Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Taşınmaz Mal Zilyetliğinin 
İdari ve Cezai Yönden Korunması

Protection of Immovable Property Possession in Administrative and 
Penal Points

Erhan GÜNAY

Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki 3091 sayılı Yasanın kapsamında idari makamların tecavüzü önleme yönüyle yetki ve görevleri bulunmaktadır. Yasa mülkiyete ilişmeden yalnızca zilyetliğin korunmasını ve kamu huzur ve esenliğini sağlamayı amaçlamıştır. Makalede tecavüzün önlenmesine müteakip oluşan fiillerin hangi boyutta olması halinde Yasanın 15. maddesindeki suçun meydana geleceğine ilişkin usul ve esas koşulları incelenmiştir.

İdari Soruşturma, Men Kararına Karşı Yasa Yolları, Suçun Oluşması Halinde Cezanın Saptanması.

There are duties and powers of administrative authorities for prevention of trespassing within the scope of Preventing Trespasses Against Possession of Immovable Property Act no 3091. The act intends only protection of possession and ensuring public peace and welfare without approaching to ownership. In this paper, terms of procedures and rules, with regards to in what extent actions would be made, occurred following the prevention of the trespassing, in order to be considered as an offense within the scope of the article 15 of the act, are evaluated.

Administrative Investigation, Remedies Against Restraining Order, Determination of Penalty When an Offense Occurs.

I. Giriş

Zilyet kelimesi, Arapça “zi=sahip”, “yet=el” anlamında olup, bir şeyi elinde bulunduran kişi (elmen) demektir.

4721 sayılı TMK m. 973/1 de bu kavram için “bir şey üzerinde fiili hâkimiyeti bulunan onun zilyedidir” şeklinde tanımlanmıştır.

Zilyetliğin korunması bakımından TMK taşınırlar ile taşınmazlar arasında fark yoksa da, taşınmaza yapılan tecavüzün önlenmesi hakkında önce 5917 sayılı sonra 3091 sayılı kanunlar uygulamaya sokulmuştur. Halen yürürlükte olan 3091 sayılı Kanuna göre bir gerçek veya tüzel kişinin zilyet bulunduğu taşınmaza başka birisi tecavüz ya da müdahale ettiği takdirde, zilyet o taşınmazın bağlı bulunduğu yörenin kaymakam veya valisine başvurmak suretiyle saldırının bertaraf edilmesi ve taşınmazın kendisine iadesini talep edebilir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin bu olanak yalnızca taşınmazlara yapılan gasp ve saldırılara uygulanır. Kıyas yoluyla bile olsa taşınırlar için uygulanmaz.

İdari yola başvurmak suretiyle de zilyetliğin korunması sağlanması 3091 sayılı Kanun kapsamında düzenlenmiştir. Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun uyarınca idari merci tarafından “men kararı” verilebilir. Bu karar alınırken taşınmazın mülkiyetini araştırmayacakları örtülü biçimde yasada öngörülmüştür. Esasen bu Yasa mülkiyet hususunda kesin çözümüne kadar önlem getirmeyi amaçlamış ve böylece genel yargı alanına idari makamın müdahale etmesini imkân vermemiştir.

Zilyetliğin korunmasını amaçlayan 3091 sayılı Kanunun 1’inci maddesine göre; gerçek veya tüzel kişilerin zilyet bulunduğu, kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan; devlete ait veya, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerler, menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara karşı yapılan tecavüz ve müdahalelerin idari makamlar tarafından önleneceğini ve böylece tasarrufa ilişkin güven ve emniyetin ve kamu düzeninin sağlanacağı öngörülmüştür.

II. 3091 Sayılı Kanundaki İdari Soruşturma ve Adli Yargıda Ceza Belirlenmesi

3091 sayılı Kanuna göre başvuru, görevli birim, soruşturma ve kararın infazı gibi usulü yöntemlerden kısaca söz etmek yararlıdır:

* İlgili 15’inci madde: “Mahkeme kararıyla kendisine teslim edilmeksizin aynı taşınmaz mala ikinci defa yapılan tecavüz veya müdahale, ister tecavüz ve müdahalesi önceden önlenen kimse tarafından, isterse başkaları tarafından birinci mütecaviz yararına ilk defa yapılmış olsun, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bu suçu işleyenler hakkında;

a) Taşınmaz mal, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bulunuyorsa veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz veya umumun menfaatine ait yerlerden ise altı aydan iki yıla kadar; şayet taşınmaz mal diğer tüzel kişilere veya gerçek kişilere ait ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

b) Tecavüz veya müdahale silahlı bir kişi veya silahsız olsalar dahi birden fazla kişiler tarafından yapıldığı takdirde (a) bendindeki cezalar bir kat arttırılarak hükmolunur.

c) Tecavüz veya müdahale taşınmaz malı aralarında paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacıyla iki veya daha fazla kişinin birleşmesiyle (b) bendi ile arttırılan ceza ayrıca üçte bir oranında arttırılır. Bu amaçla birleşen kişilerden en az birisinin silahlı olması halinde ise (b) bendi ile arttırılan ceza ayrıca yarı oranında arttırılarak hükmolunur.”

* Yasanın amacı: Taşınmazlara yapılan tecavüz ve müdahalelerin idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamak Yasanın amacıdır. Bu Yasaya göre verilen kararlar “mülkiyet” yönünden bir hak sağlamaz, yalnızca zabıta tedbiri mahiyetinde olup, zilyetliği korur. Bu nedenle “mülkiyet” uyuşmazlığı TMK veya özel yasalar kapsamında hukuk mahkemelerince çözümlenir.

* Konu: Zilyetliğin korunmasına yönelik bu olanak, yalnızca taşınmazlara vaki gasp ya da tecavüz halinde uygulanır. Kıyas yoluyla da olsa, taşınır mallar için uygulanamaz.

* Kavramların tanımı: