Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Hukuku Uygulamasında
 “İş Yoğunluğu/İş Yükü”

Cüneyd ALTIPARMAK

Makale, ceza hukuku nda bir hukuka uygunluk nedeni olarak görülen, “iş yoğunluğu /iş yükü ” bahsini, yargı kararları açısından ele almaktadır. Buna göre, kavramın unsurlarına ve uygulamada ele alınışına, Yargıtay kararları ışığında değinmektedir.

İş Yükü, İş Yoğunluğu, Görevi Kötüye Kullanma, Hukuka Uygunluk Nedeni, Ceza Hukuku.

GİRİŞ

Hukuka uygunluk nedenleri, emrin yerine getirilmesi, meşru savunma, zorunluluk hali, hekimin görevini yerine getirmesinde zorunlu olduğu davranış biçimi, sportif faaliyetler, basın özgürlüğü, bazı mesleki faaliyetler (örneğin bankacılık, istihbarat vs) çerçevesindeki davranış biçimleri olarak ele alınmaktadır1. Hukuka uygunluk nedenleri (kamu hukuk çerçevesinde) ceza hukuku açısından ele alındığı gibi, özel hukuk alanında da aynı biçimde gündeme gelmekte ve bu kere “kusurluluk” hususuna etki etmektedir. Kavramların içerikleri aynıdır, ele alınışı yönünde ise ceza hukukunda suçun unsurları ve özellikle somut olay bazında değerlendirmeye tabi tutulmaktadır.

Biz, bu yazımızda çokça ele alınan hukuka uygunluk nedenlerinin yanında, yargı kararlarında başkaca hususların da dosya hakkında beraat kararı verilmesine gerekçe olarak gösterildiği için; hukuka uygunluk nedeni olarak ele alınıp alınamayacağını değerlendirmeye tabi tutacağız. Konuya ilişkin olarak yargı kararları üzerinden bir okuma yaparak konuyu inceleyeceğiz.

I. HUKUKA UYGUNLUK NEDENİ

Bir hareketin “suç” olabilmesi için, kanuni tanıma uygun olmasının yanında, cezaya konu edilebilmesi için başkaca unsurları da taşıması elzemdir. Aksi halde, ceza verilemez. Dikkat edilirse, bir suç tipi incelendiğinde “kanunilik” (veya tipe uygunluk), “korunan hukuki yarar”, “fail/mağdur/suçtan zarar gören”, “maddi unsur”, “hukuka aykırılık unsuru” (yani hukuka uygunluk nedeni) ve “manevi unsurdur”2.