Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kanuni Grevin Unsurları ve 
işçinin Başlamış Olan Greve
 Sonradan Katılması

Dilek DULAY

İşçi yetkili işçi sendikasının almış olduğu grev kararına uyup uymamakta serbesttir; fakat işçinin başlamış olan greve sonradan katılması halinde iş sözleşmesinin akıbetinin ne olacağı; diğer bir deyimle, işçinin sonradan greve katılımının mümkün olup olmadığı hususunda bir düzenleme mevcut değildir. İş mücadelesi araçlarında eşitlik ve işçi lehine yorum ilkesi gereği işçinin sonradan greve katılımının mümkün olduğu kabul edilmelidir.

Grev, İşçi, Sonradan Greve Katılma.

I. GENEL OLARAK

Genel olarak grev, işçilerin işverene isteklerini kabul ettirebilmek ve ona bu yönde baskı yapmak için aralarında verdikleri karara uygun olarak topluca işi bırakmalarıdır1. 1982 Anayasasının 54’üncü maddesi “Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptir.” Demek suretiyle bu hakkı güvence altına almıştır. Yine bu hakkın kullanılmasının usulü ve şartları ile kapsamını ve istisnalarını düzenleme yetkisini yasakoyucuya bırakmıştır. Anayasadaki bu düzenlemeler çerçevesinde 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun (TSGLK) 25’inci maddesinde grev, “İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmaları” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre grevin maddi ve manevi olmak üzere iki unsuru bulunmaktadır. Grevin maddi unsurunu TSGLK bakımından “işçi” sıfatını taşıyan kimselerin yapmakla yükümlü oldukları işi bırakması oluştururken, manevi unsurunu bu işçilerin aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun kararına dayanarak işi bırakmaları oluşturur2. İşin bırakılması ortak bir iradeye dayanmalı ve grev arzusu taşımalıdır. Sendikalar Kanunu (SK) ve TSGLK uyarınca, greve karar verme ve yürütme yetkisi işçi sendikasına tanınmıştır. Bu sebepten grevin manevi unsurunu işçi sendikasının aldığı topluca işi bırakma kararı oluşturacaktır3.

II. GREVİN KANUNİLİĞİNİN ŞARTLARI

TSGLK’nın 25’inci maddesinde “Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak için veya düzeltmek amacıyla bu kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev” denileceği belirtildikten sonra 27’nci maddede kanuna uygun grev kararının alınması; 28’inci maddede bu kararın karşı tarafa tebliğ edilmesi; 29-36’ncı maddelerde grevin yasaklanabilmesi, ertelenmesi ve yasak olduğu işler ile işyerleri sayılmış; 37’nci maddede de grevin başlatılmasında gerekli olan usul ve esaslar belirlenmiştir. Grev kararının kanuna uygun olabilmesi için gerçekleşmesi gereken dört temel unsur şu şekildedir:

TSGLK’da grev hakkının kullanımına esas olacak iş uyuşmazlığı, tarafları bakımından “toplu iş uyuşmazlığı”; niteliği bakımından ise “menfaat uyuşmazlığı” olmalıdır4. Uyuşmazlık, toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında ortaya çıkmalı; uyuşmazlığın işçi tarafında işçi sendikası yer alırken; işveren tarafında işveren sendikası yahut sendikaya üye olmayan işverenler bulunmalıdır.