Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sınırlı Ayni Hak Sahiplerinin Sigorta Tazminatı Üzerindeki Hakları

The Rights of the Owners of Limited Rights in Rem on Insurance Indemnity

Mustafa ÜNLÜTEPE

Mal sigortalarında, farklı kişilerin aynı mal üzerinde hukuken korunan farklı menfaatleri (hakları) bulunabilir. Sigorta sözleşmesinin tarafları, esasen sigortacı ile sigorta ettiren/sigortalıdır. Bununla birlikte, sigorta sözleşmelerinde sigorta ettiren veya sigortalı dışında, menfaatleri kanunen korunan üçüncü kişilerin varlığı gündeme gelir. Çalışmamız ile bunlardan, sigorta menfaati üzerindeki sınırlamalar kapsamında sınırlı ayni hak sahiplerinin (örnek olarak, rehin hakkı sahipleri) sigorta tazminatı üzerindeki haklarını değerlendirmeye konu ettik.

Sigorta Sözleşmesi, Sigortacı, Sigorta Ettiren, Üçüncü Kişilerin Menfaatlerinin Sigortalanması, Sınırlı Ayni Hak Sahibi, Rehin Hakkı Sahibi.

On goods insurance may have different people’s interests legally protected (rights) on the same goods. The parties of the insurance contract are mainly insurers and insured. However, the existence of different third parties whose interests are protected by law, except insurers or insured in insurance contracts, is on the agenda. In this essay, we have examined the owners of limited rights in rem (e.g. the owner of pledge rights) on Insurance Indemnity in the limits of insurance interest.

Insurance Contract, Insurer, Insured, Insurance of Third Parties’ Interests, The Owner of Limited Rights in Rem, The Owner of Pledge Rights.

Giriş

Sigorta sözleşmesinde, sigortacının aslî borcu, kural olarak sözleşmenin maddi başlangıcından itibaren sigorta [6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m.1421] ettirene sigorta himayesi sağlamaktır1. TTK m.1401 hükmünde, sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi yükümlendiği sözleşme2 olarak tanımlanmıştır3. Sigorta sözleşmesinin taraflarını, sigortacı ve sigorta ettiren oluşturur4  Sigorta sözleşmesinden doğan borç ve yükümlülükler, sigorta ettiren üzerindedir5. Sigortalı ise rizikonun gerçekleşmesinden olumsuz etkilenecek ve sigorta sözleşmesi ile sigortalanabilir menfaati sigorta teminatı altına alınmış kişidir6. Sigorta ettiren ile sigortalı çoğunlukla aynı kişidir. Örnek olarak, bir kişinin sahibi bulunduğu evini, arabasını, antika eşyalarını vb. yangın rizikosuna karşı sigorta ettirmiş olması halinde, bu kişi, sigorta ettiren ve bundan faydalanan kişi anlamında sigortalıdır7. Buna karşılık, bu iki sıfatın daima aynı kişide bulunması zorunlu değildir; bazı sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettiren ile sigortalının farklı kişiler olması mümkündür8. Böylece farklı kişilerin, aynı mal üzerinde hukuken korunan menfaatleri (hakları) bulunabilir. Rizikonun gerçekleşmesiyle sigortalı zarar görür ve sigorta sözleşmesinden doğan haklar da ona ait olur9. Nitekim eşya üzerindeki menfaat sadece mülkiyet hakkına dayalı değil; aynı zamanda, sınırlı ayni hak sahiplerinin de bu haklarına dayalı olarak menfaatleri söz konusudur10. Mal sigortaları, zarar sigortaları içerisinde yer alır ve para ile ölçülebilen, maddî nitelik taşıyan her türlü malvarlığı değeri üzerindeki menfaate yönelen rizikolara karşı teminat sağlar11. Aynı eşya üzerinde başka kişilerin sahip olduğu haklar dolayısıyla menfaatlerinin güvence altına alınması bakımından, TTK m.1453/1 hükmünde de rizikonun gerçekleşmemesinde menfaati bulunanların, menfaatlerini mal sigortası ile teminat altına alabilecekleri öngörülmüştür12. Nitekim sigorta sözleşmesinin kurulmasında sigorta konusu rizikoya ilişkin menfaatin bulunması gereklidir (TTK m.1408). Bu bakımdan, mal sigortasında, malın kendisi değil; buna ilişkin menfaat sigorta edilir13 ve rizikonun gerçekleşmesi ile menfaati ihlal olacak kişiler sigorta ettirmek imkanına sahiptir14. Nitekim sigorta hukuku, mal sigortalarında sigorta sözleşmesinin o mal ile ilgili menfaate zarar gelmesi halinde güvence/koruma sağlama esasına da dayanır15.

Rizikonun gerçekleşmesi ile farklı kişilerin menfaatlerinin ihlal olmasına, özellikle eşya üzerinde sınırlı ayni hakların mevcut olması halinde rastlanır16. Taşınmazlar bakımından malik lehine sınırlı ayni hak kurulabilmesi dışında esas itibarıyla sınırlı ayni hak sahibi (intifa hakkı sahibi ve rehin hakkı sahibi) ile (taşınmaz/taşınır üzerinde) mülkiyet hakkı sahibi farklı kişiler olur17. Sınırlı ayni hak konusu eşyanın hasara uğramaması veya yok olmaması yönüyle, gerek eşyanın maliki gerekse sınırlı ayni hak sahibinin menfaati mevcuttur. Bu ihtimallerde, sigorta edilen malın yok olması, değerini kaybetmesi veya zarar görmesine (deprem, yanma, toprak kayması, sel basması, çalınma vb.) dayalı olarak farklı menfaat sahipleri olumsuz etkilenir. Nitekim, çeşitli hükümler ile öngörüldüğü üzere, eşyanın yok olması, sınırlı ayni hakkın sona ermesine de kaynaklık eder [4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.783, 796/1, 823/3, 843, 858]. Bu bakımdan, eşya üzerinde sınırlı ayni hak sahibi olan kişi (intifa hakkı sahibi veya rehin hakkı sahibi), eşyanın kısmen zarar görmesi yada tamamen zayi olması rizikosuna karşı primlerini bizzat kendisi ödeyerek eşya üzerindeki menfaatine koruma sağlamak üzere kendi adına ve hesabına18 sigorta ettirebilir19 (TTK m.1453/1). Ayrıca üzerinde ipotek ve intifa hakkı gibi sınırlı ayni hak kurulan eşya üzerinde menfaat, malik tarafından sınırlı ayni hak sahibi lehine de sigorta ettirebilir20. Öte yandan, malik, üzerinde sınırlı ayni hak mevcut eşya üzerindeki menfaatini kendi lehine de sigorta ettirebilir. Bu çerçevede, eşya üzerinde farklı hakları bulunan kişilerin, menfaatlerini güvence altına almak için sigorta yaptırmaları mümkün olmakla birlikte, bu hallerden ayrı olarak, eşyanın malikinin kendi lehine yaptırmış olduğu sigortanın sınırlı ayni hak sahipleri lehine de hüküm doğuracağı ve böylece sınırlı ayni hak sahiplerinin bu sigortadan öncelikli olarak yararlanmaları esası benimsenmiştir. Diğer bir ifade ile kanunda yer verilen hükümler ile sigortalı mal üzerinde menfaati bulunan ayni hak sahiplerinin olumsuz etkilenmemesini temin etmek amacıyla malikin lehine yaptırdığı sigortaya dayalı olarak rizikonun gerçekleşmesi üzerine sigorta tazminatı üzerinde hak sahibi olmaları (sınırlı ayni hakkın sigorta tazminatı üzerinde de devam edeceği) kanun hükümleri ile kabul edilmiştir21. Bu çerçevede, eşyanın malikinin kendi lehine yaptırmış olduğu sigortadan, sınırlı ayni hak sahipleri lehine de hüküm doğurması ve böylece sigorta ettirilen mal üzerinde sınırlı ayni hak sahibi olan kişilerin, yok olan ya da zarara uğrayan eşyanın yerine geçen sigorta tazminatına ilişkin hakları, TTK m.1456 hükmü ile düzenleme altına alınmıştır22. TTK m.1456 hükmü, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (eTTK) karşılığı bulunmayan yeni bir düzenlemedir. Malikin menfaatini sigorta ettirdiği mal üzerinde mevcut sınırlı ayni hak sahiplerinin, sigorta tazminatı üzerindeki haklarına ilişkin olarak, intifa hakkı bakımından TMK m.798/2 [İsviçre Medeni Kanunu-Zivilgesetzbuch (ZGB) Art.750/3] ve taşınmaz rehnine ilişkin olarak TMK m.879 (ZGB Art.822) hükümleri ile düzenlemelere yer verilmiştir. TTK m.1456 hükmü ise bütün sınırlı ayni haklar bakımından öngörülmüştür. Alman Medeni Kanunu [Bürgerliches Gesetzbuch (BGB)] § 1127'de de ipotek hakkına ilişkin olarak benzer mahiyette bir hükme yer verilmiştir. Diğer yandan, İsviçre Sigorta Sözleşmesi Kanunu [Versicherungvertragsgesetz (VVG)] Art.57 ile rehin hakkına ilişkin olarak ve Alman Sigorta Sözleşmesi Kanunu [Versicherungvertragsgesetz (VVG) § 93 ve 94 hükümlerinde de ipotek hakkına ilişkin olarak sigorta ilişkisinde eski hale getirme koşuluna dayalı düzenleme öngörülmüştür.

Çalışmamız kapsamında, üzerinde sınırlı ayni hak kurulan eşya üzerindeki menfaatin, malikinin kendi lehine sigorta yaptırması ve rizikonun gerçekleşmesi halinde ortaya çıkan hukuki sonuçlar ile bu kapsamda, konuya ilişkin TTK ve TMK hükümlerinin uygulanmalarına dair esaslar belirlenmeye çalışılmıştır.