Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Eski TTK ve Yeni TTK Işığında Anonim ve Limited Şirketlerde Kanuni Yedek Akçe Ayrılması ve Kullanımı

Soner ALTAŞ

6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun yeterince bilinmeyen ve uygulanmasında hata yapılan düzenlemelerinden birisi kanuni yedek akçe ayrılması ve kullanımıdır. Kanuna göre anonim ve limited şirketler, safî kâr elde ettikleri veya kâr dağıtımına gittikleri takdirde kanuni yedek akçe ayırmak zorundadırlar. Ancak, zaman zaman bazı anonim ve limited şirketler bu zorunluluğu yerine getirmemektedir. Yine, bazı anonim ve limited şirketler, koşulları mevcut olmadığı halde, kanuni yedek akçelerini esas sermaye artırımında ve kâr dağıtımında kullanabilmektedir. Oysa, Türk Ticaret Kanunu, kanuni yedek akçelerin ayrılmasını olduğu gibi kullanımını da birtakım koşullara tabi tutmuştur. Dolayısıyla, bu koşullar yerine getirilmeden yapılacak sermaye artırımları yahut kâr dağıtımları yasaya aykırılık teşkil edecektir. İşte bu çalışmada, anonim ve limited şirketlerce kanuni yedek akçe ayrılması ve kanuni yedek akçelerin esas sermaye artırımı ile kâr dağıtımında kullanılması ele alınmaktadır.

Kanuni Yedek Akçe, Sermaye Artırımı, Kâr Dağıtımı, Bağlı Yedek Akçe, Serbest Yedek Akçe.

I. GİRİŞ

Bilindiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 466’ncı maddesi gereği, anonim şirketlerin kanuni yedek akçe ayırmaları zorunludur. Anılan zorunluluk, TTK’nın 534’üncü maddesi ile yapılan yollama gereği limited şirketleri de kapsamaktadır. Kanuni yedek akçe denildiğinde, akla ilk olarak, uygulamada bilinen adlarıyla, birinci tertip kanuni yedek akçe ile ikinci tertip kanuni yedek akçe gelmektedir. Oysa, TTK gereği, hisse senedi ihraç primleri ile ıskat kazancı da kanuni yedek akçe kapsamına girmektedir.

Uygulamada birinci tertip kanuni yedek akçe ayrılmasına genelde uyulmakla birlikte, ikinci tertip kanuni yedek akçe ayrılması konusunda zaman zaman birtakım tereddütler yaşanabilmektedir. Bu tereddütlerin başında, genel kurul toplantısının yapılmaması, kâr dağıtımına gidilmemesi yahut kârın tamamının dağıtılmaması, kanuni tavana ulaşılmamış olması gibi hallerde ikinci tertip kanuni yedek akçe ayrılmasına gidilip gidilmeyeceği gelmektedir. Yine, uygulamada, bazen kanuni yedek akçelerin, yasaya aykırı bir şekilde sermaye artırımında veya kâr dağıtımında kullanıldığına rastlanabilmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmamızda, anonim ve limited şirketlerce kanuni yedek akçe ayrılmasının ve bu yedeklerin esas sermaye artırımı ile kâr dağıtımında kullanılmasının koşulları üzerinde durulacaktır.

II. ANONİM İLE LİMİTED ŞİRKETLERDE BİRİNCİ VE İKİNCİ TERTİP KANUNİ YEDEK AKÇE 
AYRIMININ KOŞULLARI

6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 466’ncı maddesi gereği anonim şirketlerin; her yıl safi kârlarının yüzde beşini, ödenmiş esas sermayelerinin yüzde yirmisini buluncaya kadar umumi yedek akçe olarak ayırmaları mecburidir. Uygulamada bu ayırma, birinci tertip kanuni yedek akçe olarak bilinmektedir. Aynı maddeye göre, kanuni haddini bulduktan sonra dahi hisse senedi ihraç primleri ile iptal kârlarının ve de “safî kârdan, birinci tertip yasal yedek akçeden başka pay sahipleri için %5 kar payı ayrıldıktan sonra, pay sahipleriyle kâra iştirak eden diğer kimselere dağıtılması kararlaştırılmış olan kısmın yüzde onunun (II. tertip kanuni yedek akçe)” birinci ayırmaya eklenmesi gerekmektedir.