Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Teminat Senetlerinden Kaynaklanan Menfi Tespit Davalarında Görevli Mahkemeye İlişkin Yargıtay Uygulamasının Değerlendirilmesi

Evaluation of Competence of Negative Declaratory Action Arising From Bill of Exchanges drawed for the Purpose of Guarantee in the Light of Turkish Court of Cassation Practice

Merve SARIKAYA

Bir temel borç ilişkisi dolayısıyla borçlu durumda bulunan kimsenin, alacaklının edimini güvence altına almak amacıyla kambiyo senedi düzenleyerek alacaklıya teslimi mümkün ve hukuken geçerlidir. Bu senetler uygulamada “” olarak adlandırılmaktadır. Teminat senedi düzenlenmesi esasen, alacaklı ile borçlu arasında teminat altına alınan edim ifa edilene kadar, lehtarın senedi saklamak ve edim ifa edildiğinde düzenleyene geri vermekle yükümlü bulunduğu bir inançlı işlem niteliğindedir. Ne var ki, kambiyo senetlerinin karakteristik özellikleri dolayısıyla düzenleyenin, teminata konu edimini ifa etmiş olsa dahi, lehtar yahut lehtar tarafından ciro edilen üçüncü kişiler tarafından senedin takibe konması sonucu icra tehdidi ile karşı karşıya kalma riski bulunmaktadır. Bu noktada düzenleyenin senetle teminat altına alınan edimini ifa ettiğini ispatlaması için İİK m. 72’ye dayalı menfi tespit davası açması gerekir. Bu davanın hangi mahkemenin görev alanına girdiği tartışmalıdır. Yargıtay bazı kararlarında görevli mahkemeyi asıl borç ilişkisinin niteliğine bakarak tayin ederken diğer bazı kararlarında, kambiyo senetleri dolayısıyla açılan davaların asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini hükme bağlamaktadır. Bu çalışmada teminat amacıyla verilen kambiyo senetlerinden doğan uyuşmazlıklarda hangi mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmektedir.

Teminat Senedi, Menfi Tespit Davası, Görev, Ticari Dava, Bedelsizlik Defi.

Drawing a bill of exchange to guarantee the performance of counter party in a contractual relationship is possible and valid in law. Such kind of bills called “”. These bills’ legal character is a between debtor and payee, in which beneficiary obliged to keep the bill until the fulfillment of the performance subject to guarantee and return it when the performance is dully fulfilled. Even though a drawer fulfills his performance arising from contractual relationship he can encounter an execution proceeding due to the legal characters of the bills of exchanges. To eliminate the execution proceeding, drawer must prove his fulfillment by taking an action according to Art. 72 of Enforcement and Bankruptcy Code. Competence in such cases is highly controversial. According to some Supreme Court cases the competence problem must be solved in compliance with the nature of internal relationship. The other part, on the other side, rules that such cases must be conducted by commercial court since the disagreement derives from bills of exchange. In this study, the problem of competence arising from the bills of exchange given on the purpose of guarantee is discussed.

Bill of Exchanges Drawed for the Purpose of Guarantee, Negative Declaratory Act, Competence, Commercial Case, Plea of Free of Charge.

I. GİRİŞ

Kambiyo senetleri, kendilerine özgü birtakım özellikleri dolayısıyla ticari hayatta önemli yer tutmaktadır. Özellikle tedavül hızı ve kamu itimadına mazhar kıymetli evrak olmaları dolayısıyla bu senetler, başta ödeme olmak üzere kredi ve teminat amacıyla da sıklıkla kullanılmaktadır. Ticari hayatın gereksinim duyduğu güven ortamı, piyasa aktörlerinin borçlarını ifa etmemeleri ihtimali karşısında alacaklının güvence talebini gündeme getirmektedir. Güvence talebini karşılamak amacıyla borçlu taraf, teminat amacıyla kambiyo senedi düzenlemekte ve lehtara senedi teslim etmektedir. Bu tip senetler uygulamada “teminat senedi” olarak adlandırılmaktadır1.

Teminat amacıyla kambiyo senedi düzenlenmesi ve tesliminin hukuki niteliği bir karma inançlı işlemdir2. Tarafların aralarındaki inanç anlaşması dolayısıyla iç ilişkide senedi devralan ve inanılan konumunda olan lehtar, düzenleyen ile aralarında mevcut borç ilişkisi dolayısıyla senedi saklama ve teminata konu borç vadesinde ödendiği taktirde senedi düzenleyene iade ile yükümlüdür. Muvazaa niteliğinde olmayan bu işlemle normal bir teminat işleminin kapsamını aşan bir koruma sağlamak isteyen düzenleyen, senedin mülkiyetini lehtara intikal ettirmekte, dışarıdan bakıldığında lehtar mülkiyet hakkını haiz olduğundan senedi ciro etmek dahil her türlü hukuki muameleyi yapmaya muktedir görünmektedir3. Bu sebeple düzenleyen, senedin ciro edilmesi halinde hamile karşı sorumlu olur ve senedin teminat amacıyla verildiği hususunda bir defiyi kural olarak4 ileri süremez. Zira senedin teminat amacıyla verildiği yönündeki iddia yalnızca temel ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilen bir şahsi defidir5.

Her ne kadar düzenleyen ile lehtar arasındaki inanç anlaşması dolayısıyla düzenlenmiş olsa da, teminat senetleri, kambiyo senedi niteliğindedir. Kambiyo senetleri, temel borç ilişkisinin tarafları arasında dahi mücerret6 olan ve kamu itimadına mazhar olması dolayısıyla defi dermeyanının sınırlı olduğu senetlerdir7. Bu senetlerin düzenleyen ile lehtar arasında kaldığı hallerde lehtar; üçüncü kişilere ciro edilmesi halinde ise son yetkili hamil senedi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe koyarak senetten doğan alacak hakkını talep etme imkânını haizdir. Bu halde teminata konu edimin ifa edildiği, dolayısıyla senedin bedelsiz kaldığı, temel ilişkinin tarafı olan lehtar ile bile bile borçlu zararına hareket ettiğinin ispatlanması koşuluyla hamile karşı ileri sürülebilir8. Düzenleyen bu iddiasını açacağı bir menfi tespit davası ile kanıtlamalıdır9.