Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türkiye’de Özel Öğretim Kurumları
 Bağlamında Yabancıların Girişim,
 Çalışma ve Sözleşme Özgürlüğüne Dair
 Kısa Bir İnceleme

A Short Review on Foreigners’ Freedom of Entrepreneurship, Labour and Contract within the Context of International Private Schools in Turkey

Ayça İZMİRLİOĞLU,Bengül KAVLAK,Ümit GÜVEYİ

Özel öğretim kurumlarının kurulması, eğitim ve öğretim faaliyetinin özel teşebbüs eliyle yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Bu faaliyetin hak ve özgürlük boyutu ise birden ziyade hak ve özgürlük bağlamında ele alınabilmektedir. Zira söz konusu faaliyet alanı, eğitim ve öğrenim hakkının yanında, özel girişim özgürlüğü ile çalışma ve sözleşme özgürlüğü kapsamına da dahildir. Bu durum aynı zamanda söz konusu faaliyetin birden ziyade hukuk disiplininin ilgi alanına girmesine de neden olmaktadır. Çalışma kapsamında bahsi geçen hak ve özgürlükler, yabancılar süjesi ile sınırlı olarak ele alındığından dolayı meselenin multidisipliner niteliği ve buna bağlı komplike karakteristiği pekişmektedir.

Yabancılar, Çalışma ve Sözleşme Özgürlüğü, Girişim Özgürlüğü, Özel Okullar, Özel Öğretim Kurumu Kurma ve Çalışma Hakkı.

Establishment of private education institutions (private schools) means education and training activities would be performed by private enterprise. Right and freedom dimension of this activity can be handled in the context of more than one right and freedom. Likewise the aforesaid field of activity is also within the liberty of private enterprise and freedom of labour and contract besides the right of education. This situation causes the aforesaid activity to be linked with more than one law discipline at the same time. In the study, as the aforesaid rights and freedoms are discussed within the scope of foreigners subject, the multidisciplinary characteristics of the issue and the complicated attribution are consolidated.

Foreigners, Liberty of Labour and Freedom of Contract, Freedom of Private Enterprise, Private Schools, Rights to Establish and Operate Private Education Institutions.

Giriş

Yabancıların özel öğretim kurumu kurmaları ve milletlerarası özel öğretim kurumlarında çalışma hakkı konusu, hukuki olarak birden ziyade hak ve özgürlük alanına dahil olmakla birlikte, birden ziyade hukuk disiplinini ilgilendiren multidisipliner bir niteliği haizdir. Bu bağlamda konu iş bu kısa çalışma dahilinde; eğitim ve öğrenim hakkı, özel teşebbüs (girişim özgürlüğü), çalışma ve sözleşme özgürlüğü bağlamında, anayasa hukuku, milletlerarası özel hukuk ve iş hukuku perspektiflerinden ele alınmaktadır. Çalışmada; öncelikle meselenin anayasal çerçevesi haklar ve özgürlükler perspektifinden kısaca ana hatlarıyla çizilmekte, sonrasında yabancıların özel öğretim kurumu kurma hakkı irdelenmekte, son olarak ise yabancıların özel öğretim kurumlarında çalışma hakkı meselesi incelenmektedir.

I. Konuya Dair Kısa Bir Anayasal Perspektif

Özel öğretim kurumu kurma faaliyetinin ve bu kurumlarda çalışma faaliyetinin, girişim özgürlüğü (çalışma ve sözleşme hürriyeti) ve eğitim hakkı bağlamında ele alınması mümkündür. Girişim özgürlüğü, belirli bir ticari faaliyeti gerçekleştirmek maksadıyla bir kuruluşun gerçekleştirilmesi daha da özet bir ifade ile özel teşebbüs kurulması şeklinde tanımlanabilmektedir1. Girişim özgürlüğü, hak sahibine, dilediği alanda ekonomik faaliyette bulunabilme imkânı tanımaktadır2. Bu kapsamda girişim özgürlüğünün sağlanması, ancak çalışma ve sözleşme hürriyetinin varlığına bağlı bulunmaktadır. Aynı şekilde, çalışma ve sözleşme hürriyetinin sağlanabilmesi de girişim özgürlüğünün varlığını mecbur kılmaktadır. Dolayısıyla, girişim özgürlüğü ile çalışma ve sözleşme özgürlüğünü karşılıklı olarak birbirinin tamamlayıcısı şeklinde anlamak gerekir.

1982 Anayasası’nda girişim özgürlüğü ile çalışma ve sözleşme özgürlüğü, 1961 Anayasası’na benzer bir biçimde, “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” kapsamında yer alan 48’inci maddede düzenlenmektedir. 1982 Anayasası’nda gerçekleştirilen 2001 değişikliği3 öncesinde, 13’üncü maddeyle genel sınırlama rejimine tabi tutulan girişim özgürlüğü ile çalışma ve sözleşme özgürlüğü, söz konusu değişiklik sonrası benimsenen özel sınırlama sebebi şartı kapsamında tartışmalı bir duruma düşmüştür4. Öyle ki mevcut durumda, 1982 Anayasası’na göre girişim özgürlüğü ile çalışma ve sözleşme özgürlüğüne ilişkin öngörülmüş özel bir sınırlama sebebi bulunmamaktadır. Bu durum haklı olarak söz konusu hakların ve özgürlüklerin sınırsız olup olmadığı hususunun tartışılmasına neden olmaktadır. Öğretide ise ağırlıklı olarak kabul edildiği üzere, ilgili maddede hakkında özel bir sınırlama sebebi öngörülmemiş dahi olsa, her hakkın ve özgürlüğün kendi doğasından kaynaklanan objektif bir sınırının bulunduğu kabul edilmektedir5. Sınırlama rejimi Türk vatandaşlarına ilişkin olduğu için çalışma konusu ile pek ilgili bulunmamaktadır. Bu nedenle, sınırlama rejimi konusunu daha da derinleştirmeden burada kapatmak çalışma konusu ile daha uyumlu olacaktır.