Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Paralel İthalat ve Marka Hakkının Tüketilmesi

Onur ÜNAL

Fikri mülkiyet hukuku çerçevesinde hak sahibine, söz konusu hak üzerinde hakkın niteliğine göre değişmek üzere, belirli bir süre münhasıran tasarrufta bulunma yetkisi tanınmaktadır. Hak sahibine tanınan bu yetkinin sınırsız olması; malların serbest dolaşımı ve rekabet üzerinde ağır etki yaratır. Sonuç, serbest ticaret ilkelerinin ağır ihlâlidir. Bu tablo, fikri mülkiyet hukuku gereği –fikri hakların korunması– ile rekabet hukuku gereği –serbest ticaretin korunması– ilkeleri arasında dengenin bozulmaması gerektiğini ortaya koyar ki; bu gereklilik de fikri mülkiyet haklarının sağladığı korumanın sınırlandırılmasını zorunlu kılar.

Fikri mülkiyet haklarını sınırlayan temel ilke hakkın tükenmesi ilkesidir. Hakkın tükenmesi ilkesi çerçevesinde, fikri mülkiyete konu malların bizzat hak sahibi veya onun izniyle bir başkası tarafından ilk defa piyasaya sunulmasından sonra fikri mülkiyet hakkı tükenmiş kabul edilir.

Tükenme ilkesi, paralel ithalat kavramı ile birlikte karşımıza çıkar; zira uygulamada karşılaşılan somut sorun “Marka hakkı sahibi, markalı malların kendisi veya kendisinin izniyle bir başkası tarafından piyasaya sunulmasından sonra, üçüncü kişiler tarafından edinilen bu malların marka hakkı sahibinin izni olmadan paralel ithalatını marka hakkına dayanarak engelleyebilir mi?” şeklindedir.

Bu çerçevede “Paralel İthalat ve Marka Hakkının Tüketilmesi” başlığı, sorunun fikri mülkiyet haklarına ilişkin olduğu izlenimini yaratsa da, konunun Rekabet Hukuku ile olan bağlantısı göz ardı edilemez.

Bu makalenin amacı konuyu, marka hakkı kapsamında her iki hukuk dalının kavram ve sorunlara bakış açıları, Yargıtay ile birlikte Rekabet Kurulu Kararlarını da, dikkate alarak incelemektir.

Serbest Ticaret İlkeleri, Paralel İthalat, Marka Hakkının Tüketilmesi, Fikri Hakların Korunması, Bölgesel ve Uluslararası Tükenme.

I- Marka Hakkının Kapsamı ve Tükenme Sorunu

Marka, çok uzun süreden beri tacirler tarafından kullanılan işaretlerdir1,2. Ticaret alanında kullanılan marka kavramı 27.06.1995 tarihli ve 22326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesinde2 tanımlanmıştır3. Düzenleme ile, marka ulusal fikri ve sınai hak sistemimiz içerisinde yasal olarak tanımlanmıştır.

Söz konusu düzenlemenin kaynağı ise 6 Mart 1995 tarihli ve 1/95 sayılı Avrupa Topluluğu-Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı’dır. Söz konusu kararın 29/1. maddesine göre “Taraflar fikri, sınai, ticari mülkiyet haklarının uygun ve etkin biçimde korunması ile güçlendirmesini sağlamak konusunda verdikleri önemi teyid ederler.”

Karar’ın 29/2 maddesi ve 8 sayılı ekinden anlaşıldığı üzere, Türkiye, Avrupa Topluluğu’nda yürürlükte bulunan koruma düzeyine eşit koruma düzeyini teminat altına alarak fikri, sınai ve ticari mülkiyet haklarını etkin bir biçimde korumayı yükümlenmiştir.