Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Şirkette İbra Kararı Alınırken 
Uyulacak Usul ve Oy Hakkından 
Yoksunluk Hali

Procedures for Taking Discharge Decision and the Lack of Voting 
Rights in Joint Stock Company

Soner ALTAŞ

Anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar. Yönetim kurulu üyeleri, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri ve şirketin zararına sebebiyet verdikleri takdirde, şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı sorumlu olurlar.

Yönetim kurulu üyelerinin şirkete verdikleri zarar dolayısıyla oluşan hukukî sorumluluklarını ortadan kaldıran usullerden biri ibradır. Bu çalışmada anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında ibra kararı alırken uyulması gereken usul, yönetim kurulu üyelerinin ve yakınlarının ibra kararında oy kullanıp kullanamayacağı, ibra kararında yetersayıların nasıl hesaplanacağı, ibra talebi haksız olarak reddedilen yönetim kurulu üyelerinin başvurabilecekleri yollar ile ibra kararının sonradan ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı ele alınmaktadır.

Anonim Şirket, Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrası, Açık İbra, Örtülü İbra, Yetersayı, Oy Hakkından Yoksunluk, Şirket Ana Sözleşmesini İhlal Etmek, İbra Kararında Oy Kullanamayacaklar.

Members of the board of directors of a joint stock company are under the obligation to perform their duties with the care of a cautious manager and observe the interests of the company in accordance with the rules of honesty. Board members will be liable to the company, shareholders and creditors if they cause any damage to the company by violating their obligations arising from the law and the provisions of the company charter.

Discharge is one of the ways that relieves board members from the liabilities arising from the damage they bring to the company. In this study, we aim to explain the procedure that should be followed while making a decision on the discharge of board members of a joint stock company, the lack of voting rights of the members and their relatives in the discharge decision, the calculation method of quorum, the way that board members should follow in case of being not discharged and the possibility of revoking the discharge decision once it is taken.

Joint Stock Company, Discharge of the Board Members, Open Discharge, Concealed Discharge, Quorum, Lack of Voting Rights, Violating the Company Charter, Lack of Voting Right in Discharge.

I. Giriş

Anonim şirketin yönetim ve temsil organı yönetim kuruludur. Şirketin zorunlu organlarından olan yönetim kurulu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu1 (TTK2 ) ile, hem yapısal hem işlevsel yönden yeni hükümlerle düzenlenmiş, tek üyeli yönetim kuruluna izin verilmiş, profesyonel yönetimi sağlamak amacıyla yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmaları zorunluluğu kaldırılmış, azlığa yönetim kurulunda temsil hakkı tanınması, yönetim kurulu üyelerinin görevleri sırasında şirkete kusurlarıyla verecekleri zararın sigorta ettirilmesi gibi imkanlar tanınmıştır3 . Anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar. Yönetim kurulu üyeleri, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri ve şirketin zararına sebebiyet verdikleri takdirde, şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı sorumlu olurlar. Bu genel hukukî sorumluluk hali dışında, belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması, sermaye hakkında yanlış beyanda bulunulması, ayın ve işletmelere değer biçilmesinde yolsuzluk yapılması gibi özel hallerde de yönetim kurulu üyelerinin hukukî sorumluluğuna gidilebilir.

TTK, hukukî sorumluluk davası hakkını şirkete, ortaklara, alacaklılara ve iflas halinde iflas idaresine tanımıştır4 . Dava, şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açılır. Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar5 . Ancak, anılan fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tâbi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır6 . Zamanaşımı yanında, yönetim kurulu üyelerinin şirkete verdikleri zarar dolayısıyla oluşan hukukî sorumluluklarını ortadan kaldıran usullerden bir diğeri ibradır. Kelime olarak “aklama, temize çıkarma7 ” anlamına gelen ibra, hukuk terminolojisi yönünden “borçluyu borcundan kurtarmak, alacaklının bir hakkından tamamen veya kısmen vazgeçmesi” şeklinde tanımlanabilir8. Diğer bir deyişle, ibra, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin yapmış oldukları işlemlerden dolayı şirket zararı doğmuş olsa dahi, ortakların bu duruma razı olduğu ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarına gitmeyeceği anlamına gelir9 . Ancak, ibranın kendisinden beklenen olumlu sonucu doğurabilmesi için, usulüne uygun bir şekilde alınması ve Yasayla getirilen yasaklara uyulması gerekir. İşte bu çalışmada, anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında ibra kararı alınırken uyulması gereken usul, yönetim kurulu üyelerinin ve yakınlarının ibra kararında oy kullanıp kullanamayacağı, ibra kararında yetersayıların nasıl hesaplanacağı, ibra talebi haksız olarak reddedilen yönetim kurulu üyelerinin başvurabilecekleri yollar ile ibranın sonradan ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı hususları üzerinde durulacaktır.

II. İbra Kararı Almaya Yetkili Organ ve Karar Yetersayısı

TTK’nın 408’inci maddesinin 2/b bendi uyarınca, yönetim kurulu üyelerinin ibraları hakkında karar verilmesi, anonim şirket genel kurulunun devredilemez görevlerinden ve yetkilerindedir. Bu bağlamda, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin karar, ancak şirketin genel kurulu tarafından alınabilir.

İbra kararının olağanüstü genel kurul kararıyla alınmasının önünde yasal bir engel olmasa da, uygun olan anonim şirketin her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapması yasal bir zorunluluk teşkil eden olağan genel kurul toplantısında, yönetim kurulu üyelerinin ibraları hususunun genel kurul toplantısının gündemine alınması ve ibranın olağan genel kurul toplantısında müzakere edilip karara bağlanmasıdır. Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin10 13’üncü maddesinin de “yönetim kurulu üyelerinin ibrası” hususunun olağan genel kurul toplantısının gündeminde bulunmasını öngörmesi bizi bu sonuca ulaştırmaktadır.

TTK’nın 413’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz” hükmü ile ifade bulan gündeme bağlılık ilkesini ve gündemin toplantıya çağıran tarafından belirlenmesi kuralını dikkate aldığımızda, ibra hususunun, genel kurulu toplantıya çağırmaya, genel kural olarak yetkili bulunan yönetim kurulu tarafından toplantı gündemine alınması beklenir. Ancak, uygulamaya bakıldığında, özellikle halka açık olan anonim şirketlerin yönetim organı üyelerinin ibrası hususunu açıkça genel kurul gündemine koydukları, bunların dışında kalan anonim şirketlerin ise genel kurul toplantılarını yeterince önemsemediklerinden dolayı toplantı gündeminde ibra hususuna nadiren yer verildiğini görmekteyiz11 .

Eğer şirket esas sözleşmesinde daha ağır bir yetersayı öngörülmemiş ise, ibra hususunun görüşüleceği genel kurul toplantısında, toplantı yetersayısı, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıdır. Bu yetersayının toplantı süresince korunması şarttır. İbra kararı, bu yetersayı ile toplanan genel kurulda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile alınır.

Yapılacak ilk toplantıda şirket sermayesinin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin hazır bulunmaması halinde, genel kurul ikinci kez toplantıya çağrılır. Bu ikinci toplantının yapılması için herhangi bir toplantı yetersayısı aranmaz, ibra kararı yine toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile alınır.

III. Tek Ortaklı Anonim Şirkette İbra Kararı

Tek ortaklı anonim şirkette, eğer tek pay sahibi aynı zamanda tek yönetim kurulu üyesi ise, diğer bir deyişle aynı kişi, hem genel kurulunu hem yönetim kurulunu oluşturuyor ise, bu kişinin genel kurul olarak ibra kararı alması mümkün olmaz. Zira, TTK m.436/2 hükmü uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yönetim kurulunun ibra edilmesine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamazlar. Tabiri caizse, tek pay sahibinin kendisiyle ilgili davada, hem savcı hem yargıç rolünü üstlenmesi caiz değildir. Ancak, bu durumdan yönetim kurulunun ibra edilmediği anlamının çıkarılmaması gerekir. Gerçi çok ortaklı ve azınlığın bulunduğu anonim şirketlerde yönetim kurulunun ibra edilmesi halinde de, ibranın şirket alacaklıları bakımından bir etkisinin olmadığı dikkate alındığında, tek ortaklı anonim şirket genel kurulunda ibra kararının alınmamasının şirket alacaklılarının alacaklarına herhangi bir etkisi olmadığı açıktır12 .