğal bir sonucudur. ABD Anayasası İkinci Değişikliği kapsamında yer alan düzenleme ise söz konusu silahlanma hakkını güvence altına almaktadır. Diğer bir ifadeyle silahlanma hakkı, federal düzeyde anayasal güvenceye bağlanmıştır. Bu sebeple Mahkemeye göre, federe devlet hukuk kurallarının bireysel silahlanmayı tamamen yasaklaması mümkün değildir.

Mahkemenin yorumuna konu normun lafzına bakıldığında ise silahlanmanın milis güç oluşturmak amacıyla sınırlı olarak düzenlendiği yönünde bir anlam çıkarabilmek de mümkündür. Bu bakımdan İkinci Değişikliğin, federe devletlerin milis güç oluşturma amaçlarıyla kayıtlı bir hakkı ele aldığı savunulabilmektedir. Peki hangi yaklaşım daha doğrudur? Mahkemenin yaklaşımı aktivist bir yaklaşım olarak nitelendirilmektedir. Zira Mahkeme, yorum yoluyla yeni bir anayasal hak tanımıştır. Ancak söz konusu yeni anayasal hak hem kullanılan yorum teknikleri hem de konusu itibariyle sorgulanabilir niteliktedir. Bu makale de söz konusu hukuki sorgulamayı gerçekleştirebilmek amacıyla kaleme alınmıştır.

Benimsenen hedef ışığında makale dört başlıktan oluşmaktadır. Makalede ilk olarak Heller Kararının ana hatları, olay, norm ve Mahkemenin yorumu olmak üzere üç alt başlıkta ortaya konulmaktadır. Bunun akabinde gelen ikinci başlıkta, bahse konu Karar üzerine öğretide öne sürülen başlıca düşüncelere yer verilmektedir. Üçüncü başlık, Karara konu İkinci Değişiklik hükmünün lafzi yorum tekniği ile anlamlandırılmasını konu edinmektedir. Son başlık altında ise Mahkemenin aktivist yorum tekniğine dayanarak tanıdığı bireysel silahlanma hakkı, hukukta hak kavramı çerçevesinde sorgulanmaktadır.