Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

5237 Sayılı TCK’ya Göre Hukuka Uygunluk 
Sebeplerinin Maddi Koşullarında Hata

Error in Material Conditions of the Causes of Compliance With
 Laws According to the TPC No.5237

Cem ŞENOL

Ceza hukukunda hata, bilgisizliğin sonucunda ortaya çıkan ve kişinin kastını ya da kusurluluğunu ortadan kaldırabilen bir haldir. Hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata ise failin, bir hukuka uygunluk sebebinin maddi şartlarına ilişkin bilgisizliği nedeniyle düştüğü hata nedeniyle dış dünyada istemediği bir netice ortaya çıkarması veya istediği neticeyi ortaya çıkaramamasıdır. Hata konusunda 5237 sayılı TCK, 765 sayılı TCK’dan farklı bir yaklaşım benimsemiş, hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata konusu normatif olarak düzenlenmiştir. Ancak bu durum öğretide hukuka uygunluk sebeplerinin koşullarında hata halinde failin ceza sorumluluğunun belirlenmesinin normatif dayanağının TCK m.30/1 ile 30/3’ten hangisi olduğu, buna bağlı olarak da böylesi bir hatanın failin kastını mı yoksa kusurluluğunu mu ortadan kaldırdığı tartışmasına neden olmuştur. Bu çalışmada hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata konusu ele alınarak, bu konudaki tartışmalar incelenecektir.

Hata, Suç, Kast, Kusur, Sebep, Hukuk.

In criminal law, error is a state which occurs as a result of ignorance and can remove the intent and faultiness of a person. Under the conditions of the causes of compliance with laws, error is the fact that the perpetrator brings about a result which s/he does not desire in the external world due to the error s/he has fallen into owing to ignorance related to material conditions of a cause of compliance with laws or fails to bring about the result which s/he desires. Related to error, TPC no 5237 adopts a different approach from TPC no 765 and the error subject has been issued normatively under the material conditions of the causes of compliance with laws. However, this has caused the dispute of whether TPC a.30/1 or 30/3 is the normative basis in the determination of penal responsibility of the perpetrator in the case of error under the conditions of the causes of compliance with laws and accordingly, whether the intent of the perpetrator or her/his faultiness such an error shall remove. In the present study, the subject of error under the material conditions of the causes of compliance with laws shall be discussed and the discussions on this subject shall be examined.

Error, Crime, Mens Rea, Fault, Cause, Law.

Giriş

Hata, anlam olarak kişinin bir şey hakkında yanılgıya düşmesini; hukukta ise failin, bilgisizliği nedeniyle maddi ya da hukukî bir olgu hakkında kendisinde oluşan yanlış kanıdan dolayı, icra ettiği fiilinin dış dünyada istemediği bir netice meydana getirmesini ya da istediği bir neticeyi meydana getirememesini ifade eder1 . Maddi ya da hukukî olgu hakkında yanlış kanıya varma, kastın bilme ve isteme unsurları ile kişinin fiilin hukukî anlamını ve sonuçlarını anlayabilmesini (algılama yeteneğini) etkileyen bir durumdur. Bu nedenle hata; kast, taksir, kusurluluk gibi suç teorisinin en temel konuları ile ilişkili, sonuçları itibarıyla failin fiiline ilişkin kastını ya da kusurluluğunu etkileyen bir haldir2 .

Hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata, bir hukuka uygunluk sebebinin varlığına vücut veren koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin tam bilgisine sahip olmayan failin, şartları oluşmamış bir hukuka uygunluk sebebini var ya da şartları oluşmuş bir hukuka uygunluk sebebini yok sanmasıdır3 . Bu nedenle, hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata, mevcut olmayan bir hukuka uygunluk sebebinin var sanılması ya da var olan bir hukuka uygunluk sebebinin yok sanılması, yani fail tarafından bilinmemesi olmak üzere iki farklı şekilde ortaya çıkabilir. Bunlardan ilki, “hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata”, ikincisi ise “hukuka uygunluk sebebinin maddi koşullarında tersine hata”ya vücut verir4 .

Söz konusu bu iki hal dışında kalan, failin gerçekleştirdiği fiilin hukuk düzeninde aslında var olmayan bir hukuka uygunluk sebebi (mefruz hukuka uygunluk sebebi) kapsamında olduğunu düşündüğü durumlar, var olan bir hukuka uygunluk sebebinin hukukî sınırlarında, kapsamında yanıldığı durumlar, hukuka uygunluk sebeplerinde sınırın aşılması, hukuka uygunluk sebebinin icrası sırasında maddi konuda sapma veya hata ise hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hatanın kapsamına girmez5 . Bunlardan ilk ikisi, hukuka uygunluk sebebinin somut olayda maddi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmemesine ilişkin bir bilgi hatasına değil, fiilin haksızlık içeriğine ilişkin değerlendirme hatasına dayandığından, TCK m.30/4’de düzenlenen haksızlık yanılgısının kapsamına girmektedir6 . Yine bir eksik ya da yanlış bilgiye dayanmayan hukuka uygunluk sebeplerinin icrasında sınırın aşılması durumunda kişinin ceza sorumluluğu da hata kapsamında TCK m.30/3’e göre değil, TCK m.27/1’e göre belirlenmektedir7 . Son olarak hukuka uygunluk sebebinin icrası sırasında maddi konuda sapma veya hata halinde ise failin ceza sorumluluğu sapmaya veya hataya ilişkin genel kurallara göre belirlenir8 .

Hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata konusunun incelenmesi üç hususun ele alınmasını gerekli kılmaktadır: 1) Hukuka uygunluk sebepleri ile kusurluluğu kaldıran sebeplerin ayırt edilmesi, 2) Bu sebeplerin gerçekleşme koşullarında hatanın ne şekilde ortaya çıktığı ve 3) Hatanın hukukî sonucunun belirlenmesi.

I. Hukuka Uygunluk Sebepleri

5237 sayılı TCK’da hukuka uygunluk sebepleri müstakil bir bölüm olarak değil, “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu durum, aynı başlık altında düzenlenen sebeplerden hangilerinin hukuka uygunluk sebebi, hangilerinin kusurluluğu kaldıran sebep olduğuna yönelik farklı görüşler ileri sürülmesini mümkün kılmıştır. Öğretide TCK m.24/1’de düzenlenen kanunun emrini icranın, TCK m.25/1’de düzenlenen meşru savunmanın, TCK m.26/1’de düzenlenen hakkın kullanılmasının ve TCK m.26/2’de düzenlenen ilgilinin rızasının bir hukuka uygunluk sebebi olduğu kabul edilmektedir9 . Buna karşın TCK m.24/2’de düzenlenen amirin emrini icra ve TCK m.25/2’de düzenlenen zorunluluk halinin hukuka uygunluk sebebi olup olmadığı hususunda görüş birliği bulunmamaktadır. Bazı yazarlar10 , zorunluluk hali ile amirin konusu suç teşkil etmeyen hukuka aykırı emrinin yerine getirilmesinin hukuka uygunluk sebebi olduğunu savunurken; bazı yazarlar11 , bu iki hali kusurluluğu kaldıran neden olarak kabul etmektedir. Bazı yazarlar ise, söz konusu iki halin kimi durumlarda hukuka uygunluk sebebi; kimi durumlarda da kusurluluğu kaldıran sebep şeklinde çifte karakterli bir yapıya sahip olduğunu kabul etmektedir12 . Bu çalışmada ise, söz konusu iki hal, 5271 sayılı CMK m.223/3’da ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilecek sebepler arasında sayıldığından, kusurluluğu kaldıran hal olarak kabul edilmiştir.

II. Hukuka Uygunluk Sebeplerinin Maddi Koşullarında Hatanın Türleri

Çalışmanın giriş kısmında da belirtildiği üzere, hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata, mevcut olmayan bir hukuka uygunluk sebebinin var sanılması ya da var olan bir hukuka uygunluk sebebinin yok sanılması, yani fail tarafından bilinmemesi olmak üzere iki farklı şekilde ortaya çıkabilir. Bunlardan ilki, “hukuka uygunluk sebeplerinin maddi koşullarında hata”, ikincisi ise “hukuka uygunluk sebebinin maddi koşullarında tersine hata”ya vücut verir13 .