Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yol Tutuklaması Tazminatı

Hüsnü ALDEMİR

Yol tutuklaması nedeniyle özgürlüğü kısıtlanan ve makul bir süre içerisinde yetkili yargılama makamı önüne çıkarılmaması nedeniyle maddi ve/veya manevi zarara uğrayan şüphelinin veya sanığın tazminat davası açma hakkının kapsamı ve uygulama şartları inceleme konusu yapılmıştır.

Yakalama , Yakalama Emri, Tutuklama, Gıyabi Tutuklama, Yol Tutuklaması, Yol Tutuklaması Tazminatı, Nispi Vekâlet Ücreti, Harç.

I. GENEL OLARAK

CMK’nın 98’inci maddesi uyarınca düzenlenen yakalama emrinin nasıl infaz edileceği hususu, “Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesi” başlıklı 94’üncü maddesinde hükme bağlanmıştır. Söz konusu maddenin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, gıyabi tutuklamaya CMK’da yer verilmemiştir. Bunun sonucu olarak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapıldığı yer dışında bulunan ve hakkında yakalama emri düzenlenmiş bulunan şüphelinin veya sanığın yakalanması halinde, aslolan, en geç yirmidört saat içinde yakalama emrini düzenlemiş bulunan hâkimin veya mahkemenin önüne çıkarılmasıdır. Ancak bu süre içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamayan kişi bakımından bir hâkim güvencesi getirilmiş bulunmaktadır. Böylece kişi, en yakın sulh ceza hâkimi huzuruna çıkarılacaktır. Sulh ceza hâkimi, öncelikle, yakalama emrinin geri alınıp alınmadığını, ayrıca huzuruna getirilen kişinin yakalama emrinde belirtilen kişi olup olmadığını araştıracaktır. Yine, örneğin, yakalama emrini düzenleyen hâkim veya mahkeme, bu emrin ekinde, şüpheliye veya sanığa yöneltilmek üzere bazı sorular sorulup cevabı alındıktan sonra serbest bırakılmasını isteyebilir. Bütün bu durumlarda, soruşturulduğu veya kovuşturulduğu yer dışında yakalanan kişinin gereksiz yere mağdur edilmesi önlenmiş olacaktır. Yakalama emri geri alınmışsa, yakalanan kişi yakalama emrinde belirtilen kişi değilse ya da somut durumda bu kişinin yetkili hâkime veya mahkemeye gönderilmesine gerek bulunmamakta ise, sulh ceza hâkimi kişiyi serbest bırakacaktır. Buna karşılık yakalanan kişinin yetkili hâkime veya mahkemeye gönderilmesi gerekmekte ise, gönderme işlemi de hâkim güvencesinde ve onun kararıyla olacaktır. Bu durumda hâkim, sevk tutuklaması kararı verecektir. Kararda, kişinin gönderileceği hâkim veya mahkeme ile ne zamana kadar götürülmesi gerektiği hususu belirtilecektir.

Yeni ceza usul hukuku, tutuklama usulü yönünden birçok yeni esaslar kabul etmiştir. Yeni usule göre, insan özgürlüğü bakımından tutukluluk kararının verilmesi, şüpheli (veya sanık) ile avukatının hâkim huzurunda hazır bulunmalarına bağlıdır. Başka bir ifadeyle, tutuklama kararı kural olarak yüze karşı verilir. Şüpheli veya sanık mevcutlu (huzurda) değilse hakkında tutuklama kararı verilemez; yani şüpheli veya sanık gıyaben tutuklanamaz. Kanunkoyucu, kaçan şüphelinin veya sanığın getirilmesi bakımından yakalama müzekkeresi çıkarmak yetkisinin yeterli olacağını kabul etmiş ve bu nedenle hâkime yakalama müzekkeresi çıkarma yetkisi tanınmıştır. Ancak yurt dışına kaçmış olanlar bakımından iade usulünün cereyanı itibarıyla tutuklama müzekkeresi gerekli olduğundan bu hâle özgü olmak üzere kurala bir istisna getirilmiştir.

Tutuklama kararının yüze karşı verilmesi ilkesinin doğal sonucu olarak, tutuklama kararından önce şüphelinin veya sanığın mutlak surette sorguya çekilmesi gerekir. Ayrıca şüphelinin veya sanığın seçeceği veya re’sen atanacak müdafiinin de karardan önce dinlenilmesi gerekir. Tutuklama kararının yüze karşı verilmemesi usule aykırı olup; haksız tutuklama gereğince tazminat ödenmesini gerektirir.