Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ticaret Kanununda Cari Hesap

Current Account in the Turkish Commercial Code

Alper KESKİN

Bu çalışmamızda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 89. ile 101. maddeleri arasında düzenlenen cari hesabı öğretideki görüşler ve Yargıtay İçtihatlarına da yer vererek açıklamaya çalışacağız.

Cari Hesap, Takas, Bakiye, Yargıtay İçtihatları, Öğretideki Görüşler.

In this article, we will explain current account which is regulated in the Turkish Commercial Code, under the articles between 89 and 101, by giving examples from doctrinal opinions and the case laws of the Supreme Court.

Current Account, Swap, Balance, Supreme Court Case Laws, Doctrinal Opinions.

Giriş

Cari hesap, tacirler arasındaki uygulamadan doğmuş ve gelişmiş bir kurumdur. Ticari işlemlerin basitleştirilmesi ve yeknesaklaştırılması ihtiyacı, tacirleri karşılıklı alacaklarını ve borçlarını cari hesaba kaydederek, belirli hesap devreleri sonunda takası ve bakiyeyi tanımaları şeklinde bir hesaplaşma yöntemi geliştirmelerine sebebiyet vermiştir. Önceleri bir muhasebe işlemi olarak görülen bu yöntem, kanunlarda düzenlenmeye başlanmasıyla hukuki bir nitelik kazanmıştır.1

Cari hesap sözleşmesi, Türk Ticaret Kanununun 89’uncu ilâ 101’inci maddeleri arasında kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu hükümler dışında, Türk Borçlar Kanunu m.134 ve m.143/2 maddeleri ile İcra ve İflas Kanunu m.68/b ve m.150/ı hükümleri de cari hesapla ilgilidir. Türk Borçlar Kanununda ayrı bir cari hesap sözleşmesi düzenlenmemiştir; Türk Borçlar Kanununda yer alan hükümler, Türk Ticaret Kanunundaki hükümleri tamamlayıcı niteliktedir. TTK’daki hükümler uygulanırken, TBK’daki hükümler de dikkate alınmalıdır. Ayrıca TTK’daki ve TBK’daki cari hesap sözleşmesiyle ilgili hükümlerin çoğu emredici nitelikte değildir; sözleşme ile değiştirilebilir veya genişletilebilir.

Çalışmamız dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde genel olarak cari hesap kavramından bahsedilmiş, ikinci bölümde cari hesap sözleşmesinin işleyişi ve hükümleri incelenmiş, üçüncü bölümde cari hesabın sona ermesi ele alınmış, dördüncü bölümde ise cari hesapta zamanaşımına yer verilmiştir.

I. Cari Hesap Kavramı

TTK m.89/1’e göre, iki kişinin herhangi bir sebepten veya ilişkiden doğan alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Cari hesapta, özellikle alım-satım, hizmet gibi ilişkiler nedeniyle birbirlerine devamlı ve karşılıklı olarak ödemelerde bulunan taraflar, cari hesap sözleşmesi yaparak alacaklarını ayrı ayrı istemekten vazgeçerler. Aslında bu işlemleri bir takas işlemi gibi nitelendirmek de doğru olacaktır.

Cari hesap, borçların tasfiyesine yönelik bir sözleşme olduğuna göre, bu sözleşmenin, taraflar arasındaki borçları doğuran, satım, acentelik, kredi gibi bir temel ilişki ile birlikte yapılması gerekir; aksi takdirde cari hesabın konusu olmaz.2

Cari hesap şeklinde işleyen bankalar tarafından yapılan kredi açma sözleşmelerinin, TTK m.89 anlamında bir cari hesap sözleşmesi olup olmadığı tartışmalıdır. Yargıtay, “cari hesap şeklinde ikraz sözleşmeleri”nde müşterinin hiçbir zaman alacaklı duruma geçmeyeceğini, daima borçlu durumda kalacağını belirterek, bu sözleşmelerin cari hesap değil ödünç sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul etmektedir. Yargıtay’a göre, cari hesabın ayırıcı unsuru sayılan karşılıklı olarak alacaklı ve borçlu olma olgusu, bu sözleşmeler bakımından hiçbir zaman gerçekleşemez. Yargıtay’ın bu görüşü doktrinde eleştirilmiş, tarafların bir kredi sözleşmesini cari hesap olarak işletme konusunda3 iradelerini birleştirmelerinin ve cari hesabın kanuni sonuçlarını kabul etmelerinin önemi vurgulanarak, cari hesap ilişkisinde tarafların mutlaka karşılıklı alacaklarının bulunmasının zorunlu olmadığı ifade edilmiştir.4 Kanımızca da, Yargıtay’ın görüşüne katılmak mümkün değildir. Çünkü bakiyenin devamlı bir taraf lehine olması diğer unsurlar mevcutsa cari hesap ilişkisini ortadan kaldırmaz. Zira, müşteri bazen hesaba borcundan fazla para yatırabilir. Böylece hesapta, yalnız banka lehine değil müşteri lehine de kayıtlar yer almaktadır.

II. Cari Hesap Sözleşmesinin Kurulması ve İşleyişi

TTK m.89/2’ye göre, cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması zorunludur. Hükümde öngörülen şekil şartı, geçerlilik şartıdır. Cari hesap sözleşmesinin taraflarının tacir olmasına gerek yoktur. Bu sözleşme, TTK’da düzenlendiğinden, bir ticari iş niteliğine sahiptir. Cari hesap sözleşmesi en yaygın şekilde bankalarla müşterileri arasında uygulanmaktadır.5

Taraflar cari hesap sözleşmesiyle, her işlemden doğan borç ve alacağı tasfiye etme zorluğundan kurtularak, karşılıklı ödemeleri bir süreliğine ertelemiş olurlar. Cari hesap sözleşmesi süresince taraflar, borçlarını ve alacaklarını tek bir hesapta toplayarak, nakdi ödeme yerine kaydi ödeme usulünü kabul etmiş olurlar. Böylece, taraflar arasında doğmuş ve doğacak borçlar doğacak münferit ödemeler önlendiği ve her işlemin sonucunun ayrı ayrı tasfiyesini istemek yükü ortadan kalktığı için iş hayatında kolaylık sağlanır. Zira cari hesabın basitleştirme işlevi sayesinde taraflar arasında yapılması gereken birçok ödeme işlemi ve bunların masrafı azalarak bakiye alacağı şeklinde bir masrafa dönüşmektedir.6

Özel bir sözleşme tipi olan cari hesap sözleşmesinde aşağıda gösterilen unsurların bulunması gerekir: