Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Şirket Yönetim Kurulu 
Üyelerinin Sorumluluğu Davasında 
Kusur ve İspat

Fault and Proof in the Liability Lawsuit Involving the Board
 Members of Joint Stock Company

İsmail KAYAR,Yurdal ÖZATLAN

Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu davası her bir yönetim kurulu üyesinin kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal etmeleri sebebiyle şirketin, pay sahiplerinin veya alacaklıların zararının tazminine yönelik açılan bir davadır. Hiç şüphesiz bir tazminat davası olması sebebiyle zarar, hukuka aykırılık, kusur ve uygun illiyet bağı yönünden ispat önem arz etmektedir. Kusur sorumluluğunun vurgulandığı bu davada, özellikle kusur bakımından ispat yükünü hangi tarafın taşıdığı meselesi, Türk Ticaret Kanunu’nda 6335 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle eleştiriye açık hale gelmiştir. Bu çalışma, açılmış olan bir hukuki sorumluluk davasında özellikle kusur bakımından yönetim kurulu üyelerinin ispat yükünü taşıyıp taşımadığı noktasında tespit ve değerlendirmelerimizi içermektedir.

Yönetim Kurulu, Hukuki Sorumluluk, Kusur, Özen Yükümlülüğü, İspat Yükü.

The liability lawsuit involving the board members of joint stock company is filed for compensation of damages of the company, the shareholders or the creditors which arise from the violation of the obligations emanating from the law or the articles of association by each member of the board by a wrongful act. There is no doubt that it is important to prove damage, unlawfulness, wrongful act and appropriate cause of action because of the fact that the lawsuit involves a compensation claim. In this lawsuit where the liability for wrongful act is emphasized, the determination of which party bears the burden of proof, especially for the wrongful act, has become subject to criticism with the amendments made in the Turkish Commercial Code by the Law No. 6335. This study contains our determinations and evaluations about whether the members of the board of directors bear the burden of proof especially with regard to wrongful act in the liability lawsuit or not.

Board of Directors, Legal Liability, Wrongful Act, Duty of Care, Burden of Proof.

Giriş

Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğu meselesi, üzerinde en yoğun tartışmaların yapıldığı konulardan birini teşkil etmektedir. Anonim şirketin gerek yönetim ve gerekse temsil organı olmasının yanı sıra, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) çerçevesinde reform niteliğindeki değişiklikler dolayısıyla yönetim kurulunun önemi daha da fazla artmış; kurumsal yönetim ilkeleri, iş adamı kararı ilkesi (Business Judgment Rule) ve tüm şirketler açısından etki doğurmasa da bağımsız denetim sisteminin kabulüyle profesyonel yönetim anlayışı Kanunun ruhuna yansıtılmıştır. Bu hususlar ister istemez yönetim kurulu üyelerinin görevlerini icra ederken kanunun kendilerine yüklediği yükümlülüklere riayet edip etmediklerinin hukuki denetimini de üst sıralara taşımıştır. Zira yönetim kurulu üyelerinin özen ve sadakat yükümlülüğüyle birlikte eşit işlem ilkesi çerçevesinde üstlendiği yükümlülükler, sorumluluk hukuku bakımından da sonuç doğurmaktadır.

Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, çalışmamızın devamında detaylı olarak inceleneceği üzere kural olarak kusur sorumluluğundan doğmaktadır. Dolayısıyla yönetim kurulu üyeleri kusurlu bir şekilde hukuka aykırılığa sebep olmuş ve bu da bir zarar meydana getirmişse, söz konusu zarardan dolayı müeyyide olarak tazminat sorumluluğu doğacaktır. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkabilir. Zira TTK’nın ilgili maddelerinde özel sorumluluk halleri düzenlenmiş ve bunlardan ötürü yönetim kurulu üyelerinin hangi koşullarda sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır. Buna karşılık genel sorumluluk hükmü TTK m.553/1’dir. Çalışmamızda da bu hüküm üzerinden değerlendirmeler yapılacak olup, konu yalnızca sorumluluk davası bakımından kusur ve ispat meseleleri kapsamında ele alınacaktır.

TTK m.553/1 hükmüne göre, “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, hem şirkete hem paysahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” Söz konusu hüküm birçok değişikliğe uğradıktan sonra, bugünkü güncel metin ortaya çıkmıştır. Zira 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun TBMM Adalet Komisyonu’na sunulan taslak metninde 553/1 hükmü “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini, kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, hem şirkete hem paysahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı, verdikleri zarardan sorumludurlar.” şeklinde kaleme alınmış olup, ispat yükü bakımından 6762 sayılı Kanun’dan farklı bir anlayış benimsenmekteydi. Buna karşılık Adalet Komisyonu’nda söz konusu hüküm, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasıyla çelişki doğurabileceğinden bahisle değişikliğe uğramış ve nihayetinde de “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanun­dan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlâl ettikleri takdirde, kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça, hem şirkete hem paysahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri za­rardan sorumludurlar.” şeklinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşmıştı. Bunun yanı sıra mecliste kabul edilen hükümle çelişkili bir durum ortaya çıkarabileceğinden bahisle “Üyelerin ve yöneticilerin, görevlerini yerine getirirken, bu madde anlamında özenle hareket ettikleri karinedir” şeklinde kaleme alınan TTK m.369/3 hükmü, yasalaşan kanun metninde çıkarılmıştı1 .