Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Medenî Kanunu ve Dernekler Kanunu 
Çerçevesinde Kurulmuş Dernekler

Associations Established Within the Frame of Turkish Civil Code and 
Associations Act

Yalçın KAVAK

Dernek, ideal amaçlar için, en az yedi kişi tarafından kurulan ve tüzel kişiliği bulunan kişi topluluğudur. Dernek kurmak veya derneğe üye olmak için fiil ehliyetine sahip olmak şarttır. Çocuk dernekleri ise on beş yaşını bitirmiş ve ayırt etme gücüne sahip kişiler tarafından kurulur.

Derneklerde her bir üyenin bir oy hakkı ve üyelik ilişkisi sürdüğü süre ile sınırlı olmak üzere, aidat ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Dernek üyesi, her zaman ve hiçbir sebep göstermeden, dernek üyeliğinden istifa ederek, dernek üyeliğini sonlandırabilir. Dernek üyeliği, üyenin ölümü halinde de kendiliğinden sona erer. Üyenin üyelikten çıkarılmasına karar verme yetkisi dernek genel kuruluna aittir. Üye, bu karara karşı, bir ay içinde, mahkemede iptal davası açabilir.

Derneğin zorunlu organları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetleme kuruludur. Dernekler için haysiyet kurulu, onur kurulu, disiplin kurulu vb. seçimlik organlar da kurulabilir. Ancak zorunlu organlara ait görev, yetki ve sorumluluklar, diğer organlara devredilemez.

Dernek, kendiliğinden, genel kurul kararıyla ve mahkeme kararıyla sona ermektedir. Derneğin sona ermesi üzerine dernek tasfiye edilir ve kalan malvarlığı, benzeri amaçla kurulmuş bulunan başka bir derneğe devredilir.

Dernek Kurmak, Derneğe Üye Olmak, Aidat Ödemek, Üyelikten Çıkmak ve Çıkarılmak, Derneğin Organları, Derneğin Sona Ermesi, Derneğin Tasfiye Edilmesi.

An association is a society of people which is formed by at least seven people and is a legal entity with ideal purposes. Capacity to act is mandatory to establish or to be a member of an association. Child associations are established by children who turned 15 years old and have the capacity to distinguish.In associations each member has one voting right and obligation to pay membership fee limited with the period the membership relationship continues. A member of an association may terminate association membership by resignation at any time and without any reason. Association membership terminates ipso facto upon death of the member. Authority to take a resolution for removing from membership is vested in general assembly of the association. Member may file an annulment action in a court within one month against that decision.Mandatory organs of an association are general assembly, steering committee and supervisory board. Optional organs such as honorary board, discipline committee, etc. may also be formed for the association. However duties, authorities and obligations of the mandatory organs cannot be transferred to the other organs.An association may terminate ipso facto with the resolution of general assembly and court decision. As the association terminates it is liquidated and the remaining assets are transferred to another association formed with a similar goal.

Forming an Association, To Become a Member of an Association, Membership Fee Payment, To Leave and Termination of a Membership, Organs of Association, Termination of an Association, Liquidation of an Association.

I. Kavram

Tüzel kişiler, bünyelerine göre, “kişi topluluğu” ve “mal topluluğu” diye ikiye ayrılmaktadır. Dernekler, şirketler gibi, kişi topluluğu türüne girmektedir. Bir kişi topluluğu olan şirketlerin amaçları kazanç paylaşmaktır. Dernekler ise, ”kazanç paylaşma dışında” bir amaçla kurulmaktadırlar. Derneğin kişi topluluğuna dahil olan kişilere ise üye denilmektedir. TMK m.56/1 hükmüyle; “Dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır.” şeklinde tanımlanmaktadır.

Dernekler Kanunu m.2 ve Dernekler Yönetmeliği m.4 hükümlerinde de Türk Medenî Kanunundaki tanıma benzer bir tanımlama yapılmış bulunmaktadır. Kanun, derneklere tüzel kişilik vermiştir (TMK m.56). Söz konusu tüzel kişi, Medenî Kanun ve Dernekler Kanunu tarafından “dernek” olarak isimlendirilmiş bulunmaktadır. Yasal tanımda belirtilmiş olduğu gibi dernekler; ideal (gönüllü) amaç güden, en az yedi gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulan ve tüzel kişiliği bulunan bir kişi topluluğudur. İdeal amaç veya gönüllü amaç türlerine örnek olarak; bilimsel amaçlar, sosyal ve ekonomik amaçlar, eğlence ve spor amaçları gösterilebilir1 .

II. Konunun Önemi ve Sınırlandırılması

Yukarıdaki tanımdan da anlaşıldığı gibi dernekler, ticari değil; ideal ya da ulvi amaçlar için, “birlikten kuvvet doğar” ilkesi çerçevesinde kurulmuş ve bu tür amaçlar için faaliyetlerde bulunan tüzel kişiler olduklarından; derneklerin kuruluş ve faaliyet ilkeleri, bu tüzel kişilerin faaliyetlerinden yararlanan milyonlarca kişinin ilgi alanlarına giren bir konu haline gelmiştir. Zira; günümüzde yaygın olarak kullanılan internet, cep telefonları ve diğer iletişim araçları sayesinde derneklerin, üyelerine ve diğer kişilere, mutlu ve üzüntülü günlerinde kısa bir zaman süresi içerisinde ulaşmaları ve sorunlarına yardımcı olmaları kolaylaşmış bulunmaktadır. Keza dernekler, kişilerin kültürlerinin ve diğer değerlerinin yaşatılmasına ve çocuklarının eğitimlerini tamamlamalarına önemli sayılacak maddi ve manevi katkılar sağlamaktadır. Buna karşılık, kişiler de derneklere maddi veya manevi katkıda bulunmakta; derneklere hibede bulunmakta, yardım etmekte, üye olmakta, aidat ödemekte ve herhangi bir ücret veya gelir istemeden, gönüllü olarak, derneklere yardım etmektedirler. Bu karşılıklı iletişim ve işbirliği sayesinde günümüz Türkiye’ sinde faal dernek sayısı 113.000, dernek üyesi sayısı ise 15.000.000 kişiyi aşmış bulunmaktadır2 .

Uygulamada bilimsel amaçlı derneklere “kurum”, siyasal amaçlı derneklere “parti” sportif amaçlı derneklere “kulüp”, esnaf ve sanatkârların kurdukları derneklere “oda”, mesleksel dayanışma ve ortak menfaatleri korumak amacıyla kurulan derneklere ise, “sendika” denilmektedir. Kişi topluluğu şeklinde örgütlenmiş bulunan dernekler 5253 sayılı Dernekler Kanununa; meslek birliği şeklinde örgütlenmiş olan sendikalar 6356 sayılı Sendikalar Toplu İş Sözleşmesi Kanununa; kamu kurumu niteliğindeki esnaf ve sanatkârlar odaları 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununa; siyasal partiler ise 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanununa tabidirler. İşte inceleme konumuz, Dernekler Kanunu ve Türk Medenî Kanunu hükümlerine tabi olan, bu hükümler çerçevesinde kurulmuş bulunan derneklerin faaliyetleri ve sona ermesidir3 .

Yeni Türk Medenî Kanunu, derneklerle ilgili düzenlemeyi, m.56 - m.100 hükümlerinde gerçekleştirmiştir. Eski Medenî Kanun, derneklerle ilgili düzenlemede genel ve çerçeve hükümler getirmiş, kapsamlı düzenlemeleri ise özel bir kanun olan Dernekler Kanununa bırakmıştı. Yeni Türk Medenî Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 04.11.2004 tarihli ve 5253 sayılı yeni Dernekler Kanunu yürürlüğe girmiştir4 .

III. Derneklere İlişkin Hukuksal Düzenlemeler

Yukarıda belirtildiği gibi dernek kurma, derneklere üye olma ya da üyelikten çıkma özgürlüğü, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi m.20 hükmünde, “toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma özgürlüğü” olarak nitelendirilmiştir. Keza bu özgürlük, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.11 ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası m.33 hükümlerinde, temel haklar ve özgürlükler kapsamına giren “toplantı hak ve hürriyetlerinden” birisi olarak kabul edilmiştir. Anayasa m.33 hükmü, derneklerle ilgili şu düzenlemeyi yapmış bulunmaktadır: “Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. / Hiç kimse derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. / Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. / Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. / Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararı ile kapatılabilir veya faaliyetten alıkonabilir...”

Böylece 1982 Anayasası, herkesin, barışçıl amaçlarla, önceden izin almadan dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ve devamı aşağıda yazılı hükümle dernek faaliyetlerine belirli yasaklar getirmiş bulunmaktadır5 : Buna göre; “Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararı ile kapatılabilir veya faaliyetten alıkonabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. / Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensupları ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına karşı kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir. / Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.”

Anayasa m.33 hükmüne göre, dernek kurma özgürlüğü, ancak millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Şu halde dernek kurma hakkı, hem anayasal bir haktır hem özel hukuk tarafından da düzenlenmiş bulunan bir haktır. Şu halde, diğer temel haklar ve özgürlükler gibi, dernek kurma özgürlüğü de, sadece kanunla sınırlandırılabilir ve bu sınırlandırma neticesinde özgürlüğün özüne dokunulmamalıdır6 .