Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yoksulluk Nafakası

Alimony

Burak TUNCAY

Boşanmanın ardından tarafların yaşadıkları mali güçlükleri azaltmak ve bireylerin sosyal yaşama tekrar tutunabilmesi için öngörülen yoksulluk nafakası, önemli kanuni düzenlemelerden biridir. Bu çalışmada 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının şartları ve özellikleri, Yargıtay kararları ile öğretideki görüşler ışığında incelenmeye çalışılmıştır. Özellikle günümüzde, toplumun belli bir kesimi tarafından haklı bir şekilde eleştirilen süresiz nafaka konusuna da değinilmiş ve süresiz nafakaya ilişkin öğretide yer alan alternatif çözüm önerilerine de yer verilmiştir. Ayrıca boşanma davalarında uygulanacak yargılama usulünün düzenlendiği Türk Medeni Kanunu’nun 184. maddesindeki açık atfa istinaden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki yargılamaya hâkim olan ilkeler çerçevesinde süresiz yoksulluk nafakasının hukuki dayanaklarına ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

Boşanma, Yoksulluk Nafakası, Türk Medeni Kanunu 175. Madde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 26. Madde, Taleple Bağlılık İlkesi.

Alimony is one of the important legal regulations, which is prevenient for reducing the financial difficulties of parties and continuation of individual’s social life after divorcement. In this study we tried to consider the alimony conditions, which are ensured in the article 175 of Turkish Civil Code, in the light of jurisdiction, supreme court decisions and doctrine. We also touched on the indefinite alimony that is being rightfully criticized by the large segment of the society nowadays and alternative solution suggestions partaking in the doctrine about indefinite alimony are included. In addition, according to the clear reference in the article 184 of Turkish Civil Code, in which the divorce case proceeding is issued, statements are made related to the legal basis of indefinite alimony in the frame of procedural principals in the Code of Civil Procedure.

Divorcement, Alimony, Turkish Civil Code Article 175, Code of Civil Procedure Article 26, Ultra Petita Prohibition.

GİRİŞ

Dünyada yaşanan ekonomik ve kültürel gelişmeler toplumumuzda da çeşitli sosyal değişikliklere neden olmaktadır. Özellikle bireyselleşme olgusunun toplumumuzda geniş kitleler tarafından benimsemeye başlamasıyla birlikte, toplumu oluşturan fertler de bireysel yaşama meyletmekte, bu doğrultuda aile kurumu toplumun temel yapıtaşı olma özelliğini günden güne kaybetmektedir. Buna paralel olarak toplumda aile kurumuna duyulan güven ve saygı da giderek azalmakta ve evlilik birliğinin korunmasına yönelik olarak alınan hukuki önlemler de aynı ölçüde anlamını yitirmektedir. Bu doğrultuda eşler evlilik birliği içinde yaşanan basit nitelikte bir krizde dahi, aile hukukundaki en son çözüm yöntemi olan boşanma yoluna başvurmaktadırlar. Nitekim ülkemizde boşanma oranlarındaki artışlar da bu durumu destekleyen niteliktedir.1

Bireyselleşme olgusunun evlilik birliği üzerinde birtakım etkileri olmakla birlikte, çalışma ve iş hayatındaki erkek egemenliği olgusu bir toplum gerçeği olarak varlığını günümüzde de sürdürmektedir. Bu bakımdan toplumumuzda boşanmanın ekonomik anlamda olumsuz etkileri özellikle kadınlar nezdinde görülmektedir. Ekonomik anlamda özgürlüğünü kazanmış ve nispeten azınlıkta olan kesim için boşanmanın mali yükü bir sorun teşkil etmese de hâlihazırda ülkemizde kadınların büyük bir kesimi boşanma sonrasında mali zorluklarla baş başa kalmaktadırlar.

Boşanmanın ardından tarafların içine düştüğü mali zorlukların olumsuz etkilerini azaltmak ve bireyin sosyal hayata yeniden bağlanabilmesi için bir hukuki çare olarak öngörülen yoksulluk nafakası bu yönüyle oldukça önem arz eden kanuni bir düzenlemedir. Ancak uygulamada yapılan hatalar ve bu hataların toplum nezdinde yarattığı olumsuz etki nedeniyle, günümüzde yoksulluk nafakasının gerekliliği ve adilliği hususu sorgulanır hâle gelmiştir.