Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Elektrik Dağıtım Hizmetlerinin Özelleştirmesi 
Hakkında Kısa Bir Değerlendirme

A Brief Assessment on the Privatization of Electricity Distribution

Gökçe Filiz ÇAVUŞOĞLU

Özelleştirme kavramı hukukumuzda yer alan önemli bir kavramdır. Dar anlamıyla idareye özgülenmiş, özel hukuk kişilerinin mülkiyetine tabi olmayan malların özel kuruluşlara ya da kişilere devredilerek kamu iyeliğinden çıkarma olarak adlandırılmaktadır. Her ne kadar özelleştirme için bir tanım yapılmaya çalışılsa da tanım yapmak zordur. Özelleştirme çok geniş bir kavramdır. Elektrik hizmetlerinin özel kişilere gördürülmesi de bu geniş anlamda özelleştirme kavramı altındadır. Elektrik dağıtım hizmetleri bir kamu hizmetidir. Bu sebepler kamu hizmetlerinin özelleştirmesi başlığı altında değerlendirilir. Bu çalışmada, genel olarak özelleştirmenin ne olduğu ve elektrik dağıtımının özelleştirilmesi incelenecektir. Bunu yapmak için öncelikle dağıtım hizmetlerinin ülkemizdeki özelleştirme tarihçesi daha sonra bu hizmetin özelleştirilme amacı ele alınacaktır. Elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesinin daha iyi anlaşılması için elektrik piyasası kanunu ile öngörülen hukuki yapı değerlendirilecektir. Son olarak bazı yargı kararlarından bahsedilecektir. Kısacası, bu çalışmada elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi kümülatif olarak açıklanacaktır.

Elektrik, Özelleştirme, Kamu Hizmeti.

The concept of privatization entered into our legal system. It basically means abalienating the goods of administration to private organizations or people. Although it is attempted to make a definition for privatization, it is hard to define such concept. Privatization is a large concept which includes many other concepts. If the government allows a private entity to give service of electricity, it is also called as privatization. Electricity distribution service is a public service. In this paper, firstly the meaning of privatization and what is privatization of electricity distribution will be explained. The history of privatization of electricity distribution service will be clarified. After that, the reasons why the government wants to privatize that service will be given. To understand that privatization of electricity distribution, the legal structure which sets forth with electricity market law will be described. After all is given, some judicial decisions will be focused on. Therefore, that paper will cumulatively address the privatization of electricity services.

Electricity, Privatization, Public Services.

Giriş

Özelleştirme 1980’li yıllardan sonra ekonomik değişikliklerin de etkisiyle hukukumuzda geniş anlamda yer almaya başlamıştır. Dar anlamıyla özelleştirme kamuya ait mal ve hizmetlerin özel kişilere mülkiyetinin ya da işletmesinin verilmesini ifade eder. Ancak Özelleştirme Kavramı bu kadar da basit bir kavram değildir. Özelleştirme, alt yapı hizmetlerinden kamu hizmetlerinin özel kişilere verilmesini ve kamu özel işbirliği kavramlarını da içine alan bir üst kavramdır.

Elektrik dağıtım hizmeti bir kamu hizmetidir. Bu kamu hizmetin gördürülmesi özelleştirmeyle kişilere bırakılabilinir. Ancak kamunun üstün menfaati olduğu için hem bu hizmeti üstlenen kişilere idare belli başlı yaptırımlar uygulayabilmektedir. Bu Şirketlerde kamu hizmetini sürekli ve eşitlik ilkesi çerçevesinde görmek zorundadır. Bu hususta idarece bir tarife belirlenir. Ayrıca, kamu hizmeti olduğu için bu şirketlere bazı ayrıcalıklarla tanınabilmektedir.

Dağıtım Hizmetlerin özelleştirmesi sırasında tıpkı diğer KİT’lerin özelleştirilmesinde olduğu gibi pek çok uyuşmazlık çıkmaktadır. Dağıtım Şirketlerinin en büyük sorunun da kayıp kaçak elektrik kullanımı olduğu aşikârdır. Bunun dışında, elektrik dağıtımının özelleştirilmesi sonucu ortaya çıkan uyuşmazlıklar genel olarak yapılan ihalelerin rekabet ortamına uyulmadan yapılması, üstün kamu menfaatinin olup olmaması, yabancıya satış veyahut idarenin kolluk kuvvetlerinin bu şirketlerce kullanılıp kullanılamayacağından kaynaklanmaktadır.

I. Özelleştirme ve Türk Hukukunda Elektrik Sektörünün Düzenlenmesi

Özelleştirmenin genel olarak bir tanımının yapılması güçtür. Özel kişilerin mal ve hizmet üretim faaliyetleri üzerindeki devlet denetiminin azaltılması, devlet mülkiyetindeki kuruluşların piyasa ekonomisine açılması; bazı kamu hizmetlerinin sözleşme ile özel kişilere gördürülmesi, kamu hizmetlerinden yararlananların yani müşterilerin daha kaliteli hizmet almalarını sağlamasını amaçlayan uygulamalar özelleştirme kavramı ile ifade edilmektedir1 .

Özellikle 1980 sonrasında, devlet piyasa ekonomisindeki konumunu değiştirmek istemiştir. Piyasadaki hareketliliği sağlamak, devlete gelir sağlamak, verimliliği, çeşitliği artırmak gibi amaçlarla özeleştirme girişimlerinde bulunulmuştur. Geniş anlamda özelleştirme sayesinde, kamu hizmeti niteliğindeki hizmetler de özel kişilere gördürülebilir olmuştur.

Elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı faaliyetlerinin devlet tarafından tekel şeklinde yürütülmesi süreci 1984 yılında tamamlanmıştır. 1930’lu yıllardan itibaren belediyelerin veya özel idarelerin elinde bulunan elektrik santralleri devletleştirilmiştir2 . Elektrik piyasasına ilk özel girişim hareketliliği de 1984 yılında başlamıştır. Ancak en kapsamlı değişiklikler bu sektörde 2001 yılında yapılmıştır.

İlk elektrik santrallerimiz yabancılar tarafından yapılmıştır. Ancak Özel idareler tarafından işletilmişlerdir. Daha sonraları 1930’lu yıllarda enerji piyasasında devlet etkinliği artırılmıştır. 1970 yılında Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) kurulmuştur. Elektrik hizmetleri TEK bünyesinde tekel olarak yürütülmeye başlanmıştır.

1980 yılından itibaren özelleştirmelerin önünün açılması ve yaygınlaşması ile beraber 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu dışındaki kuruluşların elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti ile görevlendirme hakkında kanun çıkartılmıştır. Bu kanun elektriğe ilişkin faaliyetlerde özel sektörün katılımına hukuki dayanak sağlamıştır. Her ne kadar kanunda yap-işlet-devret modeli anlatılmasa da, yap-işlet-devret modelinin ilk yer aldığı kanunlardandır3 .

Ülkemiz elektrik faaliyetleri açısından önemli bir kuruluş olan TEİAŞ’a da değinmek gerekir. TEİAŞ, elektrik iletiminden sorumlu olan kurumdur. Elektrik sektöründe birçok elektrik faaliyeti özelleştirilebilmektedir ancak elektrik iletim faaliyetinin özelleştirilmesi öngörülmemiştir. TEİAŞ; 2001 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarafından kurulmuş bir devlet teşekkülüdür. Kısacası kamusal bir yatırımdır4 .

Ülkemizde elektrik dağıtım piyasası hakkında ayrıca 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ve 3974 sayılı kanun çıkartılmıştır. Bu düzenlemeler neticesinde TEAŞ ve TEDAŞ olmak üzere iki anonim şirket ortaya çıkmıştır. TEDAŞ sahibi olduğu dağıtım şirketleri vasıtasıyla, Türkiye’deki elektrik dağıtımıyla, elektriğin tüketicilere perakende satışıyla ve tüketicilere perakende satış hizmeti vermek üzere kurulmuş bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. 2005 yılı itibari ile yaklaşık 28 milyon müşterisi, toplam 93 milyar kWh elektrik satışı ve elektrik dağıtımında ülke genelinde %98’lik pazar payı ile TEDAŞ, Türkiye’nin en büyük kamu teşebbüslerinden birisini oluşturmaktadır. Ancak sektöründe ekonomik, mali ve toplumsal amaçlarının oluşabilmesi için rekabetçi bir ortamın oluşması şarttır. Bu sebeple TEDAŞ, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır5 .