Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Osmanlı Devleti’nde Avukatlık 
(Dava Vekilliği) Kurumu

Advocacy Institution (Attorney at Law) in the Ottoman State

Müge VATANSEVER ÖZTÜRK

Klâsik Dönem Osmanlı Devleti’nde, vekâlet akdi ile tayin edilen ve mahkemede tarafların menfaatlerini savunan, tarafları davada temsil eden vekillerin bulunduğu görülmektedir. Bir uyuşmazlığa taraf olanlar, mahkeme önünde kendilerini temsil etmek üzere güvendikleri kişileri vekil tayin edebiliyorlardı. Ancak bu vekillerin, günümüzdeki anlamda avukatların sahip olduğu hak ve yükümlülükleri bulunmadığı gibi devletin de üstlerinde bir denetimi yoktu. Bugünkü anlamda avukatlık kurumu Osmanlı Hukuku’na ancak Tanzimat Dönemi’nde, 1875 yılında girmiştir.

Osmanlı’daki vekillik, borçlar hukuku anlamında bir vekâlet akdine dayandığı için, dava vekilinin, haklara ve borçlara sahip bir meslek olduğu anlayışı, Osmanlı Hukuku’na yabancı kalmıştır. Osmanlı’da dava vekilliğine karşı olan olumsuz bakış açısı mesleğin kurumsallaşmasını Tanzimat Dönemi’ne kadar engellemiştir. Tanzimat Dönemi’nde, yeni mahkemelerin kurulması ve yapılan yeni hukuki düzenlemelerle birlikte, avukatlık mesleğinin kurumsallaşma süreci başlamıştır. Yapılan kanunlarda yer alan avukatların hak ve yükümlülükleri, avukat olma şartları ile ilgili hükümler, modern avukatlık anlayışının oluşmasına kaynaklık etmiştir. Böylece, Tanzimat Dönemi’nde avukatlık hukuku açısından önemli bir birikim elde edilmiş ve bugünkü hukuk sistemimizde yer alan düzenlemelere bir temel oluşturulmuştur.

Araştırmamızın amacı, günümüzdeki avukatlık kurumunun Osmanlı Devleti’ndeki temellerini ve gelişim sürecini ortaya koymak ve bu kurumun temelinin İslam Hukuku’ndaki dava vekilliği anlayışına dayandığını göstermektir. Araştırmanın kaynakları; arşiv belgeleri ile alanla ilgili olarak yapılmış İslam ve Osmanlı hukuku araştırmalarından oluşmaktadır. Çalışmada, İslam Hukuku’nda ve Klasik Dönem ile Tanzimat Dönemi Osmanlı Hukuku’nda dava vekilliği kurumunun varlığı ve gelişim süreci anlatılmaktadır.

Avukat, Dava Vekili, Osmanlı Hukuku, Tanzimat, Vekâlet.

In the Ottoman State of the Classical Period, it appears that there were deputies representing the parties in cases, who were appointed with a retainer agreement and were defending the interests of the parties in courts. Parties of a dispute could appoint a proxy to represent them before the court. However, these deputies, in the sense of today, do not have the rights and obligations of lawyers, and the state did not have an oversight over them. In today’s sense, the attorney institution entered in Ottoman Law in Tanzimat era, in 1875.

Since the proxy in the Ottoman Empire was based on a retainer agreement within the context of obligations law, the understanding of proxy as a profession with rights and obligations remained foreign to the Ottoman law. The negative view of the Ottoman state against the counselor at law prevented the institutionalization of the profession until Tanzimat Era. During the Tanzimat Era, together with the establishment of new courts and new legal arrangements, the process of institutionalization of the a attorney profession began. The rights and obligations of the lawyers which have been involved in the laws and the provisions regarding the conditions of being a lawyer formed sources for the formation of modern attorney ship concept. Thus, in the Tanzimat Era, an important accumulation of attorney ship law was gained and a basis was established for the regulations in our present legal system.

The purpose of our research is to demonstrate the foundation and development process of the lawyer institution today in the Ottoman State and to show that the foundation of this institution is based on the understanding of the attorney ship of Islamic law. Sources of the research; archival documents and Islamic and Ottoman legal research on the area. In the study, the existence and development process of attorney ship in the Islamic Law and the Classical Period and in the Tanzimat Era Ottoman Law is explained.

Lawyer, Attorney at Law, The Ottoman Law, Tanzimat, Proxy.

Giriş

“Avukat” kelimesi Türkçe’ye Fransızca’dan geçmiştir. Osmanlı Devleti’nde “avukat” yerine “dava vekili” kavramı kullanılmıştır. Avukat kelimesi, Türk hukuk diline ilk kez 1926 tarihli 708 sayılı Kanunla girmiştir.

Klasik dönem Osmanlı hukukunda örgütlenmiş bir avukatlık kurumu bulunmamasına rağmen, vekillik müessesesi yerleşmiştir. Klasik dönem Osmanlı hukukunda avukatlıkla ilgili konular “vekâlet” başlığı altında incelenmiş ve “vekil” terimi de avukatın ifade ettiği anlamı içine almıştır.

Tanzimat dönemi boyunca, devletin başlıca toplumsal, siyasal ve ekonomik açılardan karşılaştığı zorlukları aşabilmek ve zamanın şartlarına uyum sağlayabilmek için gerçekleştirilen kapsamlı kanunlaştırma hareketiyle hukuk alanında önemli yenilikler yapılmıştır. Tanzimat dönemindeki gelişmelere ve yeniliklere paralel olarak, Osmanlı yargı teşkilâtına, özellikle avukatlık, savcılık, noterlik gibi, yeni kurumlar girmiştir. Bugünkü anlamda avukatlık kurumu Osmanlı hukukuna ancak 1875 yılında girmiştir. Modern yargı sistemlerinde suç yargılamasının; iddia, savunma ve yargılama makamlarının ortak çabaları ile yerine getirilen bir görev olduğuna ilişkin anlayış, bu kurumlarla birlikte Osmanlı Devleti’ne de girmiş ve Cumhuriyet dönemindeki modern yargı teşkilâtının temellerini oluşturmuştur.