Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bir Haksız Fiil/Haksız Rekabet Örneği Olarak Başkalarının veya Ürünlerinin Kötülenmesi

Discrediting Others or Their Goods as an Example of Tort/Unfair Competition

Cüneyt BELLİCAN

Bir ürünün veya işletmenin kötülenmesi, hukuka aykırı bir fiildir. Bu tür davranışlar uygulamada sıklıkla karşılaşılan haksız rekabet örneklerindedir. Kötüleme, televizyon ve internet gibi mecralar aracılığıyla giderek artan bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu ihlaller karşısında maddi tazminat ve manevi tazminat talebinde bulunmanın yanı sıra, kötüleyici beyanların düzeltilmesi talep edilebilecektir. Bu çalışmada, konuyla ilgili örnekler eşliğinde bazı tespitlerde bulunulmuştur.

Haksız Fiil, Haksız Rekabet, Başkasını veya Ürünlerini Kötüleme, Kötüleyici Beyanların Düzeltilmesi, Maddi Tazminat, Manevi Tazminat.

Discrediting others or their goods is an unlawful act. This type of act has become common in practice and it is increasing with the use of television and internet. The injured party may claim compensation for pecuniary and non-pecuniary damages. The rectification of discrediting statements may also be claimed. In this study, some evaluations are made taking some special situations into consideration related to the subject.

Tort, Unfair Competition, Discrediting Others or Their Goods, Rectification of Discrediting Statements, Pecuniary Damages, Non-Pecuniary Damages.

I. Genel Olarak

Haksız rekabet, haksız fiilin özel bir görünüm biçimidir. Bu tespitin, gerek TBK md.57’de düzenlenmiş gerekse TTK md. 55’de düzenlenmiş haksız rekabet halleri açısından da geçerli olduğunu belirtmek gerekir. Bu bağlamda, haksız rekabete ilişkin TBK md. 57 hükmünün, dar anlamda haksız fiil sorumluluğuna ilişkin özel hükümlerden biri olduğu ifade edilmektedir1. Bir malın, bir işletmenin kötülenmesi de haksız fiil olarak görülecek ve haksız fiilin özel hallerinden biri olan haksız rekabet kapsamında değerlendirilecektir.

6102 sayılı TTK md.54 uyarınca, “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”

TTK md. 54 vd. hükümleri incelendiğinde haksız rekabete ilişkin, “tarafların rakip olma zorunluluğunun bulunmaması”, “aldatıcı hareket veya dürüstlük kuralına aykırı bir davranışın mevcut olması”, “failin yarar sağlamasının şart olmaması”, “failin kusurun aranmaması”, “zarar görme şartının bulunmaması” gibi bazı ilkelerin varlığı dikkat çekmektedir2 .

TTK md. 55’de haksız rekabet halleri altı başlık altında gösterilmiştir: (1) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemlerinde bulunmak, 2) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, (3) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, (4) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, 5) İş şartlarına uymamak, (6) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Söz konusu bu altı (ana) haksız rekabet durumu tanımlanmamış, onun yerine her birine ilişkin olmak üzere örnekler verilmiş ve her bir bendin altında toplam yirmi bir alt örneğe yer verilmiştir3 .

Haksız rekabet, “Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemlerinde bulunmak” yoluyla gerçekleşebilir. Dürüstlük kuralına aykırı reklam ve satış yöntemleri; “Kötüleme (TTK md.55/I a1)”, “Gerçek dışı ve/veya yanıltıcı açıklamalarla kendini ya da üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek (TTK md.55/I a2)”, “Kendini üstün yetenekli göstermek (TTK md.55/1 a3)”, “Karıştırılmaya (İltibasa) yol açmak (TTK md.55/I a4)”, “Karşılaştırma yapmak TTK md.55/I a5)”, “Tedarik fiyatının altında satış yapmak (TTK md.55/I a6)”, “Ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak (TTK md.55/I a7)”, “Saldırgan satış yöntemleri kullanmak (TTK md.55/I a8)”, “Gizlemek suretiyle yanıltmak (TTK md.55/I a9)”, “İlanlarda eksik açıklamalar yapmak (TTK md.55/I a10, a11)”, “Yanlış bilgi içeren sözleşme formülerleri kullanmak (TTK md.55/I a12)” şeklinde karşımıza çıkabilmektedir.

TKK md.55/I, a-1 hükmü uyarınca, “başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,” haksız rekabet oluşturur.

Kötüleme, genel olarak ifade etmek gerekirse bir kişi hakkında olumsuz intiba/izlenim yaratılmasıdır. Bu noktada dikkat çekilmesi gereken husus, kişi hakkında yaratılan olumsuz izlenimin ancak ticari hayatını da etkilemesi durumunda haksız olarak değerlendirilebileceğidir4 .

Kötülemenin sözkonusu olabilmesi için kötüleme eylemi belirli bir rakibe veya şirkete yöneltilmiş olmalıdır. Aksi takdirde, kötüleme yerine kendini başkalarından üstün göstermek şeklinde ortaya çıkan bir haksız rekabet durumunun varlığından söz edilir5 .

II. Açıklamanın Şekli/Yöntemi/Mecrası

Haksız rekabet teşkil eden kötüleme, açıklama (beyan) yoluyla gerçekleşir. Bu açıklamanın veya beyanın sözlü, yazılı veya resim yolu ile ya da internet ortamında yapılması fark oluşturmaz. Hatta son dönemde, bu bağlamda internet yoluyla kötüleme şeklinde haksız rekabet durumlarına sıklıkla rastlanılmaktadır. Yine televizyon gibi yaygın bir mecranın, internetle bütünleşmesi neticesinde, kötüleme şeklinde haksız rekabet eylemlerinde artış görülmektedir. Açıklama çeşitli olayları veya açıklamayı yapan kişinin kendi yorumunu da içerebilir. Önemli olan açıklamanın kime hitaben, kimi hedef alarak yapıldığıdır. Haksız rekabetin varlığından söz edebilmek için, beyanın tüm piyasa katılımcıları tarafından anlaşılabilir/algılanabilir olması; rekabet ortamını ekileme imkanına sahip olması gerekmektedir. Bu da çoğunlukla, medya yoluyla veya sosyal medya aracılığı ile internet ortamında karşımıza çıkar6 .

Görüldüğü üzere, kötüleme söylemi/eyleminin mecrası konusunda hiçbir sınırlama mevcut değildir. Her şekilde ve mecrada kötüleme eylemi gerçekleştirilebilir. Kötüleme, televizyon aracılığıyla bir dizi film senaryosu ve dizi film bağlamında gerçekleştirilebilir. Bir ürünün, bir markanın ve hatta bir işletmenin dizi filmde, senaryo bağlamında dizi karakterlerinin diyalogları ve bu diyaloglara eşlik eden görüntüler aracılığıyla kötülenmesi günümüz reklam uygulamalarında karşılaşılan haksız rekabet hallerinden biri olmuştur.

Öte yandan markanın bir televizyon dizisinin sahnesinde, olumsuz çağrışım yapacak şekilde arızi olarak gösterilmesinde de, haksız rekabetin varlığından söz edilebilecektir7 : “....mafyanın eroin imalatının ve sevkiyatının yapıldığı depoda birkaç saniyede, seyirci tarafından algılanabilecek şekilde gösterilmesinin, eroinlerin davacının markasını taşıyan kutuların yanında saklanmasının, davacı markası ile izleyici zihninde yanlış bir intiba, çağrışım yapmasına ve ayrıca uyuşturucu madde ticaretinin konu edildiği bölümde davacıya ait marka görüntülerinin birlikte verilerek markanın uyuşturucu ticareti ile ilgisinin olduğu izlenimine neden olacağı, bu şekilde kullanımın 556 sayılı KHK’nın 61. ve 68. maddeleri anlamında tecavüz teşkil etmediği, ancak 6762 sayılı TTK’nın 57/1 maddesi kapsamında “başkalarının iş mahsullerini yanlış, yanıltıcı ve lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötüleme” teşkil edeceği, olayda adı geçen davalıların kusurlu oldukları” gerekçesiyle haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat hükmetmesine dair karar Yüksek Mahkemece, “dizinin yapımcısı davalı ... Ştinin de dava konusu olayda sorumluluğunun bulunup bulunmadığının adı geçen yapımcı davalı ile yayın kuruluşu olan davalı A... Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik San. Tic. A.Ş. arasında görülebilecek rücu davasında ayrıca değerlendirileceği hükmedilen maddi tazminat miktarının 818 sayılı Borçlar Kanununun 42. ve 43. maddeleri nazara alınarak belirlenmesinin uygun olduğu” gerekçesiyle onanmıştır8 .

III. Açıklamanın Konusu ve Niteliği Bakımından Değerlendirme

Kötüleme, kişiyi veya kişinin mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, ticari işlerini konu alabilir. Kötüleme içeren açıklama, ancak yanlış veya yanıltıcı ya da gereksiz yere incitici ise haksız rekabet oluşturan bir durum olarak değerlendirilebilir. Kötülemede bulunanın açıklamaları gerçekse haksız rekabet oluşmaz. Yanlış; doğru olmayan, gerçeği saptıran anlamındadır. Yanıltıcı olma; mallara, iş ürününe, faaliyete ilişkin açıklamaların, kullanılan ifadelerin, resimlerin, karşılaştırmaların hedef kitlede bıraktığı genel izlenimle açıklama konusunun olduğundan değişik algılanmasına yol açma olarak tanımlanabilir. Gereksiz yere incitici beyan ise amacını aşan değer yargılarıdır9 .

Bir dizi filmde kullanılan ürünün/markanın, sponsorluk anlaşmasının sona ermesi nedeniyle artık kullanılmaması doğal bir durumdur. Bu doğrultuda örneğin dizi filmdeki karakterlerin kullandığı bir aracın kullanımına son verilip başka bir aracın/markanın kullanımına geçilirken, önceki markanın “gereksiz yere incitici” bir üslup ve tarz içinde davranılması hukuka aykırılık oluşturacaktır. Örneğin ana karakterlerden birinin, aracı çok çabuk bozulan bir araç olarak nitelemesi veya bu şekilde anlaşılabilecek beyanlarda bulunması hedef kitlede, seyircilerde yanıltıcı bir izlenim bırakacaktır.

Öğretide de örnek olarak verildiği üzere, bir araç reklamında, bir başka firmaya ait aracı göstererek “artık bu otomobil kullanılamaz” şeklinde yapılan bir reklam kötüleyici reklam olarak değerlendirilir10 .