Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Alman Federal Yüksek Mahkemesi’nin 24.11.2004 Tarihli ve 5 Str 239/04 Sayılı Kararının Değerlendirilmesi

Review of the German Federal Court of Justice’s Ruling (Dated 24.11.2004, No. 5th Criminal Panel - 239/04)

Gözde KAZAKER

Alman ceza hukuku sistemi, suça teşebbüs konusunda sübjektif ağırlıklı bir yaklaşımı benimsemektedir. Bu duruma paralel olarak, elverişsiz teşebbüsün de cezalandırılabilirliğini kabul eden sistem, Türk ceza hukuku gibi suça teşebbüs konusunda objektif anlayışın hâkim olduğu sistemlerden önemli ölçüde farklılıklara sahiptir. Bu çalışmada değerlendirilmesi yapılacak olan Alman Federal Yüksek Mahkemesi’nin 24.11.2004 tarihli ve 5 StR 239/04 sayılı kararı, elverişsiz teşebbüsten gönüllü vazgeçmeye ilişkindir. Bu çerçevede kararın değerlendirilmesinde, Alman ceza hukukunda elverişsiz teşebbüs, (sübjektif) akim kalmış teşebbüs ve gönüllü vazgeçme kurumlarının ifade ettiği anlamın ortaya konulması önem arz etmektedir.

Teşebbüs, Elverişsiz Teşebbüs, (Sübjektif) Akim Kalmış Teşebbüs, Gönüllü Vazgeçme.

German criminal law system adopts the subjective-weighted approach on attempt to commit a crime. In parallel with this situation, it has significant differences from criminal law systems dominated by objective understanding on attempt to a crime such as Turkish criminal law. In this review, the ruling of the German Federal Court of Justice dated 24.11.2004 and numbered 5StR 239/04 is concerned with voluntary abandonment of impossible attempts. Within the framework of this, it is important in the evaluation of this decision, to state expressly the meaning of impossible attempts, (subjective) abortive attempt and voluntary abandonment in German criminal law.

Attempt, Impossible Attempts, (Subjective) Abortive Attempt, Voluntary Abandonment.

“Diğer bilinmeyen elverişsiz teşebbüslerden vazgeçme, Alman Ceza Kanunu’nun 24. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi çerçevesinde cezasızlığa yol açmalıdır; aksi hâlde, mevcut durumda elverişli teşebbüsten vazgeçen ve daha tehlikeli olan fail, işin mahiyetine uymayacak şekilde daha avantajlı bir durumda olacaktır.”

I. Olayın Esası

Postdam Eyalet Mahkemesi, esas itibariyle aşağıdaki hususları tespit etmiştir:

Sırbistan doğumlu, ağır derecede kişilik bozukluğu olan ve fiil anında aşırı içkili olan ve bu yüzden davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli ölçüde azalmış sanık, mülteci kampından üç kişiyi mülteci kampının bir odasında en az bir saat silah zoruyla denetim atında tutmuştur. Sanığın olay sırasında kullandığı silahın içinde üç mermi vardır, ancak bu üç mermiden ikisinin elverişsizliği (mermilerin kullanılamaz durumda olduğu) sanık tarafından bilinmemektedir. Sanık, kendisiyle aynı uyruktan gelen bu üç kişiye yönelik ölüm tehdidinde bulunmuştur. Silahı odada mahsur bıraktığı kişiler üzerinde, sırayla tekrarlayan bir şekilde toplamda beş defa değiştirerek rus ruleti oynamış ve olası kastla tetiği çekmiştir. Bu atışlardan birinde, silahı kendi üzerine çevirerek tetiği çekmiştir. Diğerinde, silahı mağdurlardan birinin ağzına tabii ki mağdurun rızası olmaksızın yerleştirmiş, ancak bu durumda tetiği çekmemiştir. Ayrıca, adamlardan ikisinin kafasına silahla vurmuştur. Atış denemelerinden sadece biri, eylemin sonuna doğru gerçekten gerçekleşmiştir. Ancak bu atışta da öncelikle yere çarpan mermi, yerden sekerek sanığın gerçekten silahını yöneltmiş olduğu kişinin ayağına isabet ederek, yaralanmasına sebebiyet vermiştir.