Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Diyarbakır Suriçi Bölgesinin Yeniden İnşası ve Hukuksal Boyutu

Reconstruction of the Suriçi Area in Diyarbakır and Its Legal Dimension

Mehmet KARAARSLAN

Kadim bir kentimiz olan Diyarbakır, kuruluşundan günümüze dek birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerden birçok kültürel miras ve eseri günümüze dek taşımıştır. Söz konusu kültürel miras ve eserlerin ağırlıklı bir kısmı Suriçi bölgesinde yer almaktadır. Bu tarihi dokunun korunabilmesi için 1988 yılında bu bölge, “kentsel sit alanı” olarak ilan edilmiş ve 1990’lı yıllarda ilk koruma amaçlı imar planı yapılmıştır. Ancak bu plana rağmen Suriçi bölgesinin tarihi dokusu bozulmaya devam etmiştir.Bu nedenle 2008 yılından itibaren yeniden koruma amaçlı nazım imar planı ve koruma amaçlı uygulama imar planları hazırlanmış ve 2012 yılında yürürlüğe konulmuştur. Yine bu süreçte mezkûr bölgede bulunan riskli yapılar ve imar planlarına aykırı olan ruhsatsız ve ruhsata aykırı yapılar ve son olarak da bölgede yaşanan çatışmalar sırasında tahrip olan yapılar konusunda Merkezi İdare tarafından riskli alan ve acele kamulaştırma kararları ile bu bölge kentsel dönüşüm kapsamına alınmıştır.Ancak iyiniyetli olarak yapılan bütün bu çalışmalar sırasında bilerek ya da bilmeyerek hukuksal boyut ihmal edilmektedir. Bu nedenle iş bu çalışmada Suriçi bölgesinin imar, yapı durumu, kentsel dönüşüm ve bu bağlamda alınan acele kamulaştırma ve riskli alan kararlarının hukuksal boyutu incelenmeye çalışılmaktadır.

Yeniden inşa, kentsel sit alanı, koruma amaçlı imar planı, kentsel dönüşüm, acele kamulaştırma.

Diyarbakır, one of our cities with a long history dating back to ancient times, has hosted many civilizations since its foundation with a cultural heritage and many monuments that have survived until today. The majority of the said cultural heritage and monuments are located in the area of Suriçi. In order that this historical fabric can be protected, the area was proclaimed as “urban protected area” in 1988 and the first development plan aiming at protective measures was designed in the 1990s. However, the historical fabric of the area of Suriçi suffered further damages in spite of the existence of such a plan.As a result, the master development plan and development plans for implementation aiming at the preservation of the area were designed as from 2008 which were then put into effect in 2012. In the ongoing process, in the face of some structures posing risks, unlicensed buildings and the structures that are non-compliant to zoning plans in the indicated area, and the structures that were damaged during the clashes occurred in the area in recent time, the Central Government promptly took decisions in a spontaneous manner to expropriate the risky buildings and has included the area in an urban transformation programme.However, during such projects, all designed and carried out in good will, the legal dimension of the issue is disregarded either on purpose or by accident. This study tries therefore to provide an insight into the legal dimension of the zoning and construction status and the urban transformation programme of the area of Suriçi as well as the decisions taken spontaneously in respect of risky area status and expropriation.

Reconstruction, urban protected area, development plan aiming at preservation, urban transformation, spontaneous expropriation decision.

Diyarbakır ili Sur ilçesi sınırları içinde yer alan Suriçi bölgesi1 tarihinin M.Ö 7000-7250’li yıllara dayandığı ifade edilmektedir2. Diyarbakır; Mittani, Asur, Urartu, Pers, Roma ve Bizanslıların egemenlikleri sonrası 639 yılında Müslüman Araplar tarafından fethedilmiş ve 1515 yılından itibaren ise Osmanlı egemenliğine geçmiştir. Tarihi, kültürel ve mimari açıdan bütün bu uygarlıkların eser ve izleri önemli ölçüde günümüze kadar ulaşmıştır. Bu eser ve izlerin ezici çoğunluğu ise Suriçi bölgesinde bulunmakta ve adeta bir açık hava müzesini andırmaktadır.

Bu nedenle Suriçi bölgesi ile ilgili gerek Merkezi İdare gerekse yerel idareler tarafından alınan her karar, kamuoyunda ciddi anlamda sorgulanmakta ve tartışılmaktadır. Bu kararlardan biri ve belki de en önemlisi, Bakanlar Kurulu tarafından bu bölgeye ilişkin olarak alınan 21.03.2016 tarih ve 2016/8659 sayılı acele kamulaştırma kararıdır3. Bu karar, Suriçi bölgesini yeniden kamuoyunun gündemine taşımıştır.

Mezkûr karar ile Diyarbakır İli, Sur İlçesinde riskli alan olarak ilan edilen bölgede yaklaşık 6300 parsel taşınmazın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 16.03.2016 tarih ve 2988 sayılı yazısı üzerine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesine göre kamulaştırılmasına karar verilmiştir.