Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İstinaf Kanun Yolunda Savunma Hakkı

Right to Defence in Appeal on Facts and Law

Asiye Selcen ATAÇ

İstinaf kanun yolu ilk derece mahkemelerince verilen hükümlere karşı başvurulabilen ilk kanun yoludur. İstinafta maddi ve hukuki mesele yeniden incelenmektedir. Gerektiğinde delil de incelenerek esas hakkında yeni bir karar verilebilir. Yeni delil incelemesi yapılabilen istinaf yargılamasında çelişmeli muhakeme ilkesi gereğince savunma hakkının etkin biçimde kullanılmasının sağlanması gerekir. Savunma hakkının etkin biçimde kullanılması, savunmayı hazırlamak için yeterli zaman, imkân ve kolaylıklara sahip olmayı gerektirir. İstinaf kanun yolunda savunma hakkı, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümleri ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) içtihatları doğrultusunda; istinaf muhakemesinin özellikleri dikkate alınarak; müdafiin hukuki yardımından yararlanma hakkı, delillerin toplanmasını talep etme hakkı, duruşmada hazır bulunma hakkı, sanığın sorgusu, delillerin ikamesi ve savunma hakkı başlıkları altında incelenmeye çalışılmıştır. Konuyla ilgili CMK hükümlerindeki kanun değişikliklerine ve Olağanüstü Hal (OHAL) düzenlemelerine ilgili başlıklar altında yer verilmiştir.

İstinaf, Savunma Hakkı, Duruşmada Hazır Bulunma Hakkı, Çelişmeli Muhakeme, Müdafiden Yararlanma Hakkı.

Appeal on facts and law is the first ordinary legal remedy against the judgement of the court of first instance. In appeal on facts and law, the legal issue and the issue of fact are examined. A new judgement can be rendered by examining new evidences in case of necessity. Due to the principle of adversarial procedure, the efficient enforcement of the right to defense shall be provided in the procedure of appael on facts and law. The efficient enforcement of the right to defence is required to have adequate time and facilities to prepare defense. The right to defense in appeal on facts and law is examined according to the Criminal Procedure Code, to the case law of European Court of Human Rights, to the characteristics of appeal on facts and law. The subject is examined under the titles of the right to defend through legal assistance, right to have defence counsel, to request the collection of the evidence, the right to appear at the hearing, the presentation of evidence and the right to defence. Also the amendments in the related articles of Criminal Procedure Code and the related state emergency regulations are given under the related topics.

Appeal on Facts and Law, the Right to Defence, The Right to Appear at the Hearing, Adversarial Procedure, The Right to have a Defense Counsel.

Giriş

Ceza muhakemesi hukukunda hüküm kollektif bir işbirliği sonucunda verilir. İddia savunma ve yargı arasındaki bu işbirliği çelişmeli muhakemenin gereğidir. Karar niteliğindeki hüküm bir şüpheyi yener. Şüphe en az iki ihtimal gerektirir. İddia makamı bu ihtimallerden birini ileri sürer ve iddia makamının ileri sürdüğü bu ihtimal tezdir. Savunma karşı tez oluşturur ve savunmanın olmadığı bir iddia düşünülemez. Bu nedenle savunma karar için zorunlu olan şüphenin yenilmesini kolaylaştırır. Savunma yani karşı tezin ileri sürülmesi bazen sadece iddianın reddi ile bazen de yeni bir iddianın ortaya atılması (exceptio) şeklinde olur. Karşı iddia şeklindeki savunma aslında esas hakkındadır. Karar niteliğinde olan hüküm, iddia ve savunmanın değerlendirilmesinden ibarettir. İddia ve savunma karar madalyasının iki yüzüdür. Savunmanın anayasalarla milletlerarası antlaşmalarla hak olarak tanınmasının nedeni; savunma ve iddia arasındaki diyalektik durumun savunma ve iddia arasında bir görev dengesi gerektirmesidir1 . Bu görev dengesine muhakemenin her hal ve safhasında ihtiyaç vardır2 . Savunma makamı savunmayı hakkı ile yapabilecek yetkilerle donatılmalıdır. İddia ve savunma arasında denge sağlanması hakkaniyet gereğidir3 .

Savunma hakkı; şüpheli ya da sanığın iddia makamı tarafından iddia edilen suçu işlemediğinin, işlenen fiillerin suç oluşturmadığının işlenen fiillerin hukuka uygunluk sebepleri kapsamında işlendiğinin, fiillerin işlendiğinde kusurun olmadığının, iddia edilenden daha az cezayla cezalandırılması gerektiğinin veya bazı hukuki sebeplerle cezalandırılmaması gerektiğinin sanık, şüpheli veya bunların kanuni temsilcileri veya müdafileri tarafından yetkili makamlar önünde ileri sürülmesidir4 .

Savunma hakkı, hak arama hürriyeti başlığı altında5 Anayasa’nın (Any) 36. maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre “herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak, iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”. Diğer taraftan İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) savunma hakkının gereklerini düzenlemektedir. İHAS m.6/3 b bendine göre; hakkında suç isnadı olan kimse savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olma hakkına sahiptir. Savunma hakkı şüpheli / sanık tarafından bireysel olarak kullanılabileceği gibi müdafi vasıtasıyla da kullanılabilir.

Hukuk devleti ilkesi gereğince; sanık, yasayla tanınmış hak ve yetkilerle donatılmış bir usul süjesi6 olarak kabul edilir ve bu suretle hukuk güvenliğinin sağlanması ve hukuki haklarının korunması gerekir7 . Savunma hakkı, hak arama özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının ve hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Devletin, savunma hakkının etkin bir biçimde kullanılması yönünde pozitif ve negatif yükümlülüğü bulunmaktadır.

Kanun yoluna başvurma hakkı hem hak arama özgürlüğünün, hem de şüpheli, sanık için savunma hakkının etkin biçimde kullanılmasının gereğidir. Kanun yoluna başvuru hakkına sadece mevzuatta yer verilmiş olması bu hakkın sağlandığı anlamına gelmemektedir. Etkili kullanımının da sağlanmış olması gerekir.

Olağan kanun yollarından istinaf kanun yolu 20 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İstinaf kanun yolu ilk derece mahkemelerince verilen hükümlere karşı başvurulabilen ilk kanun yoludur. İstinafın en önemli özelliği maddi meselenin tekrar incelenmesidir. Gerektiğinde delil de incelenerek esas hakkında yeni bir karar verilebilir. İstinaf mahkemesi maddi meseleyi denetleyebildiği gibi hukuki meseleyi de denetleyebilir8 . Yeni delil incelemesi yapılabilen istinaf yargılamasında çelişmeli muhakeme ilkesi gereğince savunma hakkının etkin biçimde kullanılmasının sağlanması gerekir. “İnsanlık onuruna saygı şüpheli veya sanığın kendi usulü geleceğini belirleme özgürlüğünün kabulünü emreder”. Sanığın muhakemenin objesi değil, sujesi olmasının sonucu olarak sanık usulü davranış stratejisini seçebilir; bir müdafiden yararlanabilir, delillerin toplanmasını talep edebilir, tanıkları ve bilirkişiyi doğrudan talep edebilir, kanun yollarına başvurabilir9 .

Çalışmanın konusunu istinaf kanun yolunda savunma hakkı oluşturmaktadır. Savunma hakkının gereği olan haklar, istinaf yargılamasından kaynaklanan özellikler doğrultusunda, istinaf kanun yolunda savunmanın etkin biçimde kullanımı bakımından incelenmeye çalışılmıştır. İlk derece yargılamasında savunma hakkının güvence altına alındığı hükümler, istinaf yargılaması bakımından da genel hükümlerin geçerli olması nedeniyle güvence teşkil etmeye devam etmektedir. Bu nedenle çalışmada Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümleri doğrultusunda istinafta savunma hakkı; müdafiin hukuki yardımından yararlanma, delillerin toplanmasını talep etme hakkı, duruşmada hazır bulunma hakkı, sanığın sorgusu, delillerin ikamesi, savunma hakkı başlıkları altında incelenmeye çalışılmıştır. CMK hükümlerindeki kanun değişikliklerine ve olağanüstü hal (OHAL) düzenlemelerine ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) içtihatlarına ilgili başlıklar altında yer verilmiştir.

I. İstinaf Kanun Yolunda Müdafiin Hukuki Yardımından Yararlanma Hakkı

Muhakeme süjesi olan sanık, isterse kendisi savunma yapabilir. Bu durumda sanık bireysel savunma görevini yapar ve bireysel savunma makamını işgal eder. Sanık, bireysel savunma makamı olması nedeniyle süjedir ve suje olması nedeniyle ödevleri ve hakları vardır10 . Zorunlu müdafiliği gerektiren durumlar hariç olmak üzere; savunmasını bireysel ya da müdafi vasıtasıyla yapmaya karar verme konusunda özgürdür11 .

Müdafiden yararlanma hakkı savunma hakkının kullanım şekillerinden biridir. Anayasal güvenceye sahip, herkesin meşru vasıta ve yollardan yararlanarak sahip olduğu savunma hakkı (Anayasa m.36) gereğince savunma meşru bir yol, müdafi de savunma hakkının kullanımında meşru bir araçtır12 . İHAS m.6/3 c bendine göre; kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir müdafiin yardımından yararlanmak ve eğer bir avukat tutmak için mali imkânlardan yoksun bulunuyor ve adaletin yerine gelmesi için gerektiriyor ise, mahkemece tayin edilecek bir avukatın ücretsiz yardımından yararlanma hakkına sahiptir. İHAS’nin amacı sanığın muhakemenin tamamında fiilen ve gerçekten müdafi yardımından yararlanmasını güvence altına almaktır. “İddia”ya- tez’e-, “savunma”- antitez- ile karşı çıkma olanağı, “hüküm” -sentez- ile son bulacak ceza yargılamasında yargılamayı adil kılmanın unsurlarından biridir13 .