Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Disiplin Suçlarının ve Cezalarının
 Düzenlenmesinde Yasallık İlkesine 
Uyma Zorunluluğu ve Kesinleşen 
Disiplin Cezalarının İdari Bir İşlemle
 Ortadan Kaldırılamayacağı İlkesi

İbrahim PINAR

“Suç ve cezanın yasallığı” ilkesi; Anayasa’nın yasaklayıcı ve buyurucu kuralları ile gerek toplum yaşamı, gerek kişi hak ve özgürlükleri yönlerinden getirdiği güvencelere aykırı olmamak koşuluyla bu konuda gerekli düzenlemeleri yapma yetkisinin yalnız yasa koyucuya ilişkin olmasını zorunlu kılar. Bu ilkenin esası, kişilerin yasak eylemleri ve bunlar karşılığında verilecek cezaları önceden bilmelerini sağlamak düşüncesine dayanmaktadır. Suç ve cezaların yalnızca yasayla konulup kaldırılması da yeterli olmayıp, kuralların kuşkuya yer vermeyecek biçimde açık ve sınırlarının da belli olması gerekir. Hukuk devletinde ceza hukuku na ilişkin düzenlemelerde olduğu gibi disiplin hukuku açısından da Anayasa’ya ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak, yani “ yasallık ilkesi” ne dayanmak zorunludur. Bu nedenle disiplin suç ve cezaları nın mutlaka yasa ile düzenlenmesi, buna karşılık yalnızca ayrıntıların yönetmeliğe bırakılması gerekmektedir. Ayrıca kesinleşen disiplin cezalarının idari işlemlerle geri alınması iptali ya da ortadan kaldırılması olanaklı değildir.

Disiplin Suç ve Cezaları, Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz, Güvenlik Tedbiri, Kamu Hizmeti, Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi, Cezada Kıyas Yasağı, Ölçülülük İlkesi, Yüz Kızartıcı Suç, Şeref ve Haysiyet Kırıcı Suç, Yetkili Merci, Memuriyetten İhraç.

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında kamu hizmetlerinin yürütülmesi ve kamu yararının devamlılığının sağlanması amacıyla yasal olarak düzenlenmiş yaptırımlardır. Kamu hizmetlerini yürüten kamu görevlilerinin görev anlayışları, yetkileri ve sorumlulukları kamu hizmeti ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış, bu sınırlar dışına çıkanların ise disiplin cezaları ile cezalandırılmaları öngörülmüştür.

Bu yönüyle disiplin suçu, kamu hizmeti düzenini bozan eylemler bütününü; disiplin cezası ise bu eylemlere uygulanan idari nitelikte cezai yaptırımları ifade eder.

Kamu hizmetlerini yürüten görevlilerin bu görevlerini eksiksiz, dürüst ve kamu yararına uygun olarak yerine getirmelerini sağlamak amacıyla, idarenin elinde çeşitli mekanizmalar ve tedbirler vardır. Memurun ödüllendirilmesi, aylık ve görev yönünden yükseltilmesi gibi avantajlar yanında, gerektiğinde disiplin cezasıyla cezalandırılması da, hizmetin iyi işlemesi yönünden zorunludur.1Kamu hizmeti, Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından veya bunların gözetimi ve denetimi altında genel ve ortak yararları karşılamak ve tatmin etmek, kamu yararını sağlamak için icra edilen ve genele sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli faaliyetlerdir. Bu faaliyetler toplum düzeni içinde ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç gösteren özel bir alandır. Kendine özgü kurumları ve kuralları vardır. Genel toplum düzenini sağlayan ceza kuralları kamu hizmeti düzenini korumaya yetmediği için, kamu hizmetinin aksamadan işlemesini sağlayacak ayrı kurallara gereksinim duyulmuştur. Disiplin ceza hukuku bu kuralları koyar, hizmet suçlarını ve cezalarını belirler. Bu bağlamda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 124’üncü maddesinde, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin devlet memurlarına yüklediği ödevleri yurt içinde ve yurt dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre, 125’inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birinin verileceği hükme bağlanmıştır.2