Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6718 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Işığında Yasama Dokunulmazlığı

Legislative Immunities in the Light of the Law No. 6718 Regarding
the Amendment in the Constitution of the Republic of Turkey

Rezan UĞURLU

Dokunulmazlıklar konusu, hem Anayasa'da düzenleniş şekli hem de uygulaması bakımından daima gündemin önemli başlıklarından biri olmuştur. Son dönemde muhalefet partilerine mensup bazı milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp tutuklanması ve bu süreçten sonra hukukçular tarafından da oldukça tartışılan dokunulmazlıklarla ilgili yüksek yargı kararları, dokunulmazlıklar konusunu yeniden gündeme taşımıştır. Bu çalışmada, milletvekilliği dokunulmazlığı kavramı, tarihsel gelişim süreciyle birlikte ele alınarak tanımlanmaya çalışılmıştır. Ardından, bu evrenin sonucunda aldığı şekille birlikte bunun belli başlı ülkelerdeki yansımasına değinilmiştir. Türk hukukundaki başlangıç tarihi olan 1876 yılından günümüze kadarki süreç değişiklikleriyle birlikte gösterilmiştir. Salt vekillere yönelik olmayan bu ayrıcalık, seçmen iradeleri yani demokrasiyle de doğrudan ilgilidir. Yasama dokunulmazlıkları ile güdülen asıl amaç kamu yararıdır. Bu dokunulmazlık kavramı, parlamentonun özgür çalışmasını amaçlayan yasama sorumsuzluğunun tamamlayıcı bir unsurudur. Milletvekillerine cezai soruşturma ve kovuşturmalardan muafiyet sağlayarak, meclis çalışmalarının sürekli ve sağlıklı işleyişi amaçlanır. Anayasada yazıldığı şekilde meclis kararı olmadan değil de, Anayasa değişikliği ile geçici olarak, geriye dönük ve belirli vekilleri kapsayacak şekilde kaldırılmıştır.

Milletvekili, Yasama Sorumsuzluğu, Yasama Dokunulmazlığı, Anayasa Değişikliği, Anayasa Mahkemesi.

The subject of immunities has always remained on the agenda as one of the major headlines both in terms of their application and arrangement in the Constitution. The recent lifting of the parliamentary immunity and arrests of some parliament members from opposition parties and the related rulings by higher judicial bodies which were much discussed by legal experts have once again brought the subject of immunities to the agenda. The goal of this study is to describe the concept of parliamentary immunity together with its historical development process. The form of the concept after this process and its reflection in certain countries have also been addressed. It has been described with its process variations from 1876, the date on which the concept was first addressed in Turkish law, up to the present time. This privilege, which is not directed solely towards parliament members, is also directly associated with people’s will and therefore democracy in general. The main purpose of legislative immunities is public welfare. This concept of immunity is a factor complementing legislative non-liability which aims for the parliament to operate freely. The goal is to ensure the continuity and health of parliamentary operations by providing parliamentary members with immunity from criminal investigations and proceedings. Parliamentary immunity has been lifted not with an act of the parliament as required by the Constitution, but temporarily with a change in the Constitution in a manner that is retrospective and only applicable to certain parliament members.

Parliamentarian, Parliamentary Non-Accountability, Legislative Immunity, Constitutional Court, Constitutional Amendment.

Giriş

Dokunulmazlıklar konusu, hem Anayasa'da düzenleniş şekli hem de uygulaması bakımından daima gündemin önemli başlıklarından biri olmuştur. Son dönemde, muhalefet partilerine mensup bazı milletvekillerinin tutuklanması akabinde gerçekleşen adalet yürüyüşü ve yüksek yargı kararları, dokunulmazlıklar konusunu yeniden gündeme taşımıştır. Makalenin ilerleyen bölümlerinde de açıklanacağı üzere, salt vekillere yönelik bir ayrıcalık olmayıp, oy veren seçmenlerin iradelerini yakından ilgilendirmesi ve konu üzerinde son süreçte yaşanan yoğun siyasi ve hukuki tartışmalar bu makalenin yazılmasına etkide bulunmuştur. Anayasaya aykırı ama evet denilerek, büyük bir meclis çoğunluğuyla gerçekleşen bu anayasa değişikliği sonrası, bir çok milletvekilinin dokunulmazlıkları kaldırılmış, ardından birbirini izleyen diğer anayasa değişiklikleriyle yönetim ve rejim tartışmaları başlamıştır.

I. Yasama Dokunulmazlığı Kavramının Ortaya Çıkışı ve Tarihsel Gelişimi

Milletvekili, yasama çalışmalarını engellenmeden yapabilmek, düşüncelerini korkmadan dile getirebilmek için sıradan yurttaştan daha güvenceli bir çalışma ortamına gereksinim duyar. Yasama organı üyelerinin, diğer yurttaşlardan farklı olarak sahip olduğu güvenceler yalnızca onların değil, aynı zamanda üyesi oldukları parlamentonun da bağımsızlığı anlamına gelir. Dolayısıyla yasama bağışıklıkları, kişilerin kişiliğine değil, kamu yararı ve parlamentoların bağımsızlığı ilkeleri göz önünde bulundurularak, görevleri nedeniyle tanınan ayrıcalıklardır.1

Parlamento üyeleri, yasama faaliyetini yerine getirirken yasama bağışıklığı adı altında iki farklı statüden yararlanırlar. Tanınan bu bağışıklıklar yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı olmak üzere iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Parlamenter bağışıklıklar birer anayasa kurumu olup, ceza hukukuna da yansımaları vardır. Çünkü bağışıklıklar, parlamenterin cezalandırılmamasına, ya da ceza kovuşturmasının ertelenmesine yol açar.2

Yasama dokunulmazlığı müessesinin amaç ve varlık sebeplerini iyi kavrayabilmek için yasama bağışıklığı altında, birlikte düzenlenen yasama sorumluluğunu da iyi anlamak gerekmektedir. Çünkü hedeflenen amaç her iki düzenleme için de aynıdır. Yasama sorumsuzluğunun iyi kavranması, makalemizin ana konusu olan yasama dokunulmazlığı kavramını anlamayı da kolaylaştıracaktır.

Yasama sorumsuzluğu; milletvekillerinin yasama fonksiyonu ile ilgili olarak, mecliste kullandıkları oy, söyledikleri söz ve ileri sürdükleri düşünce nedeniyle, bunlar suç niteliği taşısa bile, meclis dışında herhangi bir makam tarafından sorumlu tutulamamalarıdır. Amaç, milletvekilinin yasama görevini özgürce yerine getirmesini ve böylece milli iradenin tam bir serbestlik içinde oluşmasını sağlamaktır. Bu bağışıklığın amacı, milletvekillerinin meclis çalışmaları sırasındaki düşünce ve ifade özgürlüğünü tam olarak korumaktadır. Diğer bir ifadeyle, milletvekillerinin yasama çalışmalarını korkusuzca, herhangi bir kovuşturma endişesi taşımadan yerine getirebilmelerini sağlamaktır.3

Yasama sorumsuzluğu milletvekillerine tam bir koruma sağlar. Bu koruma mutlak ve kamu düzenindedir. Sorumsuzluğun mutlak olması üç özelliği ile kendini gösterir. Bunlardan ilki, sorumsuzluğun cezai kovuşturmalara karşı mutlak koruma sağlamasıdır. İkinci özellik sürekli olmasıdır. Mutlak oluşun üçüncü özelliği ise, sorumsuzluk korumasının, meclis ya da başka bir makamca kaldırılamamasıdır. Sorumsuzluğun kamu düzeninden olması, bu korumanın kamu yararı için tanınmış olmasındandır. Bunun sonucu olarak milletvekili kendi isteğiyle dahi bu korumadan vazgeçemez.4

Kuşkusuz bu güvence, parlamentonun “bağımsızlığı” anlamına gelmektedir. Gerek ülkemiz hukukunda gerekse de Batı demokrasilerinde sorumsuzluk tanınmasının nedeni, milletvekilleri üzerinde yasama çalışması nedeniyle oluşabilecek baskıyı bertaraf edebilmektir. Çünkü, parlamenter yapıların kurulmasındaki tarihsel süreçte, temelde yatan düşünce/ideoloji yasama bağışıklarının tanındığı temsilcilerin sesi, ulusun sesi kabul edilmektedir; bu nedenle o sesin kısılması ya da kendini tehlikede hissetmesi yalnızca söz konusu kişilerin değil, tüm ulusun sorunu kabul edilir.5