Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Ortaklıklarda Tek Borç
İlkesine İlişkin Gelişmeler

Recent Developments on Single Debt Principle in Joint Stock
Companies

Esra HAMAMCIOĞLU

Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 480. maddesinde kanunda öngörülen istisnalar dışında paysahibine anasözleşme ile dahi pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında bir borç yükletilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Hükümde geçen “borç” sözcüğü kanunkoyucunun bilinçli bir tercihi olup geniş anlamda tüm borçları kapsayacak şekilde kullanılmıştır. Buna göre paysahibinin ortaklığa karşı olan asli ve tek borcu taahhüt etmiş olduğu sermayeyi ifa borcudur. Tek borç ilkesi olarak adlandırılan düzenlemenin gerekçesinin paysahibini belirsiz bir gelecekle ve beklemediği yükümlülüklerle karşı karşıya bırakmamak ve payın devir kabiliyetini sınırlandırmamak olduğu söylenebilir. İlke aynı zamanda anonim ortaklığın tipik bir sermaye ortaklığı olması nedeniyle sahip olduğu temel özellikleri ile de uyumludur. Bununla birlikte, ilkenin kanundan kaynaklanan istisnaları da bulunmaktadır. Yine bazı hususların ilkenin istisnası kapsamında olup olmadığı da tartışılmaktadır. Tek borç ilkesinin anlam ve kapsamının ortaya konulabilmesi bu istisnaların açıklığa kavuşturulması ile mümkündür.

Anonim Ortaklık, Borç, Tek Borç İlkesi, Tek Borç İlkesinin İstisnaları.

According to Turkish Commercial Code (TCC) Art 480/1; without prejudice to the exceptions provided in law, no obligation that exceeds the share price or the surplus premium could be charged to shareholder with articles of association.The term “obligation” mentioned in the provision is a conscious choice of the legislator and is used in order to include all debts in broad sense. According to this, the main and sole duty of shareholders towards company is the duty to pay their respective capital contributions. It can be said that rationales behind the principle which is named as single debt principle are to ensure that shareholders of a joint stock company shall not face with an uncertain future and unexpected obligations and not to limit transferability of the shares. Principle conforms with basic characteristics of joint stock companies which are typical capital companies at the same. However, there are exceptions of the principle arising from Turkish Commercial Code. Also, it is discussed whether some provisions are within scope of the exceptions of this principle. It is only possible to demonstrate meaning and scope of the single debt principle by revealing such exceptions.

Joint Stock Company, Obligation, Single Debt Principle, Exceptions of Single Debt Principle.

Giriş

Tipik bir sermaye ortaklığı olan anonim ortaklıklarda paysahiplerinin kişilikleri kural olarak ortaklık bakımından bir önem taşımamakta, anonim ortaklık ile paysahibi arasındaki ilişkinin temel unsurunu getirilen sermaye oluşturmaktadır1 .

Anonim ortaklıklarda paysahibinin ortaklığa getirmiş olduğu sermaye miktarını geri alarak ortaklıktan çıkma gibi bir hakkı bulunmamaktadır. Bu ortaklıklarda malvarlığının korunması ilkesi kapsamında kural olarak sermayenin iadesi yasağı kabul edilmiştir2 . Sermayesini geri alarak ortaklıktan çıkma hakkı bulunmayan paysahibi ise payını devrederek ortaklıktan çıkabilir3 .

Sermaye ortaklığı olan anonim ortaklıklarda4 , senede bağlı olsun olmasın payların serbestçe devredilmesi ilkesi kabul edilmiştir. TTK 489-490 vd. hükümleri uyarınca anonim ortaklık payları kural olarak serbestçe devredilebilir5 . Payın devredilebilir olmasını sağlayan en önemli unsur, payı devralan kişinin pay için ödediği bedel dışında başkaca herhangi bir borç ya da yükümlülük altına girmeyeceğini bilmesi hatta bundan emin olmasıdır.

TTK 480/1 hükmü uyarınca, kanunda öngörülen istisnalar dışında, paysahibine, anasözleşme ile dahi pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez. Tek borç ilkesi olarak adlandırılan bu düzenlemenin gerekçesinin, paysahibini belirsiz bir gelecekle ve beklemediği yükümlülüklerle karşı karşıya bırakmamak ve payın devir kabiliyetini sınırlandırmamak olduğu kabul edilebilir. Ayrıca aksinin kabulü anonim ortaklığın sermaye ortaklığı olması nedeniyle sahip olduğu temel niteliklere de aykırılık taşıyacaktır6 .

Tebliğ sunumundaki plan ve kapsama sadık kalınarak, öncelikle tek borç ilkesinin anlam ve kapsamı belirlenmeye, daha sonra da tek borç ilkesinin istisnası olarak kabul edilebilecek veya istisna kapsamında olup olmadığı tartışılabilecek bazı hususlar genel olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır.

I. Tek Borç İlkesinin Anlamı, Kapsamı ve Sınırlı Sorumluluk İlkesi ile İlişkisi

Anonim ortaklıklarda paysahibinin şirkete karşı tek borcu, kural olarak taahhüt etmiş olduğu sermaye koyma borcunun yerine getirilmesidir. Tek borç ilkesi olarak anılan bu kural TTK 480/1’de ifadesini bulmuştur. Buna göre; kanunda öngörülen istisnalar dışında, anasözleşme ile paysahibine, pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez. Bu ilke paysahibinin kendi rızası dışında taahhüdünün ve sorumluluğunun arttırılamayacağını düzenlemektedir. Söz konusu ilke ortaklığın temel düzenine ilişkin emredici bir düzenleme olup hem nakdi hem de ayni sermaye taahhütleri için geçerlidir7 .

İsviçre Hukukunda Borçlar Kanununun 680. maddesinde “Paysahiplerinin Edim Yükümü” (Leistungspflicht des Aktionärs) başlığı altında; paysahiplerinin anasözleşme ile dahi olsa, payın alımı için öngörülen ihraç bedelini aşan bir edimde bulunmaya zorlanamayacakları düzenlenmiştir8 . Bu düzenleme kapsamında anonim ortaklık paysahibinin tek ve asli borcunun, ortaklığa karşı taahhüt etmiş olduğu sermaye borcunu yerine getirmek olduğu söylenebilir9 .

Alman Pay Senetli Ortaklıklar Kanununda ise, “Paysahibinin Ana Borcu” başlığı altında bir düzenleme bulunmaktadır. İlgili hükme göre, paysahibinin sermaye borcunu ifa etme yükümlülüğü payların ihraç değeri ile sınırlıdır10 . 54. paragrafı takiben 55. paragrafta da paysahiplerinin yan borçları düzenlenmiştir. Öğretide her iki düzenlemenin de kesin ve emredici oldukları ifade edilmektedir11 .

Tek borç ilkesi ETK döneminde Kanunda açıkça “ilke” başlığı altında değil; “sermaye koyma borcu” başlığı altında 405. maddenin ilk fıkrasında “Pay sahibi, hisse senetlerinin çıkarılması sırasında tayin olunan ve hisse senetlerinin itibari kıymetine müsavi veya ondan yüksek olan pay bedelinden fazla bir şey ödemeye esas mukavele ile dahi mecbur tutulamaz” şeklinde düzenlenmişti. Hükümde yer alan “ödeme” ifadesi lafzen, paysahibinin yalnızca para borcu altına sokulamayacağı, para dışında başka borçlar altına sokulabileceği izlenimini yarattığı için öğretide tartışma konusu olmuşsa da12 , ETK dönemindeki baskın görüş paysahibinin ortaklığa karşı tek borcunun taahhüt etmiş olduğu sermayeyi ifa borcu olduğu; bunun dışında ortaklığa karşı başkaca bir borç altına sokulamayacağı yönündeydi13 .

TTK düzenlemesi ilke başlığı altında, madde metninde terminoloji olarak “borç” sözcüğünü kullanarak bu tartışmayı da sonlandırmayı amaçlamıştır14 . Anonim ortaklıklarda, paysahibi, ortaklıkla belirsiz süreli bir ilişki içine girmekte ve payı devretme yolu dışında kural olarak ortaklıktan çıkma hakkı bulunmamaktadır. Böyle bir ilişki paysahibi için ancak ortak olmanın getirdiği yükümlülüklerin önceden belirli ve sınırlı olması halinde güvenli olacaktır. Bu haliyle hükümde geçen borç ifadesi geniş yorumlanmalıdır.

TTK 480 hükmü emredici nitelikte olduğundan, ortaklık düzeninin temeli olan anasaözleşmede bu ilkeyi ihlal eden düzenlemelere yer verilemeyeceği gibi, söz konusu ilkeyi ihlal eden genel kurul kararları da kesin hükümsüzlük yaptırımına tabi olacaktır15 (TTK 447).

Anasözleşme ile veya genel kurul kararı ile pay senetlerini satın alma zorunluluğu, pay senetlerini devir ve özellikle belirli bir bedelden satma zorunluluğu, bir oy sözleşmesine taraf olma yükümlülüğü, paysahibinin anonim ortaklıktan mal alma veya anonim ortaklığa mal satma zorunluluğu getirilmesi gibi durumlar uygulamada sıklıkla karşılaşılan ve tek borç ilkesine aykırılık oluşturan durumlara örnek olarak verilebilir16 .

Bununla birlikte, paysahiplerinin kendi aralarında borçlar hukukuna göre yapacakları sözleşmeye dayanarak taahhütlerde bulunmaları durumunda ise, bu taahhütler tek borç ilkesinin kural olarak ihlali anlamına gelmeyecektir. Zira tek borç ilkesi paysahiplerinin serbest iradeleri ile yalnızca kendilerini bağlayacak şekilde borç altına girmelerine engel olmaz17 . Paysahipleri sözleşmesi olarak adlandırabileceğimiz bu sözleşmeler sayesinde, paysahiplerinin hareket alanı genişlemektedir18 . Paysahipleri sözleşmelerinden kaynaklanan borç ve yükümlülükler, kural olarak tek borç ilkesinin kapsamına girmez. Çünkü tek borç ilkesi, ancak paysahipliği mevkiine bağlanmış olan ve bu nedenle payın devri ile yeni paysahibine geçebilen borçları sınırlandırır. Yoksa paysahiplerinin serbest iradeleri ile yalnızca kendilerini bağlayacak olan borçlar üstlenmelerini engellemez. Paysahipleri kendi aralarında veya ortaklığa karşı borçlar hukukuna tabi yükümlülükler üstlenebilirler. Söz konusu yükümlülükler sözleşmeye taraf olan paysahibininin rızası ile kabul edilip kişiyi şahsen sorumluluk altına soktuğu için tek borç ilkesine aykırılık oluşturmaz19 . Paysahipleri sözleşmelerinin ihlali halinde ise, borçlar hukukuna dayanan yaptırımlar uygulama alanı bulacaktır20 .

Tek borç ilkesinin daha iyi ortaya konulabilmesi bu ilkenin paysahibinin sınırlı sorumluluğu kuralı ile arasındaki ilişkinin de incelenmesini gerektirmektedir. Zira sınırlı sorumluluk kavramı, genelde tek borç ilkesini de içerecek şekilde kullanılmaktadır21 .