Yeni Anayasa Yeni Koşullar Altında Yapılmalıdır (II)
Hasan DURSUN
Bu çalışmanın ilk bölümünde yeni anayasa çalışmaları, “kanunilik” ve “hukukilik” ilkeleri temelinde değerlendirilmiştir. Bu bölümde ise söz konusu çalışmalar, “meşruiyet” ilkesi temelinde değerlendirilecektir. Çalışmada, Türkiye’nin yeni bir anayasaya mutlak gereksinimi olmasına karşın, bahsedilen ilkeler temeline uygun düşmediği için söz konusu anayasa çalışmalarının hemen durdurularak yeni koşullar altında ulusal seçime gidilmesi ve seçimden sonra oluşacak parlamentonun yeni anayasayı hazırlaması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanunilik, Hukukilik, Meşruiyet, Anayasal Meşruiyet, Demokratik Meşruiyet.
I. MEŞRUİYET İLKESİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME
Bu kısımda, yeni anayasanın “meşruiyet” ilkesi bakımından değerlendirilmesi yapılacaktır. Bu değerlendirme, hem demokratik meşruiyet hem anayasal meşruiyet ilkeleri bakımından yapılacaktır.
Anayasa yapımının veya değişikliklerinin meşruiyet ilkesi bakımından değerlendirilmesi öyle yabana atılacak bir konu değildir. Yeni anayasanın veya Anayasada yapılacak değişikliklerin meşru olmadığı durumlarda, anayasanın veya yapılacak değişikliklerin ömrü uzun erimli (vadeli) ve kalıcı olamayacak, bir başka deyişle, oldukça kısa erimli olacaktır. Bu bağlamda, bir anayasanın veya anayasa değişikliğinin uzun erimli ve kalıcı olabilmesi için sosyal bir kabule, bir başka deyişle, meşruiyete dayanması gereği kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu kısa açıklamalardan sonra, anayasa değişikliğinin demokratik ve anayasal meşruiyet ilkeleri temelinde incelenmesi uygun olacaktır.
Yeni anayasayı demokratik meşruiyet ilkesi bakımından değerlendirirken konu üçe ayrılacak ve her bir unsur bakımından ayrı ayrı analize girişilecektir.
