Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ambalaj Atıklarının Belediyeye Teslim Yükümlülüğü Üzerine Bir Değerlendirme

An Assessment on the Delivery Liability of Packaging Waste to
 the Municipality

Hüseyin Melih ÇAKIR

Anayasa’nın 56’ıncı maddesi, herkese sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı tanırken; Devlete ve kişilere çevreye ilişkin ödevler yüklemektedir. Bir diğer ifadeyle, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak kişiler için bir hak iken; çevreyi geliştirmek, korumak ve kirlenmesini önlemek bir ödev olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ödev doğrultusunda, çevreye ilişkin mevzuatta çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla kişiler için öngörülmüş yükümlülüklerden birisi de, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin 13’üncü maddesiyle getirilen ambalaj atıklarının belediyeye bedelsiz teslim yükümlülüğüdür. Ancak unutulmamalıdır ki, kişiler için getirilmiş her bir yükümlülük, Anayasa’yla güvence altına alınmış bir başka temel hak ve hürriyeti ihlal etme tehlikesini de beraberinde getirmektedir. Nitekim, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin 13’üncü maddesiyle getirilen yükümlülükle, ambalaj atığı üreticilerinin teşebbüs ve sözleşme hürriyeti ile mülkiyet hakkına müdahale edilmiştir. Bu çalışmada, söz konusu Yönetmelikle müdahale edilen temel hak ve hürriyetler ile Yönetmeliğin amacı arasındaki asimetrik ilişki incelenmiştir. Böylece, çevrenin korunması amacıyla getirildiği söylenen bu tarz düzenlemelerin, peşinen kamu yararını sağladığı yönündeki kanaatin isabetli olmadığı ortaya konulmuştur.

Çevre Hukuku, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, Ambalaj Atığı, Ambalaj Atığı Üreticisi

Whilst Article 56 of the Constitution, provides everyone the right to live in a healthy and ecologically balanced environment; it also imposes duties on the government and individuals with respect to the environment. In other words, although individuals have the right to live in a healthy and ecologically balanced environment, they are also under a duty to improve, protect and prevent pollution of the environment. In accordance with this duty, pursuant to environmental legislation one of the obligations stipulated for the purpose of protecting the environment and preventing environmental pollution regulated under Article 13 of Regulation on Packaging Waste Control is the obligation of free delivery of the packaging waste to the municipality. However, it should not be forgotten that each obligation imposed on individuals, brings with it the danger of violating other fundamental rights and liberties guaranteed under the Constitution. Hence, the obligation set forth under Article 13 of Regulation on Packaging Waste Control infringes the right of possession and the freedom of enterprise and contract. This study examines the asymmetrical relationship, between the purpose of the Regulation and the fundamental rights and liberties infringed by the aforementioned Regulation. Thus, it demonstrates the foregone conclusion that such regulations said to be for the protection of the environment provide a benefit to the public is inaccurate.

Environmental Law, Regulation on Packaging Waste Control, Packaging Waste, Producer of Packaging Waste.

I. Giriş

Anayasa’nın 56’ıncı maddesine göre, “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir”. Görüldüğü üzere Anayasa, herkese sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı tanırken; Devlete ve kişilere çevreye ilişkin ödevler yüklemektedir. Bir diğer ifadeyle, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak kişiler için bir hak iken; çevreyi geliştirmek, korumak ve kirlenmesini önlemek bir ödev olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu ödev doğrultusunda, çevreye ilişkin mevzuatta çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla kişiler için öngörülmüş birçok yükümlülükle karşılaşmak mümkündür. Çevre, sağlık, kültür ve tabiat varlıkları gibi, korunması noktasında neredeyse tüm toplumun hemfikir olduğu alanlarda getirilen bu yükümlülükler, çoğu zaman olağan, hatta ‘az’ bulunmaktadır. Çevrenin korunması amacıyla getirildiği söylenen bu düzenlemelerin, kamu yararını sağladığı peşinen kabul edilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, kişiler için getirilmiş her bir yükümlülük, Anayasa’yla güvence altına alınmış bir başka temel hak ve hürriyeti ihlal etme tehlikesini de beraberinde getirmektedir.