Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Suçsuzluk Karinesi

Presumption of Innocence

Hande ULUTÜRK

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı şeklinde Anayasamızın 38. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenmiş bulunan suçsuzluk karinesi, her hukuk sisteminde kabul görmüş olan temel bir ceza muhakemesi hukuku prensibidir. Makalenin birinci bölümünde, suçsuzluk karinesinin adlandırılması bakımından kullanılan farklı ifadeler, kavramın tarihçesi ve kapsamı, suçsuzluk karinesinin ulusal ve uluslararası metinlerdeki düzenleniş şekilleri ve hukuki niteliğine yer verilmiştir. İkinci bölümde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan suçsuzluk karinesinin kapsamını belirlerken kullandığı ölçütlerden, örnek kararlar ışığında söz edilmiştir. Sonrasında ise, suçsuzluk karinesinin, ilgili olduğu birtakım kavramlarla karşılaştırılması yapılmıştır: Suçsuzluk karinesi ve lekelenmeme hakkı, suçsuzluk karinesi ve susma hakkı, suçsuzluk karinesi ve savunma hakkı, suçsuzluk karinesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi. Suçsuzluk karinesinin ihlali olarak görülebilecek kanun hükümlerinden de söz edildikten sonra, karineye bağlanan sonuçlar ortaya konmuştur.

Suçsuzluk Karinesi, Masumiyet Karinesi, AY 38/4, AİHS 6, Lekelenmeme Hakkı, Susma Hakkı, Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi, Uzun Tutukluluk, Suçsuzluk Karinesinin Sonuçları.

Presumption of innocence is a commonly accepted concept around the world which states that everyone has the right to be presumed innocent until his/her guilt is proven by a court decision. It is regulated in this way in Article 38/4 of the Turkish Constitution, too. In the first part of this work the following are explained: Different phrases that are used to name the concept, brief history and scope of the concept, the way it is regulated in the national and international texts. In the second part of this work, how the European Court of Human Rights interpret this concept is being assessed in the light of some decisions. After that, some related concepts are discussed and compared: presumption of innocence and the right not to be stained, presumption of innocence and the right to remain silent, presumption of innocence and the right to defense, presumption of innocence and in dubio pro reo. Lastly, the consequences of the presumption of innocence are listed.

Presumption of Innocence, Turkish Constitution Article 38/4, European Convention on Human Rights Article 6, The Right not to be Stained, The Right to Remain Silent, In Dubio Pro Reo, Long Periods of Pre-Trial Detention, Consequences of the Presumption of Innocence.

1. Kavram

18. yüzyılın ikinci yarısına kadar, ceza muhakemesinin amacı, suçluyu cezalandırmaktı. Sanık ise, bu amaca ulaşmak bakımından kullanılan bir araç olarak görülmekte ve dolayısıyla da sanık ile suçlu kavramları aynı anlamda birleşmekteydi1. Hukuk devleti ilkesinin ortaya çıkışı ve gelişmeye başlaması ile birlikte, ceza muhakemesi hukukuna ilişkin kavramlar da yeniden şekillenmeye başladı. İnsan haklarının korunmasına önem veren yeni ceza muhakemesi anlayışı, bireylerin, kendilerine bir suç isnat edilmesinden, bu suçun kesin bir yargı kararı ile sabit olmasına kadar suçsuz sayılmaları gerektiği üzerine kurulmuştur2. Suçsuzluk karinesi, hakkında suç isnadı bulunan bir kişinin, adil bir yargılama sürecinin sonucunda suçlu olduğuna kesin bir hükümle karar verilene kadar suçsuz sayılması gerektiğini ifade eden bir sanık hakkıdır3.

Adına kimi zaman "masumiyet karinesi" kimi zaman ise "suçsuzluk karinesi" denilen bu kavram, Kıta Avrupası'na, 26 Ağustos 1789 tarihli Fransız Kişi ve Vatandaş Hakları Bildirgesi4 ile girmiş ve bu tarihten itibaren de Fransız İhtilali'nin etkileriyle tüm kıtada yaygınlaşmıştır5. Kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın suçlanmama, suçlu gibi gösterilmeme, suçlu gibi işlemlere tabi tutulmama, çağdaş yargılamaların temelini oluşturur. İnsanlık tarihi boyunca ortaya çıkmış olan birçok adli hata sonrası edinilen tecrübelerle suçsuzluk karinesi, pozitif hukuk metinlerinde6 yerini almaya başlamıştır7. Bugün ise artık, suçsuzluk karinesi, ceza muhakemesi hukukunun ve adil yargılanma hakkının bir temel taşı halini almış, pek çok ülkenin Anayasalarında da8 yerini almıştır. Rahatlıkla söylenebilir ki suçsuzluk karinesi günümüzde tüm dünyada kabul edilen temel hukuk prensiplerinden biridir9.

Suçsuzluk karinesi, şüpheli ve sanıkların hâkim ve kamuoyu önünde önyargılı olarak suçlu sayılmalarını önlemeye yöneliktir10. Suçsuzluk karinesi, bir suçtan dolayı kovuşturulan kişinin, suçluluğu mahkeme kararıyla sabit olmadıkça suçlu sayılmamasını ifade eder11. Ceza yargılamasının temel ilkelerinden biri olan suçsuzluk karinesi gereği, suç isnadı altında bulunan bir kişi, adil bir yargılama sonunda suçlu olduğu kesin hükümle tespit edilene kadar suçsuz sayılmalıdır12. Bir diğer tanıma göre ise, söz konusu karine bir "normali" ifade eder. Kişi için asıl olan suçsuzluktur, suçlu olmak ise istisnadır13. Suçsuzluk karinesi, herhangi bir sebeple üzerinde suç şüphesi bulunan kişiyi, gerçeği araştırmadan suçlu saymaya kolaylıkla eğilim gösteren kamuoyuna karşı, hukukun bir güvencesidir. Suçlu olduğu henüz kesin olarak bilinmeyen bir kişiyi suçsuz kabul etmek, insan onuruna saygı duyan medeni bir yaklaşımdır ve bu yaklaşımda elbette suçsuzluk da bir kesinlik taşımaz, varsayımdır14.