Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vergi İdaresi İşlemlerinde
 Ombudsman Süreci

N. Semih ÖZ

Türkiye’de, 14.06.2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun kabul edilmesiyle kamu denetçiliği uygulaması başlamıştır. Yasada kamu denetçiliği kavramı, bir çok ülkede yaygın olarak kullanılan “ombudsman” sözcüğünün karşılığı olarak kullanılmıştır. Kamu Denetçiliği Kurumu, Parlamento adına görev yapan ve idarenin eylemleriyle ilgili olarak bireylerden gelen şikâyetleri değerlendiren bağımsız bir kurum özelliğindedir. Bu çalışmada, Kamu Denetçiliği Kurumu ve bu Kurumun vergi idaresi işlemlerini nasıl etkilediği üzerinde durulmuştur.

Ombudsman, Kamu Denetimi, Vergilendirme.

I. GİRİŞ

Kamu hizmetleri görülürken, kamu idarelerinin, yasalarla kendilerine çizilen sınırların dışına çıkarak bireylerin temel haklarına ve özgürlüklerine müdahale etmesinin ve bunları kullanmalarını sınırlandırmalarının engellenmesi çalışmaları oldukça uzun bir geçmişe dayanıyor. Parlamentoların, kral ya da padişah karşısında yetki kazanmaya başlamasıyla birlikte, demokratik gelişmeler sonucunda güçler ayrılığı ilkesinin ortaya çıkması ve idarenin her türlü eyleminin yargı denetiminden geçmesinin, demokratikleşme süreciyle çok yakından bağlantısı bulunuyor. Bireyler, yasalarla getirilen kurallara uymayarak temel haklara ve özgürlüklere müdahale eden idareye karşı, haklarını yargı yoluyla arayabilmektedirler. Ancak bu sürecin uzun olması ya da kolaylıkla çözülebilecek bazı sorunların birey tarafından yargıya taşınmadan önce çözümü için, devletler ara çözümler içeren kurumsal yapılar üzerinde uzun süredir girişimlerde bulunmaktadırlar. Bu çözümlerden biri de “ombudsman” olarak da bilinen “kamu denetçiliği” kurumudur. Parlamento adına görev yapan bu kurum, bireylerden gelen idarenin davranışlarıyla ilgili şikâyetleri değerlendirerek, ilgili idareye haksız olması durumunda çözüm önerisinde bulunmaktadır.

Bu çalışmada, kamu denetçiliğinin tanımı ve tarihsel gelişimi verildikten sonra Türkiye’de bu konuda yapılan son yasal düzenlemeler ve bu düzenlemelerin devletin, bireyin mülkiyet hakkına müdahalesiyle yakından ilgisi bulunan vergi yasaları açısından değerlendirilmesi üzerinde durulacaktır.

II. TANIM VE TARİHSEL SÜREÇ

Ombudsman, İsveç dilinden gelme bir sözcük. Etimolojik temelde “temsilci” anlamına gelmektedir. “Ombudsman” devlet ile kişi arasındaki ihtilafların çözümünde güvenilir kişi olarak görev yapar. Ancak şikâyetlerin ve sorunların çözümü istemi, devletten değil bireylerden gelir. İsveç dilinde “ombudsman” kelimesi, vekil, delege, avukat veya başkaları adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimse anlamında kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu, ombudsman’ın karşılığı olarak kamu denetçisi sözcüğünü vermekte ve kamu denetçisini de “Parlamento tarafından görevlendirilen, vatandaşları resmî makamların keyfî ve yasa dışı davranışlarına karşı korumakla görevli kişi veya kurum” olarak tanımlamaktadır1. Ombudsman’ın temel görevi bireylerin haklarını ve özgürlüklerini korumak. Ancak günümüzün değişen koşulları içerisinde ombudsman sadece devletle birey arasındaki ilişkilerin çözümünde değil, özel organizasyon yapıları içerisinde kurumsal ilişkilerle bağlantılı olarak da değerlendiriliyor. Örneğin bankalar, gazeteler gibi özel kurumlarda ombudsman, müşterilerin memnun olmadıkları konularda sorunların çözümü için bir iletişim kanalı olarak öngörülüyor2. İsveç’te ve diğer İskandinav ülkelerinde ombudsman, parlamento tarafından idarenin eylemlerinde hatalı davranıp davranmadığını soruşturmak üzere atanıyor3. Ombudsman, bireylerin temsilcisi, bağımsız ve politik olarak tarafsız, bürokrasinin yanlışlarına karşı bireyleri korumak temel uğraşı nedeni ve görevini profesyonelce yerine getirmek zorunda4. Ombudsman’ın Norveç ve Danimarka’da idarenin kararını ya da eylemini değiştirme yetkisi bulunmuyor.