Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birden Fazla Neticenin Gerçekleştiği Ölümlü-Yaralanmalı Olaylarda Failin Kastının Belirlenmesi ve Fikri İçtima

Criminal Responsibility of the Offender in Death- Injury Cases Ending in Several Consequences and the Theory of Conceptual Aggregation

Ersan ŞEN,Erkam MALBELEĞİ

Bazı olaylarda failin hareketi/hareketleri birden fazla kişinin ölümüne ya da yaralanmasına neden olmaktadır. Bu tip durumlarda, failin gerçekleşen neticelerden ne şekilde sorumlu tutulacağı esaslı tartışma konusudur. Çalışmamızda, bu soruna ilişkin, yapılan hareketin neticeyi gerçekleştirme ihtimalinin düzeyi nazara alınarak bir çözüm getirilmeye çalışılmıştır.

Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Teşebbüs, Fikri İçtima.

In some cases, the same act of the offender results in the death or injury of more than one person. In those cases, the question of how to establish the criminal responsibility of the offender is an issue of conflict. In this study, we suggest a solution according to which foreseeability is the key element of criminal responsibility of the offender.

Intent, Eventual Intent, Conscious Negligence, Attempt, Conceptual Aggregation.

I. GİRİŞ

Tek bir olay çerçevesinde gerçekleşen birden fazla neticenin (ölüm-yaralanma) olduğu vakalara ilişkin Yargıtay’ın verdiği bazı kararlarda; “kastın bölünmemesi” gerektiğini ifade ederek, murat edilen neticenin dışında gerçekleşen diğer neticeler bakımından da failin kastının aynı netice çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmektedir.

Örneğin Yargıtay bir kararında; “Mağdurların oturmakta olduğu kulübenin içerisine doğru hiçbir ayırım yapmaksızın ve içeridekileri görerek çok sayıda ateş eden sanığın mağdur ...'e karşı eylemi yönünden de kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 Sayılı TCK’nın 81/1, 35, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine suçun nitelendirilmesinde hataya düşülerek ve kastın da bölünmesi sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulması düşüncesiyle yerel mahkemenin bir mağdur yönünden kasten öldürmeye teşebbüs, diğer mağdur yönünden kasten yaralama şeklinde yaptığı nitelemeyi hatalı bulmuştur1 .

Bir başka olayda Yargıtay; “S...'nin av tüfeğini alarak E...'la birlikte mağdurların oturduğu banka yaklaştığı, aralarında 2-3 metre mesafe kaldığında mağdurları hedef alarak ateş ettiği, açılan ateş sonucu T...'nın, ... ağır derecede kemik kırığına ve hayati tehlikeye yol açtığı; Y...'un ise ... basit bir tıbbi müdahale ile giderilmeyecek şekilde yaralandığı olayda, a) Mağdur Y...'a yönelik eylem yönünden, Öldürme kastının eyleme bağlı olarak ortaya çıktığı anlaşıldığı halde, (...) “öldürmeye teşebbüs” suçundan TCK’nın 82/1-e, 35. maddelerinden hüküm kurulması yerine, suçun nitelendirilmesinde hataya düşülerek, kastın da bölünmesi suretiyle, “kasten yaralama” suçundan yazılı biçimde hüküm kurulması hukuka aykırı bulmuştur2 .