Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukuna 
İlişkin Düzenlemeleri Bakımından 
Kültür Varlıklarına Yönelik İhlallere 
İlişkin Avrupa Sözleşmesi

Council of Europe Convention on Offences Relating to Cultural Property
in Regard to Its Criminal Law and Criminal Procedure Provisions

Tuğrul KATOĞLU

Kültür varlıkları, bir yönüyle ulusların, toplumların kültürel kimliklerinin eşsiz birer simgesi, bir yönüyle de insan uygarlığının tanığıdır. Irak ve Suriye örneklerinde olduğu gibi, kültür varlıkları, silahlı çatışma dönemlerinde saldırıların doğrudan hedefi olmuştur. Bunun yanı sıra, kültür varlığı kaçakçılığı, silahlı terör örgütlerinin eylemlerinin en önemli finansman kaynaklarından biri haline gelmiştir. Bu nedenle, kültür varlığı tahribatı ya da kaçakçılığı gibi kültür varlıkları üzerinde işlenen fiillerle mücadele bakımından ceza hukuku aygıtları önem kazanmıştır. Kültür varlığı kaçakçılığının sınıraşan özellik taşıması dolayısıyla, kültür varlıklarına ilişkin cezai işlerde uluslararası işbirliği de büyük öneme sahiptir. Bu çerçevede, Kültür Varlıklarına Yönelik İhlallere İlişkin Avrupa Sözleşmesi, ceza hukuku aygıtları ve ceza işlerinde adli işbirliği konularına ilişkin önemli düzenlemeler içermektedir. Bu çalışmada, söz konusu sözleşmenin ceza ve ceza muhakemesi hukukuna ilişkin maddeleri ele alınmıştır.

Kültür Varlıklarına İlişkin Cezai Koruma, Kültür Varlıklarına Yönelik İhlallere İlişkin Avrupa Sözleşmesi, Kültür Varlığı Tahribatı, Kültür Varlığı Kaçakçılığı, Kültür Varlıklarına İlişkin Cezai İşlerde Uluslararası İşbirliği.

Cultural property constitutes both, a unique symbol of different nations and peoples cultural identity and a testimony of human civilization. Such as in cases of Iraq and Syria, during armed conflict periods, cultural properties have been directly targeted. In addition, trafficking of cultural property has become one of the major financial resources of the terrorist organizations. Thus, for the struggle against crimes committed against cultural properties such as cultural property destruction or illicit trafficking, criminal law remedies became indispensable. Since the trafficking of cultural property is a transnational phenomenon, international cooperation in criminal matters relating to cultural property is of major importance. In this framework, Council of Europe Convention on Offences Relating to Cultural Property contains important provisions with regard to the criminal law remedies and international cooperation in criminal matters. This article focuses on the criminal law and criminal procedure provisions of the mentioned convention.

Protection of Cultural Properties by Criminal Law Remedies, Council of Europe Convention on Offences Relating to Cultural Property, Cultural Property Destruction, The Trafficking of Cultural Property, International Cooperation in Criminal Matters Relating to Cultural Property.

Giriş

Avrupa Konseyi bünyesinde 1985 yılında imzaya açılmış olan Kültür Varlıklarına Yönelik İhlallere İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi için gerekli olan imza sayısına ulaşılamamış, bu nedenle aynı konuda yeni bir sözleşmenin hazırlanması için çalışmalara başlanmıştır1 .

19 Mayıs 2017 tarihinde Güney Kıbrıs, (Güney) Lefkoşa’da kabul edilerek imzaya açılan Kültür Varlıklarına Yönelik İhlallere İlişkin Avrupa Sözleşmesi2 , kültür varlıklarına yönelik tahribatın engellenmesi, bu varlıklara yönelik ihlallerin soruşturulması ve kovuşturulması bakımından etkinlik ve uluslararası işbirliği ile adli yardımlaşmanın sağlanması amaçlarına yönelik önemli düzenlemeler içermektedir. Bu çalışmada, Sözleşme’nin farklı hükümleri değerlendirilmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olması halinde bu sözleşmenin iç hukuk bakımından olası etkileri ele alınmıştır.

Taraf devletlere, bazı fiillerin suç sayılarak cezalandırılması, kültür varlıklarına yönelik belli ihlaller bakımından ulusal yargı yetkisinin kullanılmasına olanak verecek biçimde yer yönünden yetki düzenlemelerinin yapılması, adli yardımlaşma ve işbirliği konularında yükümlülükler getirmesi bakımından söz konusu belgenin, bir uluslararası ceza hukuku sözleşmesi olduğunda kuşku yoktur.

Bilindiği üzere belli suç tanımlarının öngörüldüğü ya da taraf devletler bakımından, iç hukuklarında belli fiilleri suç sayma, ceza işlerinde ulusal yargı yetkisinin belirlenmesi veya uluslararası adli yardımlaşma ve işbirliği yükümlülüklerinin öngörüldüğü uluslararası sözleşmeler, uluslararası ceza hukukunun kaynakları arasında yer almaktadır3 .

Sözleşme’nin başlangıç kısmının ardından, ilk bölümde amaç, kapsam ve tanımlara yer verilmiştir. Bu bölümde Sözleşme’nin uygulanması bakımından kültür varlığı kavramı tanımlanmıştır. İkinci bölümde, kültür varlıklarına yönelik ihlaller bakımından taraf devletlere getirilen ceza ve ceza muhakemesi hukukuna ilişkin yükümlülükler belirlenmiştir. Bu çerçevede, taraf devletlerin iç hukuklarında öngörülmüş olan hırsızlık gibi malvarlığına karşı suçlara ilişkin hükümlerin taşınır kültür varlıkları bakımından da uygulanması, bazı fiillerin suç sayılması, kültür varlıklarına yönelik ihlaller açısından iştirak, teşebbüs, tüzel kişilerin sorumluluğu, müeyyide ve tedbirler, ağırlaştırıcı nedenler, ulusal yargı yetkisi, ne bis in idem ilkesi konularında düzenlemeler kabul edilmiştir. Üçüncü bölümde soruşturma ve kovuşturma ile adli yardımlaşmaya ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Dördüncü bölümde ise, mevcut diğer uluslararası sözleşmeler ile de öngörülmüş olan idari, kanuni tedbirlere ilişkin yükümlülükler yer almaktadır. Bu çerçevede, Sözleşme ile güvence altına alınması amaçlanan kültür varlıklarına ilişkin veri tabanları, envanterler düzenlenmesi, kültür varlıklarına ilişkin sertifika (şahadetname) uygulaması, şüpheli satımların izlenmesi ve duyurulması, suçun maddi konusunu teşkil eden kültür varlıklarına elkonulması, müsaderesi hallerinde bilgi paylaşımı gibi ulusal ve uluslararası nitelikteki tedbirler kabul edilmiştir. “İzleme Mekanizması” kenar başlıklı beşinci bölümde, bu sözleşmenin uygulanmasının gözetiminden sorumlu olmak üzere, taraf devlet temsilcileri ve Sözleşme’de öngörülen Avrupa Konseyi birimleri tarafından görevlendirilecek temsilcilerden oluşacak bir komitenin (Taraflar Komitesi ya da Taraf Devletler Komitesi, “Committee of the Parties” - “Comité des Parties”) kurulması kabul edilmiştir. Altı ve yedinci bölümler sırasıyla, diğer uluslararası aygıtlarla ilişkiler ve Sözleşme’de değişiklik usulüne ilişkin olup, aralarında yürürlük, katılma, yer yönünden uygulama, çekince, ayrılma gibi konuların bulunduğu sekizinci bölüm ile metin tamamlanmaktadır. Bu çalışmada esasen Sözleşme’de öngörülen ceza hukukuna ve ceza muhakemesine ilişkin düzenlemeler ele alınacaktır.

I. Sözleşme’nin Amacı, Kapsamı ve Kültür Varlığı Tanımı

Kültür Varlıklarına Yönelik İhlallere İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin ilk maddesinde, bu sözleşmenin amacına, 2. maddesinde ise, Sözleşme’nin kapsamı ile kültür varlığı tanımına yer verilmiştir.

İlk maddede, belli bazı fiillerin suç haline getirilmesi suretiyle, kültür varlıklarına zarar verilmesinin engellenmesi ve kültür varlığı kaçakçılığı fiilleriyle mücadele edilmesi; kültür varlıklarına yönelik ihlaller bakımından suçun önlenmesine ilişkin faaliyetler ile cezai sonuçların güçlendirilmesi; nihayet kültür varlıklarına yönelik ihlallerle mücadele bakımından ulusal ve uluslararası işbirliğinin teşvik edilmesi bu sözleşmenin amacı içinde sayılmıştır.

Aynı maddenin ikinci paragrafında, tarafların Sözleşme hükümlerini etkin biçimde uygulamaları bakımından bir izleme aygıtı oluşturulduğu da vurgulanmıştır.

İkinci maddenin ilk paragrafı Sözleşme’nin uygulama alanına ilişkin olup, bu belgede yer alan düzenlemelerin taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarına yönelik olup da Sözleşme’de öngörülen ihlallere ilişkin, önleme, araştırma, soruşturma ve kovuşturma faaliyetlerine uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu anlamda Sözleşme’nin kapsamı, metinde öngörülen cezai ihlaller ile sınırlanmıştır.