Kiel Eyalet Mahkemesinin Küçüğün Hukuki İşlem Ehliyetine ve Velayete Dayanan Temsil Yetkisinin Kötüye Kullanılmasına İlişkin 25 Eylül 2013 Tarihli ve 13 O 11/13 Sayılı Kararı
Kerem ÖZ
Hükmün Kısa Özeti
Yargılama masrafları davalıya bırakılmıştır.
Gerekçeler
Davacı küçük, davalı bankadan, nezdinde açılan cari hesaba yapılacak bir transfer emrini yerine getirmesini talep etmiştir.
(...).10.1995 tarihinde doğan davacı, davalıyla 11.08.2009 tarihinde (...) hesap numarasıyla cari hesap sözleşmesi kurmuştur. Bu sözleşme metninde davalı, hesap sahibinin “kendi hesabına” işlem yapıp yapamayacağı sorusuna cevap olarak “evet” beyanını işaretlemiştir. Sözleşmenin ekinde (K-2), Genel İşlem Koşullarına yer verilmiştir. Ayrıca, davacının yasal temsilcileri (ana-babası), davacının davalıyla ticarî ilişkiye girmesine 11.08.2009 tarihinde rıza göstermiştir. Davacının yasal temsilcileri, temsilcilerin her birinin diğerinin iznine ihtiyaç duymadan hesap üzerinde yalnız başına tasarruf yetkisine sahip olduğunu ve kendilerinin özel izin veya onayına gerek kalmaksızın davacı küçüğün de bizzat hesap üzerinde tasarruf edebileceğini aynı sözleşme kapsamında kabul etmiştir. Davacının ana-babası, 29.08.2012 tarihinde davacının bahsi geçen hesabına, 130.000,00 €, 8.000,00 € ve 2.000,00 € olmak üzere üç kalemde toplam 140.000,00 € tutarında transfer yapmıştır. Üç seferde yapılan transfer işlemleri, ana-babanın ortak hesabından, annesinin hesabından ve babasının hesabından yapılmıştır. Bu üç hesap da yine aynı şekilde davalı banka nezdinde işlem görmektedir. Gönderilen paraların kullanım amacına ilişkin açıklama yapılmamıştır. Söz konusu 140.000,00 €, davacının ana-babasının İsviçre’de sattıkları bir taşınmazın satış bedelinin kalan kısmıdır. Davacının ana-babası, bu meblağı davalı banka nezdindeki hesaplarına İsviçre’den transfer etmiştir. Bu işlem, davalı nezdindeki bir hesaptan yapılmıştır. 31.08.2012 tarihinde davalı, davacının ana-babasını bu hesap hareketi nedeniyle aramış, hesap üzerinde yapılan tasarrufları dikkate almamalarını talep etmiştir. Davacının ana-babasının 02.09.2018 tarihinde davacının hesabından bankamatik üzerinden 1.000,00 € nakit çekme girişimi sonuçsuz kalmıştır. 03.09.2012 tarihinde, anne ve babası tarafından temsil edilmek suretiyle davacı, davalıya bahsi geçen cari hesaptan ana-babasının HSH N. Bankası nezdindeki (...) numaralı hesabına 140.000,00 € transfer talimatı vermiştir. Bunun üzerine davalı, Vesayet Mahkemesinin 06.09.2012 tarihli yazısına atıfta bulunarak bu transfer emrini yerine getirmekten imtina etmiştir. 17.09.2012 tarihli dilekçesiyle davacı, anne ve babasının rızasını alarak cari hesap sözleşmesini feshetmiş ve hesabındaki varlığının C Bankası nezdinde anne ve babası adına açılan, bilgilerini detaylı olarak verdiği hesaba aktarılmasını talep etmiştir. Davalı, 18.09.2012 tarihli bildirimiyle bu işlem için de Vesayet Mahkemesi kararı arandığını iletmiş ve bu talebi de yerine getirmemiştir. Davalının temsilcisi Bay (T), Eckernförde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 22.03.2013 tarih ve 8 F 134/13 sayılı Kararından anlaşıldığı üzere, 04.03.2013 tarihinden yaklaşık iki hafta önce Sulh Hukuk Mahkemesini telefonla aramıştır. Bay (T), somut olayı isim vermeden aktarmış ve sonuç olarak, kanaati uyarınca çocuğun malvarlığına yönelik tehlike olduğunu beyan etmiştir. Davalı, telefon yoluyla yapılan bildirimlerin araştırılmadığını belirtilerek, 04.03.2013 tarihli yazısıyla Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat etmiş ve somut olayın incelenmesini istemiştir. 06.03.2013 tarihli yazısıyla Mahkeme, davacının ana-babasına yazının ekinde yer alan, çocuğun malvarlığının dökümünü gösteren defteri dikkatli ve eksiksiz biçimde doldurarak geri göndermesi talimatını vermiştir.
